Adres :
100. Yıl Bulvarı No:101/A, 06374 OSTİM/Ankara-TÜRKİYE Telefon : 0 312 385 50 90 Faks : 0312 354 58 98 E-Posta : korhan@ostim.org.tr

İş Dünyası Sanayi Katılımı İçin “Çatı” İstiyor

ATO tarafından organize edilen “1. Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Paneli”nde, bu alanda çalışma yapan tüm kesimlerden temsilciler yer aldı.
Ostim Editör
06 Haziran 2014 11:06

Türkiye’nin sanayi hamlesinin itici güçlerinden biri olacak “Offset” uygulaması Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) masaya yatırıldı. Toplantıda offset uygulaması konusunda yerli sanayinin mevcut durumuna ilişkin bir envanter çalışması hazırlanması ve bu kapsamda çalışmalara yön verecek ‘çatı’ kuruluşun oluşturulması gerektiğinin altı çizildi. Toplantıda ayrıca offset uygulamalarının takibinin yapılması ve yaşanan sıkıntıların çözümüne yönelik yol haritasının belirlenmesi gerektiği vurgulandı.

ATO tarafından organize edilen “1. Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Paneli”nde, bu alanda çalışma yapan tüm kesimlerden temsilciler yer aldı.

“Envanter çıkarılmalı”
Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir de panelin açılışına katılarak savunma sanayinde offset uygulamalarını anlattı. Demir konuşmasında, “Yerli katkı ve offset; savunma sanayinin uzun zamandır yol aldığı bir uygulamadır. Bunu uygulamak kolay olmadı. Uygulama burada çok önemlidir. Uygulamanın gerçek katma değer yaratması gerekiyor. Savunma sanayinde 25 yıldır uygulanıyor. Son çıkartılan kanunla birçok off set kelimesinin kendi başına bir itici gücü vardı.” dedi.

Offset uygulamasına iki aşamalı değerlendirmek gerektiğini belirten Demir, “Offset yükümlülüğünü getirdiğinizde ortaya çıkan rakamların nasıl eritileceği sorunu ortaya çıkıyor. Yabancı şirketlerin yerli katkı oranını nasıl yapacakları ile ilgili yol göstermemizi istiyorlar. Yerli endüstrimizin envanterini çıkarıp, offset arayan firmalara rehberlik yapmamız gerekiyor. Bu anlamda ne kadar yol gösterici olabilirsek, hem yerli katkı oranımız artacaktır, hem de geçmişte çok ‘uyduruk’ uygulanan offsetin önüne geçmiş olacağız. Offset’in nasıl uygulandığı, firmalarımızın nasıl uyguladığı ve nereden nereye getirdiğimizi firmalarımızın belirlemesi gerekiyor. Kendi ev ödevimizi de çok iyi yapmamız gerekiyor. Burada ilgili bütün kuruluşların bir araya gelmesi gerekiyor. Bununla birlikte bu katkının değerini artırabiliriz.

Offset için rehberlik yapmalıyız. Katkı oranı bittiğinde firma da biterse bu iş olmaz. İşin sürekliliği çok önemli bir ayrıntıdır. Yabancı firmaların Türkiye’den daha fazla kaynak aramasını sağlamalıyız. Bu sayede Türkiye daha fazla tanınacaktır. Olumsuz tecrübelerimizi ortadan kaldırıp kendi iç disiplinimizi oluşturmamız lazım. “Nasıl olsa iş bana geliyor.” mantığını bırakıp, nasıl geliştirebiliriz ona odaklanmamız gerekiyor. Yerli sanayicimizi de disipline etmek zorundayız. Teşkilatlanma, takip etme çok önemli. İşi kendi haline bırakırsak, beklediğimiz sonucu alamayız. Ortak akıl ve yol haritası oluşturulması gerekiyor.” diye konuştu.

“Çatı kuruluş oluşturması gerekiyor”
ATO Başkan Vekili Koray Güngör Şanal, karşılıklı yararları nedeniyle 130 ülkede offset uygulandığını hatırlatarak, otomotiv, sağlık kimya elektronik, inşaat tekstil demir-çelik, telekomünikasyon ve oto yan sanayinde kullanılabildiğine dikkat çekti. Şanal, “İthalatın yüksek olduğu sektörler off set anlaşmalarının uygulanacağı sektörlerdir. Türkiye, 2023 yılında kadar haberleşme ve teknoloji ve ulaştırma ve sağlık alanında 500 milyar dolar bir harcama yapacak. Kamu harcamalarında yüzde 50 offset uygulansa Türkiye ekonomisine yıllık 30 milyar dolar tasarruf sağlanacağını öngörüyoruz. Ülkeler yerli alımlarını zorunlu kılıyor. Türkiye’nin aynı şekilde yerli sanayisini koruması ve geliştirmesi şarttır. Offsetten azami fayda için strateji belirlemesi gerekiyor. Sanayi ve teknoloji ve bilimsel çalışmalarda insan unsuruna kadar envanter doğru bir şekilde çıkarılmalıdır. Sermaye ve teknolojiye geliştirme odaklı politika belirlenmelidir. Çatı kuruluş oluşturması gerekiyor. Olumlu gidiş için yerli üretime getirilen yüzde 15 fiyat avantajı uygulanmalıdır.” diye konuştu.

