Adres :
100. Yıl Bulvarı No:101/A, 06374 OSTİM/Ankara-TÜRKİYE Telefon : 0 312 385 50 90 Faks : 0312 354 58 98 E-Posta : korhan@ostim.org.tr

Kalkınma Planı İyi Takip Edilmeli

OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı ve OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Aydın, 11. Kalkınma Planı’nın odağında birçok maddenin OSTİM olarak takip ettikleri, peşinde koştukları başlıklar olduğunu belirterek, “İnşallah yaptırımı olan, sonuçlarının sorgulandığı, ‘Niçin, niye yapılmadı?’ sorusunun sorulacağı etkin bir mekanizma ile denetlenebilecek bir plan olur. ” dedi. Aydın, planda yer alan imalat sanayi, yerli üretimin artırılması, kümelenmelere destek gibi vurgunun OSTİM olarak yaptıkları çalışmaların doğruluğunu teyit ettiğini bildirdi.
Ostim Editör
12 Temmuz 2019 16:03

OSTİM Teknik Üniversitesi, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı iş birliği ile 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı Bilgilendirme Toplantısı düzenledi. OSTİM OSB Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya, OSTİM Yönetim Kurulu, kümelenme yöneticileri, akademisyenler, kamu, firma ve STK temsilcileri katıldı. Toplantıda ortaya çıkacak görüşler T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na iletilecek.

Toplantının açılışını yapan OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Türkiye’nin 1960 yılında bu yana 5 yıllık kalkınma planları yaptığını belirterek, “Dünya ülkeleri plan yapanlar, yapmayanlar şeklinde resmi olarak ikiye ayrılabilir. Yapanlar dünya ülkelerinin esasında ciddi bir kısmı. Fakat Güney Kore gibi kalkınma planı yapmıyoruz diyen ülkeler de ya da ABD gibi biz kalkınma planı hiç yapmadık diyen ülkelerin, adı plan olmasa da kendisi plan veya strateji olan çok sayıda dokümanları var. Çünkü bir devletin plansız, programsız, stratejisiz, uzun vadeli adım atması mümkün değildir.” dedi.

Kalkınma Planı hazırlanmasında Türkiye’de kapasite oluştu”

5 yıllık planlarda iki unsur olduğunu kaydeden Yülek, birinci unsurun; makroekonomik denge olduğuna işaret etti.

Yülek, şöyle devam etti:

“5 yıllık makroekonomik bir plan. Buna genel denge modeli diyoruz. Büyüme ne olacak, enflasyon ne olacak, tasarruf ne olacak? Projeksiyon manasında kamu veya özel sektör harcamaları ne olacak, ithalat, ihracat ne olacak? Hatta bunun içinde diğer makroekonomik değişkenler; kurdan, kur olmazsa olmaz, çeşitli deflatörlere, fiyat endekslerine kadar bunlar yapılıyor ve bir nevi yol haritası çıkıyor. Türkiye, açıkçası bu planları yapıyor, çok ciddi bir kapasitesi oluştu on yıllardır. Fakat derseniz ki, ‘Biz planlarımızı yapıyoruz ama makro ve sektörel hedefleri ne kadar tutturuyoruz?’ Pek de tutturamıyoruz. Bizim performansımız örneğin Güney Kore ile karşılaştırdığımız zaman çok iyi değil.

Buna rağmen hem bu makro tarafı, hem de planın ikinci unsuru olan sektörel taraf, devletin nasıl işleyeceği önümüzdeki dönemi nasıl planladığı açısından ve bizlere de devletin nasıl düşündüğünü anlatması açısından önemli. Kalkınma Planı’nın hazırlanmasında Türkiye belli yöntemleri geliştirdi, bunları uyguladı. Bir kapasite oluştu. Türkiye kalkınma planlarını şöyle yapıyor: Plandan en az bir yıl öncesinde T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı hazırlık çalışmalarına makroekonomi ve sektör açısından çalışmalarına başlıyor. Daha sonra katılımcılık adına çeşitli özel ihtisas komisyonları oluşturuluyor. Bu sene de 23 tane özel ihtisas komisyonu oluştu. Bir de çalışma komiteleri adı altında daha çok sektörel bazlı; mesela otomotiv sektörü, makine sanayi, küresel eğilimler gibi değişik açılardan planı destekleyici özel sektör ve akademinin katılımıyla komiteler oluşturuluyor.

“Sınai dönüşüm döneminin başlangıcı olması isteniyor”

11. Kalkınma Planı’nda özel ihtisas komisyonu vardı. Bunların içinde Sanayi Politikaları Özel İhtisas Komisyonu’nun raportörü bendenizdim. Türkiye’de değişik Organize Sanayi Bölgeleri, Sanayi Odaları, büyük özel sektör kuruluşları; yaklaşık 50 kişiden fazla bir grupla çalışma yapıldı. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş yaptık. Bu geçiş olunca yeni bir kabine oluşturuldu. Bu sefer Devletimiz dedi ki, ‘DPT, Kalkınma Bakanlığı olarak bir plan hazırlandı, Meclis’e gönderilmek üzere hazır. Fakat bunu göndermeyelim. Yeni bir kabine ve sistem var. Zaten Kalkınma Bakanlığı da Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı oldu. Bu tekrar çalışılsın.’

