Adres :
100. Yıl Bulvarı No:101/A, 06374 OSTİM/Ankara-TÜRKİYE Telefon : 0 312 385 50 90 Faks : 0312 354 58 98 E-Posta : korhan@ostim.org.tr

Büyük Ölçekli Rüzgar Tüneli OSTİM’le Yerlileşti

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) Büyük Ölçekli Rüzgar Tüneli Projesi, OSTİM firması SEY Metal tarafından yüzde 95’i bulan yerlilik oranı ile tamamlandı. Parçalarının tamamı OSTİM’de üretilen rüzgar tüneli, Türkiye’de savunma ve havacılık sanayii, otomotiv, enerji gibi pek çok sektöre hizmet verebilecek bir fırsat olarak görülüyor.
Ostim Editör
19 Haziran 2019 09:37

ODTÜ Büyük Ölçekli Rüzgar Tüneli Projesi, yüzde 95’i bulan yerlilik oranı ile OSTİM firması SEY Metal tarafından 8 genç mühendisin çalışmasıyla başarılı bir şekilde hayata geçirildi. Rüzgar tüneli ile havacılık, savunma sanayii, enerji, inşaat, otomotiv gibi pek çok sektörde test ihtiyaçları yerli ve milli imkanlarla karşılanabilecek.

Rüzgar Tüneli ile şehirlerin izolasyon ve deprem testleri, köprü rüzgar salınım testleri, savunma sanayiinde, otomotivde, uçaklarda, 340 km/s hıza çıkabilen bütün araçların hız, ısı ve aerodinamik testleri yapılabilecek.

OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği (OSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ekinci, rüzgar tünelinin Türkiye için bulunmaz bir fırsat oluşturduğuna dikkat çekti. Ekinci, projenin yapımının OSİAD üyesi SEY Metal tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “OSTİM gibi bir havza böyle işlerin yapılıyor olması bizler için ayrıca övünç kaynağı.” görüşünü paylaştı.

Savunma sanayiinin Türkiye için önemine vurgu yapan OSİAD Başkanı, F-35, S-400, yerli otomobil üretimi, savunma ve havacılık sanayii ile ilgili imalatların yapılabilmesi için böyle bir tesisin Türkiye’de olmasının gerekliliğine işaret etti.

Türkiye’de ilk rüzgar tüneli çalışmalarının 1930’lu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatıldığını ifade eden Süleyman Ekinci, “Uçak sanayi, savunma sanayii, yerli araba üretimine dayanak olsun diye Atatürk’ün o günkü dahi düşüncesi ile başlatılmış. Fakat maalesef ikinci dünya savaşının başlaması ile beraber kesintiye uğramış ve Atatürk’ten sonra hem ekonomik, hem de siyasi nedenlerden dolayı bir türlü tamamlanamamış. 1950’de bitirilmiş ama uzunca süre devreye alınamamış bir tesis.” bilgisini verdi.

Türkiye’nin ilk rüzgar tüneli tesisinin 1990’lı yıllarda OSİAD’ın da katkısıyla TÜBİTAK SAGE tarafından işletmeye alındığını hatırlatan deneyimli iş insanı, “Türkiye’de böyle bir açık vardı. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu vizyonunu yıllar sonra da olsa Türkiye’de hayata geçirmek bir OSİAD üyesi olarak bizler için OSTİM için bir gurur kaynağı.” değerlendirmesini yaptı.

“Yerlilik Yüzde 52’den yüzde 95’e çıkartıldı”

Tesisin, Türkiye’nin en hızlı ve en büyük rüzgar tüneli olduğuna dikkat çeken Süleyman Ekinci, projeyi Kanadalı bir firmanın yazdığını projenin sahibinin ise ODTÜ Mühendislik Fakültesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümü olduğunu anlattı.

Rüzgar tüneli, ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümünün öncülüğünde kurulan Rüzgar Enerjisi Araştırma Merkezi’nde (RÜZGEM) bulunuyor.

Projenin gelişimi ile ilgili bilgiler veren Süleyman Ekinci, işin başlangıcında Kanadalı firmanın yerlilik oranını yüzde 52 olabileceğini öngördüğünü Türkiye’de örneği olmadığından birçok parçanın anahtar teslimi Avrupa ülkelerinden, Çin’den, Japonya’dan bir getirilmesini talep ettiğini, buna rağmen projedeki genç mühendislerin, bütün imkanlarını zorlayarak parçaları OSTİM’de ürettiklerini belirtti.