 “Yüzde 100 yerli üretimi hedeflemeliyiz”
Ankara Sanayi Odası (ATO) Başkanı Nurettin Özdebir ise offsetin Türkiye için ara hedef olması gerektiğini söyledi. Özdebir, “Çuvaldızı kendimize de batıralım.” dedi. Özdebir, “Global dünyadayız ama yüzde 100 yerli üretim diye bir şey yok ama bunu hedeflemeliyiz. Offset uygulamalarını yapabilmemiz için müsteşarlığın bilgilerinden derin olarak yararlanmalıyız. Orada ciddi bir bilgi birikimi var. Geçtiğimiz dönemde bu konuda 3 defa tebliğ yayınlanmıştı. Yerli katkı oranı Türk sanayicisine itibar kazandırıyor. Bunun en son örneğin kümelenme modelinde yaşadık. Offset anlaşmalarının sonuçlarını iyi takip etmemiz ve değerlendirmemiz gerekiyor. Bunları takip edersek daha hızlı yol alacağımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“Önemini her ortamda vurgulamalıyız”
ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Musa Pireci ise “Katma değer yaratma anlamında ayrı bir önemi vardır. Sağlık Bakanlığı önümüzdeki 9 yılda 130 milyar dolar dış alım yapmayı düşünüyor. 130 milyarın 65 milyar doların yerli sanayiye aktarır ve sağlık enerji ve ulaştırma alanında da bunu başarabilirsek, bu katkının 9 yılda 200 milyar dolar civarında olacağını ve cari açık probleminin artmasının önüne geçeceğini öngörüyoruz. Offset konusunda yapılacak çalışmalara alt yapı oluşturması anlamında ayrı bir önem taşımaktadır. Yerli katkının önemini her ortamda vurgulamalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Direkt ve endirekt şekilde uygulanıyor”
Programın açılışının ardından iki ayrı oturumda kamu ve özel sektör temsilcileri offsete ilişkin görüşlerini sundu. Çankaya Üniversitesi Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç moderatörü olduğu ilk panelin başlangıcında offsetin, direkt ve endirekt olarak uygulanabildiğini, Kuveyt’te bu iş için özel bir birim oluşturulduğunu kaydederek, “Biz hedeflerimizi küçük tutmamalıyız. Bir Hollanda gibi olmayız. 5 milyon dolar ve üzerinde offseti savunma ve sivilde yüzde 100 uyguluyor. 17 milyon doların üzerindeki alımlarda yüzde 100 alım istiyor. Tayvan 10 milyon dolar üzerinde ofset talebinde bulunuyor. Yüzde 70 talepte bulunuyor. Kümelerimiz yaygınlaştırmalıyız.” dedi.

Sanayi İşbirliği Modeli
Sağlık Bakanlığı Yatırım Modelleri Daire Başkanı Züfer Arslan, offset finans yönetimi konusunda bilgi verdi. Bakanlık olarak altyapı çalışması hazırladıklarını bildiren Arslan, offset yerine “Sanayi İşbirliği Modeli” kavramı üzerinde durduklarını açıkladı. Deneyimli Bürokrat özetle şunları söyledi: “Yerli sanayi neyi ne kadar yapıyor. Ne oranda yapıyor bunları bilmemiz çok önemli. Tedarik edilecek cihazların özellikleri, bu ürünlerin yerli sanayinin üretim hattı nedir, yetişmiş eleman ve becerisi ne derece var; bu bizim için çok önemli. Tedariğini yapacağımız uluslararası firmalardan ürün ve hizmetlerle ilgili satın alacağımız ürünün yan sanayinin payını belirlemek istiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nca 5 milyon dolar ve üzerindeki alımlarda offset uygulanacaktır. Sonrasında da yüzde 50 offset uygulamasını devreye alacağız. Bizim taslak yönetmeliğimizde bu var.” Arslan ayrıca yabancıların kendilerinden yerli sanayiyle ilgili envanter talep ettiklerini, bu noktada kümelenmenin çok önemli olduğunu dile getirdi.

