Tam Güvenlik İçin Milli Tasarım
ASELSAN'ın, çalıştığı yan sanayi ve üretici firmalarla bir araya gelmek için millileştirme temasıyla düzenlediği Güç Birliği Zirvesi, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. İsmail Demir ve 2 bini aşkın sanayicinin katılımı ile Ankara Ticaret Odası Congresium’da gerçekleştirildi.
Zirveye, OSTİM’den Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) Yönetim Kurulu Başkanı A. Mithat Ertuğ ve OSTİM OSB Bölge Müdürü Adem Arıcı ve çok sayıda OSTİM’li sanayici katıldı.
Millileştirme temasıyla ilki bu yıl düzenlenen Güç Birliği Zirvesi’nin her yıl farklı temalarla düzenlenmesi planlanıyor. Zirve kapsamında katılımcılarla ASELSAN’ın vizyonu da paylaşıldı. Etkinlik boyunca fuaye alanında bulunan tedarikçi finansman kapsamında yer alan bankaların stantları ile Millileştirme ve Onay Belgesi stantlarında da katılımcıların soruları cevaplandırıldı.
Temel hedef; birlikte büyümek ve büyütmek
Zirvenin açılışında konuşan ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, ASELSAN’ın Türk halkının yokluklar ve imkansızlıklar içinde ortaya koyduğu bir başarı hikayesi olduğuna dikkat çekti.
ASELSAN’ın bugün çözüm ortakları ve tedarikçileriyle savunma sanayiinin lider kuruluşu olduğunu vurgulayan Görgün, “Temel hedefimiz, sadece büyümek değil, birlikte büyümek ve büyütmektir. Birlikte büyümek ise hedef birliği, gönül birliği kısacası güç birliği olmadan mümkün değildir. Bugün de güçlü Türkiye için en önemli konu Türkiye’nin teknolojik anlamda dışa bağımlılığını azaltan yenilikçi ve güvenilir çözümler sunmayı hedef alan milli savunma sanayiimize güç katan tüm paydaşların ortak hareket etmesinin gerekliliğidir." dedi
ASELSAN’ın dünyanın en büyük savunma sanayii şirketleri arasında 50. sıraya yükseldiğini aktaran Görgün, iş ortaklarına şu mesajı verdi: “ASELSAN’ın stratejik hedeflerinin iş ortakları tarafından benimsenmesi daha fazla katma değer sağlayarak kıymetli çalışmalar ile ASELSAN’ı sürüklemeniz ve nihai olarak yurt dışı pazarlara açılmanız sizlerden temel beklentilerimizdir. Bu temel beklentilerimizin iş ortaklarımız tarafından sağlanabilmesi için ASELSAN olarak, firmalarımızı geliştirici ve yetkinliklerini artırıcı çalışmalar yapmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur.”
KOBİ ve sanayicilerin özel ilgi alanı olduğunu dile getiren Görgün, her ay bir bir sanayi odası bir Organize Sanayi Bölgesi bir ticaret odasını mutlaka ziyaret ederek sanayicilerle bir araya geldiklerini, iş birliği fırsatlarını konuşarak, millileştirme ve yerlileştirme konusunda odak noktalarını ve ürünlerini paylaştıklarını anlattı.
“Birlikte büyüme ve büyütme hedefimizi gerçekleştirmek için çözüm ortaklarımızın hassasiyetleri konusunda bizim de hassasiyetlerimizi artırmamız gerekiyor.” diyen Genel Müdür Görgün, iş ortaklarını desteklemelerinin ana görevleri olduğunu ve bu farkındalıkla hareket ettiklerini aktardı.
Kurumun yürüttüğü eğitim çalışmaları hakkında da bilgi veren Görgün, şunları söyledi: “ASELSAN Akademi ile mühendislerimiz için teknolojik yol haritasına katkı sağlayacak yüksek lisans ve doktora programları açarken, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız iş birliği protokolü ile savunma sanayii alanında uzman teknik eleman yetiştirmek amacıyla ASELSAN Mesleki ve Teknik Lisesi’ni bu yıl hayata geçiriyoruz.”
Tedarik süreci sadeleşiyor
Tedarik dönüşüm çalışması yaptıklarını belirten Görgün, yeni modelle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Tedarik organizasyonumuzu daha merkezi hale getirerek tedarik birimlerinin sanayileşme ve tedarik direktörlüğü bünyesinde birleştirdik. 1 Mayıs 2019 tarihi itibariyle yeni tedarik yapımız faaliyete geçecek. Oluşturduğumuz bu model ile tedarik sürecimizi, sürecin her seviyesinde proaktif tutum ile değer katan operasyonel mükemmelliği benimseyen millileştirme odaklı, stratejik ve sürdürülebilir düzeyde daha sade ve çevik bir yapıya getireceğiz.”
Sosyal projelere ‘ASİL’ çatısı
Türkiye’de bir ilk olarak, ASELSAN Sosyal İnovasyon Liderleri kısaca ASİL adıyla yeni bir proje geliştirdiklerini dile getiren Görgün, ASİL Projesi ile ASELSAN’ın savunma sanayiindeki öncü rolünü sosyal projelere de yansıtacaklarını belirtti.
ASİL Projesi ile ilgili detayları paylaşan Görgün, “ASİL Projesi çatısı altında üniversite öğrencileri, profesyoneller, tedarikçiler ve girişimciler için bilgilendirme ve gelişim platformu kuruyoruz. Bu platform sayesinde tüm tedarikçilerimiz için farkındalık insan kaynağı, eğitim bilgi ve gelişim odaklı hizmetler sunacağız. Tedarikçilerimizin kurumsal üyelikleriyle katılacağı platform aracılığıyla sizlerin gelişimi konusunda daha fazla sorumluluk ve rol almayı amaçlıyoruz.” dedi.
