Yerli Makine ve Ekipman İçin Seferberlik Başlıyor
2018 yılında ilk sondaj gemimiz Fatih’in alınmasıyla başlatılan bir süreç var önümüzde. Hemen ardından ikinci gemi Yavuz alınıyor. Bu iki hamle de ülkemiz açısından hayati derecede önemliydi ve şimdilerde çok büyük bir hikâyenin ilk sayfalarını yazıyoruz aslında bu hamlelerle. Sonra 2020 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Petrolleri’nin organize ettiği Petrol Endüstrisinde Milli Teknolojiler toplantısı gerçekleştirildi. Burada bütün paydaşlar bir araya getirildi. Ülkemiz şimdi ilk on birdeki yabancı oyuncuların yerine yerli oyuncular arıyor. Sonra üçüncü gemimiz Kanuni’nin alındığı duyuruldu. Özetle, makine ve ekipmanda yerlilik oranını artırmak için bir seferberlik başlıyor. İnanıyorum ki, çok kısa sürede çok yol alacağız. Başka sektörlerde bu başarıyı yakaladık. Aynısını ve hatta daha iyisini enerji sektöründe yakalamamamız için bir sebep göremiyorum. Bizim gibi, yüksek teknoloji ürünler geliştirmeye çalışan firmalar olduğuna inanıyorum. Bizlerin bir araya gelip, güç birliği yapmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Tersanesi bu kadar deneyimli bir ülkenin sondaj gemisi bile yapabileceğine inanıyorum. Çünkü aslında inanmakla, hayal etmekle başlıyor bütün her şey. Makine ekipman diyoruz ama biz ham maddede de dışa bağımlıyız. Makine ekipman ve hammadde bağımlılığını birbiri ile çok ilişkili görüyorum. Çünkü yeterli makine ekipmana sahipseniz, aramak için imkânınız var demektir.
Motivasyonu artırdı
Enerji hammaddelerinde dışa bağımlılığımız, ülkemizin geçmişten gelen problemlerinden bir tanesiydi. Bugün önümüzde Karadeniz’de yapmış olduğumuz gaz keşfi var. FenixES adına çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, bizim motivasyonumuzu artırdı bu sevindirici haber. Dileğim, bütün saha testleri tamamlanıp sahanın gerçek potansiyeli belirlendikten sonra açıklanan 320 milyar metreküp değerinin daha da artması; aynı başarıyı, hatta daha büyüklerini, Doğu Akdeniz’de hak iddia ettiğimiz alanlarımızda da ortaya koymamız. Keşfettiğimiz bu gaz rezervuarlarını, olabilecek en hızlı şekilde faaliyete almalıyız. Bizim bu anlamda bir tecrübemiz olmadığı için, gerekli ortaklıkların yapılması şart. Ülke ekonomisine olabilecek en kısa zamanda, olabilecek en büyük katkının sağlanması adına son sürat çalışmalıyız. Tuna-1 ile başlayan bu keşiflerin artarak devam etmemesi için bir neden yok!
Karadeniz’de ilk sondajın yapıldığı günden bugüne dek bir damla petrol/gaz için binlerce damla ter akıtan tüm meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım. Emeklerine paha biçilemez. Onlar olmasaydı bugün bu sevindirici gelişmelerden de bahsediyor olamazdık.