“Orkestra iyi yönetilmeli”
ATO Sağlık İhtisas Komisyonu Başkanı Dr. İhsan Şahin, “Türkiye’deki Offset Uygulamalarındaki Sorunlar Nelerdir?” konulu sunumunda 2023 ihracat hedefleri için kritik başlığın “nitelik” olduğunu belirtti.

2023 yılı için 600 milyar dolarlık Türkiye’nin ticaret hacmine işaret eden Şahin, “Bunun 130 milyar doları sağlıkta görünüyor. Bu rakamlarla offset rakam hedeflerimiz bile belli değil. Gerekli mevzuatların hazırlanması ve partnerlerin de önüne hazır bir şekilde çıkmamız gerekiyor. Offseti pişirmemiz gerekiyor. Kamu da bu konuda bir dağınıklık var. İlgili Bakanlıklar offsetin muhatabı ama bunlar birlikte hareket edemiyor. Bir orkestra mevcut, çok iyi yönetilmesi ve buna bir şef gerekiyor. Hedeflere bugünki yapılanma ile ulaşılamaz. Ciddi bir reforma ihtiyaç var. Tek elden yürüyen SSM, TOKİ, TİKA gibi bir yapılanmaya ihtiyaç var. Bir üst kurum gerekiyor. Bırakın yüzde 50’yi değil yüzde 70’ini bile yerli katkı ile üretebiliriz. Bizim önce kendi özgüvenimizi tazelemeliyiz.” tespitini yaptı.

 “Amaç değil araçtır”
Savunma Sanayii Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, kurum olarak bugüne kadar 18 milyar dolarlık offset anlaşması imzaladıklarını hatırlattı. “Offseti amaç değil araç olarak kullanmalıyız.” diyen Aktaş, “1985-1990 arası alım, 1990-200 arası ortak üretim, 2000 ve sonrası tasarım ve ihracat kimliğimiz oldu. Kümelenmelere destek veriyoruz. Burada asıl gaye tabana yayılmış bir tedarik zinciri oluşturmak. Offset; ana tedarik projeleri kapsamında kaynak, görüşmelerde pazarlık ve nakit para değildir. Bugün savunma sanayi ürünlerimiz artık dünyada müşteri bulabilmekte ve Endonezya’da, Malezya’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ihale alan firmalarımız artık o ülkeler tarafından offset talep edilen firmalar durumuna geldi. Benzer gelişmelerin diğer sektörlerde de olmaması için hiçbir neden yok.” dedi.

“Bize ‘satın alın’ diyorlar”
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, “Ankara Metrosu Offset Uygulaması Tecrübesi” başlığını taşıyan sunumunda uluslararası organizasyonların, Türkiye’de uygulanmak istenen offsete karşı geliştirdikleri söylemleri eleştirdi. Aydın, “Onlar nasıl geliştiğinin kurallarını söylemiyor. Onlar bizim ne yapmamız gerektiğini söylüyor. Bizim ürettiklerimizi ‘satın alın’ diyorlar. Bunları biz ürettik zaten, siz bunları satın alın diyor. Bu yol bilindik bir yol zaten. Bu zamana kadar sanayileşemememizin nedeni de budur. Bu paradigmayı değiştirmemiz gerekiyor. Aklımızı başımıza toplamalıyız. Biz ne yapmalıyız, buna bakmalıyız.” dedi.

Orhan Aydın şöyle devam etti: “Onların kuralları zaten belli. Biz hala 251 milyar dolar ithalat, 151 milyar dolar ihracat yapıyoruz. attığımız malların sadece yüzde 3’ü teknoloji ürünleri. Savunma sanayinde irade oluşmuş ve bu nedenle başarmıştır. Sivil tarafta da yeni bir iradeye ihtiyaç var. Bu alanda strateji üretmemiz gerekiyor. Genelge çıkmış ama uygulanmamış. Genelge gayet güzel yazılmış. Yayınlanmış ama bir tane bile uygulanması yok. Ama bu sivil tarafta olmuyor deniliyor. Ankara Metro’sunda getirilen yüzde 51’den sonra yabancıların bakışı değişti.”

“Offset Müsteşarlığı olmalı”
Panelin son kısmında OSTİM Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan, “Dünyadaki Offset Uygulamaları ve Örnekleri” isimli sunum yaptı.

