İthalat Israrı Sanayiye Zarar Veriyor
TÇÜD tarafından açıklanan Türkiye’nin Nisan ayındaki ham çelik üretimi, ithalat ve ihracat verileri, COVID-19 salgınının, tüm sektörlerde olduğu gibi çelik sektörüne de keskin etkisini ortaya koydu.
TÇÜD’nin verilerine göre Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2020 yılının Nisan ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,3 oranında azalışla 2.3 milyon ton oldu. Bu durum, yılın ilk 3 ayı itibariyle yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşen üretimdeki ortalama artışın, 4 ay itibariyle yüzde 0,1 oranına gerilemesine yol açtı.
Nisan ayında nihai mamul tüketimi, 2019 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 44,1 azalışla, 1.4 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Tüketimdeki keskin düşüş, yılın ilk 3 ayında yüzde 42,3 olan tüketim artışının, Ocak-Nisan dönemi itibariyle %15 seviyesine gerilemesine yol açtı.
Çelik ürünleri ihracatı Nisan ayı verilerine göre, miktarda yüzde 21,6 oranında düşüşle 1.5 milyon ton, değerde ise yüzde 27,7 azalışla 1 milyar dolar oldu. Ocak-Nisan döneminde ise 2019 yılının aynı dönemine kıyasla ihracat, miktar itibariyle yüzde 14,4 azalarak 6.6 milyon ton, değer itibariyle yüzde 18 azalışla 4.7 milyar dolar seviyesinde seyretti.
İthalat ise 2019 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden yüzde 54,6 azalışla 563 bin ton, değer itibariyle yüzde 47,8 azalarak 504 milyon dolar seviyesine geriledi. İthalattaki yüksek oranlı düşüş, yılın ilk çeyreğinde yüzde 33,3 artan ithalatın, 4 ay itibariyle, miktar yönünden yüzde 5,6 artışla 4.2 milyon ton, değer yönünden yüzde 4,6 azalışla 3.1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini sağladı.
2019 yılının ilk 4 ayında yüzde 172 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 148 seviyesine geriledi.
Çin çelik üretimini artırdı
Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan 2020 yılı Nisan ayı verilerine göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla, yüzde 13 azalışla 137 milyon ton oldu. Yılın ilk 4 ayında ise yüzde 4,1 azalışla, 581 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
COVID-19’un olumsuz etkilerinin keskin bir şeklide hissedildiği bu dönemde Çin, çoğu büyük üreticiden ayrışarak pozitif yönde büyüme gösterdi ve ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,3 oranında artışla 320 milyon tona yükseltti. İkinci sırada yer alan Japonya’nın ham çelik üretimi yüzde 8,6 azalışla 30.7 milyon ton, üçüncü sırada bulunan Hindistan’ın ham çelik üretimi ise yüzde 21,1 oranında azalışla 30.1 milyon ton olarak gerçekleşti.
İhracat düşerken ithalat artmaya devam etti
TÇÜD, açıklamasında Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Türkiye’den çelik ithalatını engelleme girişimlerine devam ettiğine dikkat çekti.
AB Komisyonu’nun 14 Mayıs 2020 tarihinde Türkiye menşeili sıcak haddelenmiş sac ithalatına karşı anti-damping soruşturması başlattığı hatırlatılan açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi: “2020 yılının ilk 4 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, AB’ye çelik ürünleri ihracatımız yüzde 44,4 geriler iken, sıcak haddelenmiş sac ihracatımız yüzde 47 oranında düşmüştür. Bu dönemde AB’den çelik ürünleri ithalatımız ise yüzde 6,5 oranında artmaya devam etmiştir.
Ülkemizin, AB ile aramızdaki STA ve Gümrük Birliği’ne uyma konusunda azami hassasiyet gösterdiği ortada iken, AB’nin Ülkemize karşı uyguladığı koruma politikalarındaki keskin tavrı anlaşılamamaktadır.
Ülkemiz tarafından, AB’nin tek taraflı uygulamalarına daha fazla kayıtsız kalınamayacağı gerekçesi ile Dünya Ticaret Örgütü nezdinde panel görüşmelerinin başlatılması ve 25 Mayıs 2020 tarihinde, AB uygulamalarının ikili ticaret akışı üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve dengeli dış ticareti sağlamak amacı ile, bazı çelik ürünlerinin AB’den ithalatına karşı, yüzde 9 ila yüzde 17 arasında değişen ilave vergi uygulanabileceği yönünde bildirimde bulunulması memnuniyetle karşılanmıştır.”
Karşı tedbir alınması zorunlu
TÇÜD’ün değerlendirmesinde, AB’nin Dünya Ticaret Örgütü’ne yaptığı bildirimde gelecek dönem için şartları daha da kısıtlayacağı, ağırlıklı bir şekilde Türkiye’yi hedef alan yaklaşımlarını artıracağı ve bu durumun AB bölgesine yönelik ihracatımızın, önemli ölçüde gerilemesine yol açacağına dikkat çekerek. AB’nin atacağı adımlar için, daha fazla gecikilmeksizin, süratle karşı tedbirlerin alınmasını zorunlu olduğunu vurgulanıyor.
Dünyadaki koruma tedbirleri ve ithalatın Türkiye ekonomisi ve sanayisine verdiği zararlara işaret edilen değerlendirmede, “Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin, kendi sanayilerini, hiçbir kural tanımadan, korumaya yönelik keskin uygulamaları ortada iken, Ülkemizin en zor günlerinde, günlük çıkarları için ithalatı sürdürmeye devam etmek isteyenlerin, ekonomimize ve sanayimize verdikleri tahribatın engellenmesi, hayati önem taşımaktadır.” denilmektedir.