Önceki dönem Maliye Bakanımız Naci Ağbal Bey, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı oldu. Naci Bey, sanayileşmeyle yakından ilgileniyor. Kendisi şöyle bir değişiklik getirdi; yeni planın sanayi ve verimlilik temel ekseni etrafında oluşması kararı alındı. OSTİM’in, sanayicilerimizin bunda bir etkisi olduğunu düşünebilirsiniz.

Plana baktığımız zaman plan, bir tane eksen yok;  4-5 eksen üzerinden gider her zaman. Naci Bey ve Strateji ve Bütçe Başkanlığı ekibi bu önümüzdeki 5 yılın bir sınai dönüşüm döneminin bir başlangıcı olmasını istiyorlar. Dolayısıyla sanayi politikaları bunun içinde önemli bir taraf.”

“Söylediklerimizin birçoğu planda”

OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı, OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Aydın, yaptıkları toplantılarda altını çizdikleri metinlerin birçoğunu planda görmekten memnun olduklarını dile getirdi. Plan çalışmaları sırasında haberleşme teknolojileri ve raylı sistemlerde, Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş ile beraber kurul üyesi olarak katkılar verdiklerini belirten Aydın, şu değerlendirmelere yer verdi:

“Türkiye’de planlama konusu tartışıldı. Aşağı yukarı planlamanın kurulduğundan beri izleme imkânımız oldu. Olayları hep izledik. Türkiye her şeyi planlamak istedi, bir uçtan bir uca gittik. Sonra bir zaman geldi, dediler ki, ‘Planlama gereksiz bir şeydir. Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.’ modeline geçtik. Bu da sonucu olmayan bir yere götürüyor bizi. Sonra biraz planlama, biraz serbest olmak üzere şu anda ‘karma ekonomi’ dedikleri noktadayız. Hiçbir şirket, hiçbir kurum strateji üretmeden, gelecek tasarımı yapmadan bir gelişme, kalkınma, iyileşmenin olamayacağını artık bütün dünya, kurumlar, yöneticiler bilir. Dolayısıyla Türkiye’nin 11. Kalkınma Planı’nı önemsiyoruz. Bu plan çalışmalarında da benim ikazlarımdan bir tanesi şuydu: Siz bu planları yazıyorsunuz, yapıyorsunuz, dilek temenni şeklinde oluyor ama neyi yaptık, neyi yapmadık, niçin yapamadık? Bunun geriye doğru sorgulamasını yapan bir kurum yok. Kurumları sorgulayacak bir mekanizması yok.

11. Kalkınma Planı’nda bu yönde güzel şeyler var. Bu planda OSTİM Yönetiminin, küme yöneticilerinin, koordinatörlerinin ve OSTİM olarak hepimizin katkısı olduğunu düşünüyorum. Plandaki cümlelerin hepsinin tanıdık olduğunu düşünüyorum. Çünkü bunları biz her platformda dile getirdik. Bunun bir plana dönüşmüş olması hepimiz için sevindirici. Dolayısıyla katkı veren herkese teşekkür ediyorum.

“Kümelenme iş birliklerine destek çok kıymetli”

Planın odağında yer alan imalat sanayiinde belirlenen öncelikli sektörlerde olmak üzere, yerli üretimin artırılması ve sanayileşmenin hızlandırılmasının öngörülmesi; Plan hedeflerinin sanayi sektörünün başat rol üstlendiği, ihracata dayalı istikrarlı bir büyüme modeli çerçevesinde belirlenmiş olması; kimya, ilaç-tıbbi cihaz, makine-elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları öncelikli sektörler olarak belirlenmesi, OSTİM olarak peşinde koştuğumuz başlıklar. Kalkınma Planı’na da girmesi, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

Sanayileşme İcra Kurulu’nda OSTİM’in mutlaka bütün kümelerimizin yer alması gerekiyor. Bizim kurumlarımız hayatın, sahanın içerisinden en doğru bilgileri oraya taşıyabilir.

KOBİ’lerin kümelenme iş birliklerine destek sağlanması bizler için çok kıymetli. Yıllardır savunduğumuz kavramların burada gözükmüş olması gerçekten önemli. Meslek eğitimi ile yükseköğretimin iş dünyası ile entegre edilmesi OSTİM Teknik Üniversitesi kararımızın doğruluğunu teyit ediyor. MYO ve liselerin uygulamalı eğitim yapması da peşinde koştuğumuz kavramlar.

Bu planda küme başlıklarımız var. Desteklerin kümeler üzerinden verilmesi politikası da burada önemli hale gelmiş. Biz bu planda kısmen beklenti ve isteklerimizin karşılandığını düşünüyoruz. Bu planı hazırlayanlara teşekkür ediyoruz. İnşallah yaptırımı olan, sonuçlarının sorgulandığı, ‘Niçin, niye yapılmadı?’ sorusunun sorulacağı etkin bir mekanizma ile denetlenebilecek bir plan olur. Ki öyle düşünüyorlardı. İnşallah burada da ülkemize, bölgemize ve firmalarımıza büyük katkı sağlar diye düşünüyorum.”

İlgili Görseller
İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.