Offsetin sihirli bir değnek olmadığını, yol göstermek için önemli bir enstürman olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Çelikdoğan, ofsette rekabeti doğru belirlenmesi gerektiğine işaret etti.

Offsetin, dış ticaret açığının kapanmasına ve istihdam artışına katkı sağlayacağının altını çizen Çelikdoğan şu görüşlere yer verdi: “Siyasi istikrar çok önemli, uzun süreli hükümetler ve bilgi birikimleri olmalı. Kümenin etkin hale gelmesi için bir süreç gerekiyor. Bugünden başlamak lazım. Bir on yıl sonrasını şimdiden konuşmalıyız ve önceden planlama yapmalıyız. Offset operasyonlarında kurumsallaşma önemli. Bana göre Başbakanlığa bağlı Offset Müsteşarlığı olmalı. Son dönemde uçak alımları yapıyoruz. Ama offseti buralarda 230 uçakta göremedik. En azından toplamda 15 milyar dolar ofseti yapabilirdik. Böylesi bir kaynağı kaçırdık. Güney Afrika; offset ile kalkınmış. Biz hala olmalı mı olmamalı mı tartışıyoruz.

Teknolojik ürünleri çıkarmak kolay değil. Bürokrasi de devamlı takip ister. Bir uçak için 10 seneyi konuşmamız lazım. ‘Seçimlere yetiştirelim!’ dediğiniz vakit o zaman hiçbir şey yapamaz haline geliyorsunuz. O halde önceden planlamanız gerekiyor. Kim yapacak bu planlamayı? Bu nasıl olacak? Benim geldiğim nokta; siyaset, bakanlarını, bakanlar kurulunu yaparken bölgenin siyasetine bağlı olduğu takdirde çıkaramaz. Nitekim Türkiye kaç senedir çıkaramıyor. Hükümetler istikrarını getiremiyor. Çünkü bir bakanı tahin ediyorsunuz. Bakan geliyor, o konuyla ilgili hiçbir bilgisi yok. Ondan ne beklersiniz? Orada ne yapacağını, projesiyle hepsini bilen birinin gelmesi ve ona göre de bürokratların olması lazım. Bana göre başkanlık sistemine geçmek gerekiyor. Başkanlık sisteminde başkan seçmene hesap verir, ondan sonra da ülkeyi kalkındırması gerekir. Onun için de bölgelerdeki seçmenlere göre değil uzman adamları getirmek zorundadır. ABD’nin de yaptığı budur. Bu siyasetteki değişiklikleri, bürokrasideki değişikleri yapamazsak üstüne bir şeyler koyamayacağız.”

KİM, NE DEDİ?

• Ali Özen-Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı: “Offset, yerli üretim ve teknoloji gelişimine destek için politika aracıdır, amaç, ana tedariktir. Dünya Ticaret Örgütü offset kavramına engel koymakta. Kamu Alım Anlaşması’na taraf olmazsanız, taraf olan ülkelere mal satamıyorsunuz.”
• Dr. Kemal Kaya-TBMM Bilgi İşlem Başk. Genel Sekreter Yard. Vekili: “Üretimde mikro planlamaya ihtiyaç var. Devleti bu konuda ASO, ATO ve OSTİM gibi STK’lar zorlamalı.”
• Fuat Ataseven-ATO Enerji ve Çevre İhtisas Komisyonu Başkanı: “80 milyar euro’luk enerji yatırımı imkanı var. Bunlar ithalat ile olamaz. Ofset ile aynı hedeflerimiz aynı. Enerjinin üretim tesislerinin kuruluş aşamasında ve kaynaklarının değerlendirilmesinde önem taşıyor.”
• Murat Erkilet-Gama Holding Eski Genel Müdürü: “Cari açığı azaltmak için enerji yatırımlarında yerli katkımızı artırabilmeliyiz. Tedarik ve yatırım sürecinin takibini tek bir kuruluşun yapması daha doğrudur.”
• Ahmet Can Çevik-ASELSAN Yönetim Kurulu Üyesi: “Kamu alımlarıyla yüksek katma değerli bir sanayi oluşturulması için kümelenme çok önemli. Offseti, savunma sanayinin uzun vadeli çalışma süreçlerinde ön aşama olarak görüyoruz.”
• Recep Barut-STM Genel Müdürü: “Offset bir enstrümandır. Yabancı firmaların offset uygulamalarında ayak sürmelerinin nedeni yerli firmalarımızın rekabetçi olamamalarıdır. Uyumlu taahhütlerinde bulunamamalarıdır.”
• Yılmaz Güldoğan-Alpteknik Havacılık Genel Müdürü: “Offset sadece kapı aralayacaktır. Bu konuda danışma merkezleri olmalı. Offset Başkanlığı gibi bir koordinatör makama ihtiyaç var.”
• Prof. Dr. Ünsal Özgen-İnönü Üniv. Tıp Fak. Dekanı: “Karar vericiler artık hedef noktaları belirlemeli. Markalı üretime odaklanılmalı. Devlet Malzeme Ofisi (DMO) gibi Tıbbi Malzeme Ofisi (TMO) kurulması lazım. Kar amacı gütmemeli.”

