OSTİM, OSTİM’den İbaret Değil
Yeni bir sayı ile merhaba…
2019’un son ayları yaşanırken uluslararası siyaseti ve bununla birlikte ekonomik gelişmeleri nefesimizi tutarak izliyoruz. Kahraman ordumuzun Barış Pınarı Harekatı’nda gösterdiği başarıyı konuşurken Mehmetçiğin sahada en büyük yardımcısının milli ürünler olduğunu gururla takip ediyoruz.
Bir ülkenin bağımsızlığı; ekonomik kriterlerin yanı sıra özgün ürünlerle güçlendirilmiş teknolojisiyle de bağlantılı. Teknolojiye sahip olmak içinse iyi bir eğitim, buna bağlı nitelikli işgücü ve bunlarla birlikte girişimcilik ruhu şart.
OSTİM ailesi olarak bu sene en büyük heyecanı OSTİM Teknik Üniversitesi ile yaşadık. Yıllardır dile getirilen ve büyük özlemi çekilen ‘üniversite-sanayi iş birliği’ olgusunun hayata geçirileceği kurumun ilk dersi Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk tarafından verildi.
Ahilik mayasının açtığı kapı
Büyük hedeflerle yola çıkan OSTİM Teknik Üniversitesinin kuruluşuyla ilgili hayale ortak olduğunu ifade eden Sayın Bakan’ın evrensel değerlerle harmanladığı, medeniyetimizin özüne vurgu yapan konuşmasında yer alan, “Bu üniversitenin Türkiye’ye mesajını çok önemsiyorum.” sözleri; Ahilik mayasının ne derece isabetli işlere kapı açtığının bir göstergesi idi.
Bilimin ahlakla yıkanması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ziya Selçuk diyor ki: “Eğer etik bir mesuliyeti olmazsa bilimin, sermayenin güdümünde sadece sermaye oluşturmaya ve finans sektörüne yönelik olarak birtakım çabaların aracı haline gelen, hizmetkarı olan bir bilim ortaya çıkar, bu bilimle de insanlığın mesafe alması mümkün değil.”
Buraya şu sözleri de eklemek istiyorum:
- “OSTİM’in bu kadar derinlere inmiş olan hayat sahnesinde bu kadar derinlerde yer alan fotoğrafı aslında geleceğin de bir müjdesini veriyor.”
- “Bizim üniversiteyle ilgili olarak aslında konuşacağımız çok konu var. Çünkü üniversitenin kimlik inşasının yeniden tanımlanmasının gerektirdiği bir tanım çerçevesine ihtiyaç duyulan bir döneme doğru gidiyor dünya. Bunu fırsat bilip OSTİM Teknik Üniversitesinin böyle bir havzada, bir ekosistemin içerisinde bir yaşam sahnesi kurmaya gayret ettiği bir durumdan söz ediyoruz. Bu elbette çok müjdeleri içinde barındıran, fikirlere de gebe.”
- “Burayı OSTİM’in bütün havzası olarak görüyorum. Burayı OSTİM’e geçmişte hizmet etmiş, OSTİM’le bağlantısı olan bütün Ankara halkı, Türkiye halkı olarak dünyadaki bütün bağlı kuruluşlarla alakasını da bu havzanın içerisinde görüyorum. İşte bu ağı, bu yapıyı nasıl harekete geçirerek burada çok büyük bir başarı hikâyesi yazarız beraber; bu hepimizin mesuliyeti.”
OSTİM Teknik Üniversitesinin bu tarihi anında söylenen birbirinden kıymetli ifadeler var. Haberimizde detaylarını okuyacaksınız.
Yarım asır önce Ankara’da başlayan bu güzel adım, mihenk taşı olarak ülkemize ve dünyanın farklı noktalarına elini sürekli uzattı.
Sanayileşme okulu olan bu ekosistem, bilim havzası olma yolunda inançla ilerliyor.
Şundan eminim; sanayicisi, çırağı, ustası, kalfası, akademisyeni; OSTİM’i OSTİM yapan, lider ülke Türkiye hayaline ortak olan herkes ülkemizin güçlü yarınları için alnının ve aklının terini daha çok dökecek.
Sayın Başkanımız Orhan Aydın’ın açılış günü kürsüde şunu söyledi: “OSTİM’in ismi sadece OSTİM’den ibaret bir yer değil.”
Türkiye için ardından koşulacak, uğruna çaba sarf edilen daha çok hedef var. Her zaman söylediğimiz gibi; bunun için çalışmaktan, üretmekten, eğitim yapmaktan başka çare ve çözüm yok!
“Erdemin bir adı da akıl ve bilgidir.”
Yusuf Has Hacib - Kutadgu Bilig