Parçaların tamamı OSTİM’de üretildi

Ekinci, “Projenin tamamlandığı günümüz itibariyle yerlilik oranı yüzde 95’tir. Projede öngörülen yerlilik oranı yüzde 52 idi. Ama bizim mühendis arkadaşlarımız parçaların tamamını da OSTİM’de üretti. En önemli gurur kaynağı da budur. OSTİM gibi bir havza böyle işlerin yapılıyor olması bizler için ayrıca övünç kaynağı. Yerlilik oranının yüzde 52’den yüzde yüze yakına çıkarılması da Türkiye’de her şeyin yapılabileceğini gösteriyor.” dedi.

Otomotiv üretiminde rüzgar tüneli olmadan hız ve aerodinamik testlerinin yapılamayacağına işaret eden Ekinci, “Yerli otomobil projesi kendi rüzgar tünelini kurmazsa, ya yurtdışında yaptıracak ya da buraya yaptıracak. Kendi de yapsa, Türkiye’de bir numunesi var, buradan standart alacaklar.” değerlendirmesini yaptı.

Projenin toplam maliyetinin 25 milyon TL olduğunu belirten Başkan Ekinci, ODTÜ’nün ifadesiyle ortalama 2 ile 3 yıl içinde kendini amorti edebileceğini dile getirdi.

Yeni proje yolda

SEY Metal firması mühendislerinin daha geliştirilmiş rüzgar tüneli projesi için TÜBİTAK’a başvuruda bulunduklarını anlatan Süleyman Ekinci, yeni geliştirilen projede saatte 500 km/s’in üzerine çıkabilecek araçların hız, ısı ve aerodinamik gibi pek çok testinin yapılabileceği bilgisini verdi.

Rüzgar tüneliyle ilgili, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerinin de ilgilendiğini dile getiren Ekinci, “Türkiye’nin kurtuluşu üretimden geçiyor. Bizim bu tür projeleri hem iş dünyası olarak hem bürokratlar hem sanayiciler olarak hem ekonomistler olarak mutlaka desteklememiz lazım. Türkiye’de özellikle OSTİM’de 150-200 metrekare dükkanlarda böyle başarı hikayeleri çok. Bunları desteklememiz, cesaretlendirmemiz lazım. Bunların ihracat ağını oluşturmamız lazım.” mesajını verdi.

“Sanayicinin önünü açmamız lazım”

Kalkınmada üretim ve ihracatın önemine dikkat çeken OSİAD Başkanı Süleyman Ekinci, ekonomik sorunların imalat sanayine ve üretime yönelerek çözülebileceğine işaret etti.

İhracat kg fiyatının ortalama 1.40 dolar civarında olduğuna dikkat çeken Ekinci, bu oranı artırmak için katma değerli üretime ihtiyaç olduğunu anlattı. “Bizim kendi kaynaklarımıza dönmemiz, kendi yerli üretimimizi yapmamız lazım. Tarımda, hayvancılıkta, sanayide her şeyde yerli üretimi teşvik etmemiz lazım. Sanayicinin önünü açmamız lazım.” dedi.

OSİAD’ın yeni dönem çalışmalarından bahseden Ekinci, şunları anlattı: “Biz OSİAD olarak farkındalıklar yaratmaya çalışıyoruz. Seminerler, eğitimler veriyoruz. Yerli ve milli üretimi teşvik ediyoruz. Kendi üyelerimiz arasında yerli üretim yapan başarıyı elde eden başarı hikayesi olan firmaları destekliyoruz. Ön plana çıkarıyoruz. KOBİ’leri, ihracat yapmak isteyip de yapamayanları açtığımız ihracat ofisinde brokerlarla bir araya getiriyoruz. Kamunun, bürokrasinin önünde engeller varsa onları açmaya çalışıyoruz. Amacımız derdimiz üretmek, üreticiye yardımcı olmak. Türkiye’nin kurutuluşunun buradan geçtiğini biliyoruz.

Başkent Üniversitesi ile bir protokol yaptık. Burada ihracatla ilgili Başkent Üniversitesi’nden yabancı dili bilen öğrencileri istihdam edeceğiz. KOBİ’lerle bir araya getireceğiz. İhracatı artırmak, desteklemek üzere onlara eğitimler vereceğiz, bilgilendirmeler yapacağız. Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarından kurtulmasının olmazsa olmazı ihracat. OSTİM Teknik Üniversitesi ile irtibat halindeyiz. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Murat Yülek’e projemizi anlattık. O da çok heyecanlandı.”

İlgili Görseller
İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.