PANELDEN NOTLAR:

•Kamu Alımlarında yerli katkı payı şartı “Sanayi İşbirliği Modeli (Offset)” olarak adlandırılmalı.
•Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başarıyla uyguladığı model, milli sanayinin gelişmesi için uygun bulunduğundan, benzer uygulama, Sağlık, Ulaştırma, Enerji, Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme sektörlerinde de uygulanmalı ve yaygınlaştırılmalı.
• Sanayi İşbirliği Modeli uygulamasının başarılı olarak yürütülmesi için koordinasyonun tek elden sağlanması amacıyla Başbakanlığa bağlı bir Müsteşarlık kurulmalı.
• Yerli Katkı Payı sektörlere göre farklılık göstereceğinden, tüm sektörlerde en az %51 oranından başlanmalı, bu konuda politikalar belirlenmeli.
• Konunun denetlenmesinin Başbakanlığa bağlı Müsteşarlık tarafından, uygulamasının da ilgili bakanlıklar tarafından yapılmalı.
• Offset geçici bir süre için, istihdamın sağlanması, dış ticaret açığının kapanması ve teknoloji transferi bakımından önemli olup, asıl hedef marka çıkarmak olmalı. Bunun içinde Ar-Ge ve Ür-Ge destekleri artırılmalı.
• Şehir Hastaneleri’ne alınacak medikal ürünler, offset kapsamında değerlendirilmeli.
• Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşmemesi için yüksek katma değerli ürünlere geçilmeli ve bu konuda destekler artırılmalı.
• 2023 yılına kadar Enerji, Bilgi Teknolojileri, Haberleşme, Sağlık ve Ulaştırma sektörlerinde yapılacak kamu alımlarında offset uygulamaları gerçekleştirilmeli.
• Devlet, kamu alımlarında, yerli sanayicimize, üreticilerimize daha fazla güvenmeli, destek vermeli ve tercih etmeli.
•  Sanayi İşbirliği Modeli (Offset) konusunda yapılan bu toplantı benzer şekilde, STK’lar ile sektörel bazda devam ettirilmeli.

OFFSET NEDİR? NASIL UYGULANIYOR?
Kelime anlamı “denge meydana getirmek” olan Offset terimi, kamu kurum ve kuruluşları, kamu ortaklıkları ve kamu iştirakleri tarafından açılan uluslararası ihalelerde, alıcı ülkeden çıkacak dövizi telafi etmek ve bu ülkelerin ihracat potansiyelini artırmak amacıyla, kazanan yabancı firma tarafından ana ihale anlaşmasına ek olarak verilen taahhütleri kapsıyor. Bu taahhütler; ihaleyi açan ülkeden yapılacak ihracat, ihaleyi açan ülkeye yönelik yabancı sermaye yatırımları, ortak yatırımlar, teknoloji transferi, lisans ve know-how transferleri, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımları ile diğer döviz sağlayıcı hizmet ve işlemleri içerebiliyor.

Halen 130’u aşkın ülkede uygulanan Offset yöntemi, kamu harcamalarının bir bölümünün telafisi, üretim ve istihdamın artırılması, cari işlemler dengesinin korunması, yeni teknoloji ve yetenek kazanımı, ihracatın geliştirilmesi, yeni pazarlara açılma, yabancı yatırımın sağlanması açılarından yararlı kabul ediliyor. Türkiye’de bugüne kadar Savunma Sanayiinde başarılı bir şekilde uygulanan Offset yöntemiyle Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranının yüzde 50’yi aştığı belirtiliyor.

Dünya genelinde otomotiv, kimya, elektronik, gemi inşaatı, tekstil, demir çelik, savunma, telekomünikasyon ve otomotiv yan sanayi alanlarında tercih edilen Offset yönteminin Türkiye’de de sağlık, ulaştırma ve enerji gibi ithalatın yüksek olduğu sektörlerde uygulanması konusunda çalışmalar yürütülüyor.

HABERİ OSTİM GAZETESİ SAYFALARINDAN OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
 

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.