Kritik görev yeni firmalar yetiştirmek
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, savunma sanayiinin Türkiye’nin bekası için olmazsa olmaz hususlardan biri olduğunu vurguladı.
Savunma sanayiinde lokomotif rolü üstlenen ana yüklenicilere seslenen Demir, “Bu şirketlerimizin şöyle bir kritik görevi var. Kendileri bir çınar olsalar da gölgelerinde ot bitmeyen ağaç olmak yerine gölgelerinde nice filizler yetiştiren ve bu sektörü bir ormana dönüştüren yapı olmak durumundalar, savunma sanayiimiz ancak bu yolla ülkenin bütün değerlerini kullanan değerlendiren hiçbir kuruşunu ve saatini israf etmeden hedefe doğru yönelen bir hale gelebilir.” mesajını verdi.
Millileştirme şart
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yerlilik ve milliliğin özellikle savunma sanayiinde olmazsa olmazı teşkil ettiğine dikkat çekti.
Akar, millileştirmenin önemini şu sözlerle dile getirdi: “Millileştirme konusu, silahlı kuvvetlerimizin caydırıcılığını ve saygınlığının artması, ülkemizin, gelecek nesillerimizin huzur ve güvenliğimizin sağlanması ekonomimizin ve savunma sanayiimizin uluslararası alanda üst sıralara çıkması için bir şarttır bir ihtiyaçtır.”
Tam güvenlik için milli tasarım
Savunma sanayiinde bağımsızlığın önemine vurgu yapan Bakan Akar, milli tasarıma işaret etti. Akar, “Yaşadığımız tecrübeler şunu açıkça göstermiştir ki, askeri gücümüzün imkân ve kabiliyetleri ülke kaynaklarından beslenmiyorsa kendi işçiniz, kendi mühendisiniz tasarlayıp üretmiyorsa bunları çağın ihtiyaçlarına göre geliştirmiyorsa ülke güvenliğinizi tam anlamıyla sağlamış olamıyorsunuz.
Bedeli ödenmesine rağmen dost ve müttefik dediğimiz ülkelerden dahi modern silahların, mühimmatların tedarikinde zorluklar, sınırlamalar, gizli ve açık ambargolar ile karşı karşıya kalınmış ve halende maalesef kalınmaktadır.” dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşanan sıkıntıları hatırlatan Akar, “Devletimizin savunma konusunda bağımsız hareket edecek politikalar üretmeye yöneltmiştir. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle kendi göbeğimizi kendimiz kesecek tedbirleri almak zorunda olduğumuzu idrak etmemizi sağlamıştır.” değerlendirmesini yaptı.
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini güçlendirme vakıflarıyla bugünkü güçlü savunma sanayiinin temellerinin sağlam bir şekilde atıldığını belirten Akar, “Bugün geldiğimiz noktada ASELSAN ile birlikte savunma sanayiinde faaliyet gösteren 4 firmamız dünya devleriyle yarışır hale geldi. ASELSAN’ın sahip olduğu birikimle savunma ekosistemimizi daha da geliştireceğine ASELSAN’a ürün, malzeme sağlayan orta, küçük şirketlerin sayısının her geçen gün artacağına ve niteliklerinin gelişmesine bağlı olarak savunma sanayiimizin tabana yayılıp güçleneceğine inancım tamdır.” dedi.
Sınırlarımıza yerli ve milli koruma
Yerli ve milli anlayışla savunma sanayiinde büyük bir hamle başlatıldığını vurgulayan Akar, “Bu hamleler sonunda yerlilik ve millilik oranı yine bildiğiniz gibi yüzde 20’lerden yüzde 68’lere yüzde 70’lere çıkmış bulunmaktadır.
Hem halkımızın hem de umudunu Türkiye’ye bağlayan mazlumların diğer dost, müttefik, kardeş ülkelerin güvenliği, huzuru için güçlü ve başarılı olmak zorundayız. Güçlü ve başarılı olmak için de milli değerlerimiz ve menfaatlerimiz üzerinde yükselen etkin yerli ve yenilikçi bir savunma sanayii anlayışı ile çalışmalarımızı sürdürmek durumundayız. Bugün Pakistan’la MİLGEM, Katar’la FIRTINA Ukrayna ile İHA ihraç sözleşmeleri imzalar duruma geldik. ATAK helikopterlerimize dünyanın her yanından ilgi gösterilmektedir. HÜRKUŞ temel eğitim uçağı silahlı kuvvetlerimizin göz bebeği olmuştur. Sınırlarımızı yerli ve milli harp araç ve gereçleri, drone savarlarımızla korumaktayız.” bilgisini aktardı.
Savunma ve havacılık sektörünün 2018 yılı cirosu ve ihracat rakamları ile ilgili verileri de paylaşan Akar, 2018 yılında savunma sanayii ve havacılık cirosunun 7 milyar dolara ulaştığını, ihracatın ise ilk kez 2 milyar dolar sınırını aşarak 2 buçuk milyar dolar sınırına yaklaştığını 2017’ye göre yüzde 17 artış gösterdiğini açıkladı.
Bakanlık alımlarının modelini anlatan Akar, askeri fabrikalarda yerli üreticilerden alımlar yapmak için onaylı tedarikçi sistemini geliştirdiklerini söyledi. Akar firmaları sisteme davet etti.
Açılış konuşmalarının ardından ilk panel Millileştirme Yolunda Güç Birliği adıyla yapıldı. Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi’nin modere ettiği panelde; Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ve Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, millileştirme çalışmalarında güç birliğinin önemini anlattı.