Ulaştırmada Yerlilik Yüksek Hızda
80 YHT seti için “en az yüzde 53 yerli” şartı aranacak. Milli sanayi ileri teknolojide de var olacak, teşekkürler.
2023 virajına giren ülkemiz, tüm sektörlerde önemli projelere odaklanıyor. Bu kapsamda dikkat çeken faaliyetlerden biri de raylı sistem yatırımlarında gerçekleşiyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, geçtiğimiz yıl Milli Tren Projesi’nin startını verdi. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) öncülüğünde yürütülen Milli Tren Projesi’nde en önemli katkı yerli üreticilerden bekleniyor.
Hatırlanacağı üzere TCDD, demiryolu araçlarının “Devrim”inde işbirliği sürecini, Eskişehir’de gerçekleştirdiği toplantıda, özel sektör ve raylı ulaşım sistemleri kümeleriyle birlikte başlatmıştı. Proje kapsamındaki işbirliklerinin belirlenmesi, yardımcı sanayinin rolünün netleşmesi adına dönüm noktası olarak kabul edilen toplantının ardından, TCDD yetkilileri sahaya inerek Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) üyeleri ve diğer firmalarla bir araya geldi.
Ülkemiz sanayisinin büyük heyecan duyduğu proje için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’dan önemli açıklamalar geldi. Elvan, Bakanlık bütçesinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada; Milli Yüksek Hızlı Tren’in tasarım çalışmalarını tamamladıklarını, trenin endüstriyel ve mühendislik tasarımına yönelik olarak Ocak ayında ihaleye çıkacakları belirtti.
Elvan’ın aktardığı kritik bilgi ise "80 YHT seti için en az yüzde 53 yerli şartı aranacak" şeklindeydi. OSTİM’in girişimleriyle ilk olarak Ankara Metro ihalesinde getirilen ve bu tip alımlarda milat olarak kabul edilen “yüzde 51 yerli” ifadesinin artırılarak en yetkili ağızdan tekrarlanması, uluslararası başarıları kanıtlanan üreticiler ve konuyu tüm yönleriyle gündemde tutan STK’lara yeni bir motivasyon sağladı. Lütfi Elvan’ın, 80 adet Yüksek Hızlı Tren teminine yönelik olarak öne çıkardığı şartlar, Türk sanayisine olan güvenin göstergesi olarak kabul ediliyor.
2018’de raylara inecek
Lütfi Elvan TBMM Genel Kurulu’nda şu ifadeleri kullandı: “Özellikle demir yolu sektörüne yönelik Türkiye’de binin üzerinde firma var ve bu firmalarımız rayından en ince detayına kadar, araç gerecine kadar şu anda Türkiye’de üretiliyor. Fakat, biz bununla da yetinmedik, biz dedik ki: ‘Biz, kendi Yüksek Hızlı Millî Trenimizi imal edelim.’ Tamamıyla, tüm haklarıyla bize ait olsun istedik ve bu çerçevede çalışmalarımıza başladık. Şu an tasarım çalışmaları bitti, endüstriyel ve mühendislik çalışmalarının ihalesine 22 Ocak’ta çıkıyoruz; tamamıyla yerli, tamamıyla Türk ürünü olan Yüksek Hızlı Millî Trenimizi inşallah 2018 yılında raylara indireceğiz.”
Önümüzdeki günlerde, 80 adet Yüksek Hızlı Tren seti alacaklarını ifade eden Elvan’ın açıkladığı alım şartları özetle şöyle:
• Minimum yüzde 53 yerli üretim
• Mutlaka yerli fi rmalarla işbirliği zorunluluğu
• Üretimi Türkiye’de yapmak zorunluluğu
Sayın Lütfi Elvan, TCDD, Bakanlık çalışanları ile yerli ve milli sanayi yolunda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
ARUS: “SANAYİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR GELİŞME”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Lütfi Elvan’ın 80 adet Milli Yüksek Hızlı Tren ihalesinde “’Minimum yüzde 53 yerli üretim olacak’ diyeceğiz, yüksek hızlı tren alımımızda minimum yüzde 53.” sözlerini Türkiye’de bir ilk ve ülke sanayimize çağ atlatacak yeni bir süreç olarak görüyoruz. Bu sözlerinden dolayı Sayın Bakanımızı tebrik ederiz.
Bilindiği gibi Milli Yüksek Hızlı Tren’in endüstriyel tasarım çalışmalarını tamamlandı. Mühendislik tasarımına yönelik olarak 22 Ocak 2015’te ihaleye çıkılacak. Bu sayede tamamıyla yerli olacak. 2018 yılında Milli Yüksek Hızlı Tren raylara inmiş olacak.
Ayrıca Elektrikli tren setlerinin de tasarım ve detay mühendislik çalışmalarının tamamlanması ve üretime geçilmesi ile Türkiye tamamıyla yerli Milli Yüksek Hızlı Tren ve elektrikli tren setlerine kavuşmuş olacak.
80 araç alımı; takriben 2.5 milyon euro bütçe olarak değerlendirildiğinde, “yüzde 53 yerli katkı şartı” ile sanayimiz bir milyar 325 milyar TL’ye yakın üretim yapacak ve yaklaşık 50 bin kişilik istihdam sağlanacak. Bu ürünlerin Türkiye’de yapılmasıyla, katma değeri yüksek teknoloji de kazanılmış olacak.
Türkiye’nin 2023 yılına kadar Ulaştırma, Haberleşme, Sağlık, Enerji, Savunma ve Havacılık ile Bilişim sektörlerinde 750 milyar dolarlık ihale yapılacağını ve “%51 yerli katkı şartı” getirilmesi ile bunun en az 375 milyar dolarının ülkemizde kalacağını, cari açık ve işsizlik sorununa önemli bir çözüm imkanı sağlayacağını söyleyebiliriz.
Bu nedenle YHT için alınan bu karar sanayimiz ve sektörümüz için önemli bir gelişmedir.
