Daha Adil Bir Dünya İçin Herkes Elini Taşın Altına Koymalı
Konferansta; Batı Trakya, Doğu Türkistan, Arakan, Filistin, Balkanlar, Bangsamoro, Afrika, Güney ve Kuzey Amerika’da geçmişten bugüne yaşanmış ve yaşanmakta olan baskı ve zulümler alnında uzman isimlerce paylaşıldı.
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, konferansın günümüz dünyasındaki karmaşık sorunlara çözüm için kapsamlı bir perspektif sunacağına inancının tam olduğunu belirtti.
Konferans kapsamında, dünyanın dört bir yanındaki ezilen halkların sesi olmak, onların hakları için mücadele etmek ve adaleti sağlamak için neler yapılabilir sorularına cevap vermek için bir araya geldiklerini belirten Yüksel, “Gözlerimizi dünyanın dört bir yanına çevirdiğimizde, haksızlığa uğrayan, baskı altında yaşayan insanların çığlıklarını duyuyoruz.” dedi.
Bir insanın hakkı gasp edildiğinde, tüm insanlık incinir
Bugün Gazze’de soykırımın acımasızlığı altında ezilen milyonlarca insanın, Yemen’de, Arakan’da açlıkla boğuşan çocukların, Afrika’nın çeşitli köşelerinde susuzlukla mücadele eden insanların, siyasi baskılar altında yaşayanların olduğunu vurgulayan Yüksel, listenin uzayıp gittiğini bir insanın hakkı gasp edildiğinde, tüm insanlığın incindiğinin unutulmaması gerektiğini ifade etti. Bu nedenle, ezilen halkların sesi olmak sadece onların değil, herkesin görevi olduğunu, birlikte mücadele ederek, daha adil bir dünya inşa etmek için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti.
“Türkiye Cumhuriyeti olarak, bir avuç güçlünün değil, tüm insanlığın haklarının korunması temel şiarımızdır” diyen Yüksel, kimi zaman çaresizlik içinde kalan, kimi zaman da umutlarını yitiren bu insanlara destek olmak bizim tarihten gelen ve gözlerimizi kapayamayacağımız görevimiz; Irk, dil, din veya coğrafya farkı gözetmeksizin, her insanın temel haklara sahip olması gerektiğine canı gönülden inandıklarını ifade etti.
BM üyeleri taahhütlerini ihmal etti
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünden bu yana geçen 76 yıl boyunca Birleşmiş Milletler Örgütü, özellikle de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin Ezilen Halkların haklarının güvence altına alınmasına yönelik taahhütlerini ihmal ettiklerine dikkate çeken Yüksel, çabalarının da başarısız olduğunu belirtti. Yüksel, Gazze'de İsrail zulmüne maruz kalan Filistinli kardeşlerimiz gibi BM de erken ve gerekli kararların alınmasının önündeki en büyük engel olarak ortaya çıktığını ifade etti.
Mevcut uluslararası düzenin; barış, istikrar, adalet ve eşitlik üretemediğini vurgulayan Yüksel, adalet üzerine kurulu olmayan hiçbir düzenin kalıcı olamayacağını vurguladı. Yüksel, konuşmasının devamında Ezilen Halklardan; Cezayir Katliamı, Arakan, Srebrenitsa Katliamı, Gazze Soykırımından örnekler verdi. BM kaynaklanan sorunlara değinen Yüksel, yargılama süreçlerini ele aldı. Konuşmasını Dr. Martin Luther King ifadesi olan "Adalet olmadan hiçbir barış olamaz” sözüyle noktaladı.
Konferansta dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan baskı ve zulmü katılımcılara aktaran katılımcılar şu şekilde; Pervin Hayrullah (Batı Trakya), Fatmagül Çakan (Doğu Türkistan), Asma Jamil (Arakan) Saleh Odeh (Filistin /Filipinler), Ömer Kasımoğlu (Filistin) Dr. Muamer Dzananovic (Balkanlar) Prof. Dr. Chakib Benafri (Afrika) Jose Caminals (Kuzey ve Güney Amerika)