Ankara, Orta Teknoloji Tuzağını Atlattı
Başkan Özdebir, Ekonomi Muhabirler Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldiği programda, ekonomi, üretim, sanayi ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ankara’yı savunma sanayiinin merkezi olarak niteleyen Nurettin Özdebir, “Yavaş yavaş, suya atılan taşın hareleri gibi diğer illere doğru yayılmaya başladı. Konya’da, Eskişehir’de, Körfez bölgesinde savunma sanayiine hizmet eden bölgelerin sayıları artmaya başladı. Bu odak olmanın Ankara’ya kazandırdığı çok önemli nitelikler var. Ankara Türkiye’de şu anda orta gelir tuzağını oluşturan orta teknoloji tuzağını atlamış bir il.” açıklamasını yaptı.
“OSTİM’in büyük katkısı var”
Türkiye’de üretilen yüksek teknolojili ürünlerin, girişimci bilgi sistemine göre yüzde 20’sinin Ankara’da üretildiğine değinen Özdebir, Ankara’da teknolojinin gelişmesinde savunma sanayiinin, savunma sanayisine çalışan firmaların, özelde de OSTİM’in kümelenmeleri ve Orhan Aydın’ın çok büyük katkısı var. Oradaki o küçük firmalar gerçekten müstesna işler yapıyor.” ifadelerine yer verdi.
“Millet olarak özgüvenimiz, yavaş yavaş hak ettiğimiz noktaya yaklaşmakta. Bu özgüveni kazandıkça çok daha iyi işler yapacağımıza inanıyorum. Yeter ki reel sektörün önü açılsın yol gösterilsin. Yapmayacağımız şey yok!” diyerek sözlerini sürdüren Nurettin Özdebir, raylı sistemler üzerine sorulan bir soru üzerine şu yanıtı verdi:
“Raylı sistemler Orhan Bey’in de benimde üzerinde çok mücadele ettiğimiz kavgalar yaptığımız bir sektör. Maalesef orada da kendimize olan güvenin azlığından bazı şeyleri istediğimiz gibi gerçekleştiremedik. Burada malımızı satamadık ama, Ankara’da bir firma gitti şu anda Bangkok’un metro araçlarını göndermeye başladı. Araçlar meydana çıktı. Özgüvenimiz olsaydı, Çinlilerin kötü, şartnamesine bile uymayan mallarını Ankara’ya almak mecburiyetinde kalmayacaklardı. Bunu telafi etmemiz lazım.”
“Cari açığa katkı veriyoruz”
Kamu yerli yerli malı almıyor diye şikayet ediyoruz. Ama her birimiz mesela İtalyan malı gözlüklerle, cep telefonlarıyla cari açığa katkı veriyoruz. Her sene bir iki köprü parasını cep telefonuna veriyoruz. Ülke olarak böyle israfa hakkımız yok. İHA'ları daha önce şu anda mal ettiğimizin belki 10 misli fiyata başka ülkelerden, güç bela ve silahsız olarak aldık. Bayraktar çıkana kadar bizim aktif olarak kullandığımız bir İHA'mız yoktu. Halbuki TAI bundan geriye doğru en az 10 sene önce ANKA'yı yaptı ama bir türlü silahlı kuvvetlerin envanterine sokamadı. Birtakım insanlar geçmişte ANKA'nın TSK envanterine girmesini engelledi. Milli savunma sanayisinin güçlenmesine birileri engel oldu.