Adres :
100. Yıl Bulvarı No:101/A, 06374 OSTİM/Ankara-TÜRKİYE Telefon : 0 312 385 50 90 Faks : 0312 354 58 98 E-Posta : korhan@ostim.org.tr

KOBİ’ler Savunma Sanayiinin Temel Dinamiğidir

Orhan AYDIN
08 Mayıs 2017 09:43

Savunma sanayiinde merhum Turgut Özal döneminde konulan bir strateji vardı ve bugün başarıyla uygulanıyor. Sektör, bir çok ürünü kendi imkanlarıyla, mühendisleriyle tasarlayıp, üretip Türkiye’nin gücüne güç katabiliyor.

Bilindiği gibi savunma ve havacılık sektörleri üretiminde yüksek hassasiyet ve mühendislik ile birlikte en son teknolojiyi de kullanmak zorundayız. Sektöre çalışan firmalarımız da haliyle son teknoloji cihaz, ekipmanının yanında çalıştırdıkları mühendis sayısı bakımından da lider konumda bulunmaktadır. Ülke olarak yaptığımız Ar-Ge harcamaları zaten yeterli değil ancak Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) özellikle bu sektörlerde Ar-Ge için firmalarımızı desteklemektedir. Bizler de bu hassasiyetini paylaşıyor ve firmalarımızı Ar-Ge yapmaları için teşvik etmeye çalışıyoruz.

Türkiye sanayisini yerlileştirmeye başladıkça, gelişmiş ülkeler, “Serbest piyasa ekonomisi var, bu kuralı koyamazsınız, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kuralları var, böyle yapamazsınız.” gibi dayatmalarda bulunuyorlar. Oysa kendileri gelişirken bu kurallara uymadılar. Merdivenle üste çıktılar; merdiveni üst kata koyup bize ne yapmamız gerektiğini tarif ediyorlar. Onların tarifleriyle biz sanayileşme sürecimizi tamamlayıp 10 bin dolardan 25 bin dolara hiçbir zaman gelemeyiz. Onların malını satın aldıkça, standartlarını kabul ettikçe biz onlardan 10 adım geriden gitmeyi kabullenmişiz demektir.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranı 2003'te yüzde 25 düzeyindeyken bu oran yüzde 60'lara kadar yükseldi. İç pazara yönelik satışlarla son yıllarda ciddi büyüme kaydeden savunma sanayii, yeni dönemde hedefine yurtdışı pazarları aldı. SSM’nin ülkemizi savunma sanayiinde ilk 10 ülke arasına taşımayı, sektör ihracatını 2 milyar dolara, sektör cirosunu ise 8 milyar dolara çıkarma hedefi; geleceğe yönelik önemli proje ve hedeflerin belirlendiğine ve sektörün önümüzdeki yıllarda, büyüme eğiliminde olacağına işaret ediyor. SSM’nin büyük bir titizlikle uyguladığı yerli katkı payını artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen projeler, sanayimize ve ilgili tüm sektörlerimize de büyük fırsatlar sunuyor.

Yerlileştirme sonrası atılması gereken en önemli adım; bu ürünlerin ihracat oranlarını artırmaktır. 2016 yılındaki 1 milyar 677 milyon dolarlık ihracat rakamında, offset anlaşmaları karşılığında gerçekleşen ihracat iken diğeri kalem ise Türkiye’nin savunma sanayi sistemlerine dayalı ihracattır. TSK'nın ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranı 2003'te yüzde 25 düzeyindeyken, 2010'da yüzde 52'ye, geçen yıl da yüzde 60'lara yükseldi. İç pazara yönelik satışlarla son yıllarda ciddi büyüme kaydeden savunma sanayii, yeni dönemde hedefine yurtdışı pazarları aldı.

KOBİ’lerin esnek ve dinamik yapısı sektörü güçlendirecektir
OSTİM OSB bünyesinde bölgesel ve sektöre kalkınma projelerinin en önemli çıktısı kümelenme faaliyetleridir. Bize göre KOBİ’ler sektörün temel dinamiklerinden biridir. Hali hazırda 6 sektörde kümelenme başlığımız var. Bunlara bilgi ve iletişim teknolojilerini de ekliyoruz. Yoğun bir çalışma içinde olan kümelenmelerimizden biri de kısa adı OSSA olan OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi.

OSSA, firmaların savunma ve havacılıkta gelişmelerini sağlamak, yerli üretime katkı sağlayarak uluslararası pazarlara açılmalarına destek olmak amacı ile öncelikle firmaların ihtiyaç analizini gerçekleştiriyor, firma bazında temel eğitim ve danışmanlık ihtiyaçlarını belirliyor.

Ayrıca firmaların rekabet güçlerinin yükselmesi ve dış ticaret konularında eksikliklerinin tamamlanması amacı ile belirlenen konularda firmalara eğitim ve danışmanlık hizmeti sunularak, firmaların eksiklerini tamamlamaya yönelik çalışmalara imza atılıyor. Öte yandan dış ticaret eğitimleri altında dış pazarların tanıtımına ilişkin olarak verilen eğitimlerde belgelendirme, kalite, güvenilirlik ve müşteri memnuniyeti gibi konularda verilen eğitim ve danışmanlık hizmetleriyle de uluslararası pazarlarda daha kaliteli ve güvenilir ürünlerin yer alma oranları da artırılmaya çalışılıyor.

OSSA, savunma ve sivil havacılık sektörlerinde uluslararası pazarlarda öne çıkan, sektörün liderliğini yapan fuarlar/ikili iş görüşmeleri belirlenerek firmaların bu etkinliklere katılımlarını sağıyor. Dış satış ve pazarlamanın en önemli araçlarından biri olan fuarlar ve ikili iş görüşmeleri de firmalar için önemli ihracat adımlarından birisidir. URGE projelerinde gerçekleştirilen tüm çalışmalar OSSA’yı yurtdışı pazarlarda bir marka haline getirdi ve yeni yapılacak projeler ile OSSA ve üye firmaları daha da güçlenecek ve ihracat oranları artacaktır.

Savunma sanayiinde; yerli sanayi altyapısından azami ölçüde yararlanılması, ileri teknolojili yeni yatırımların yönlendirilip teşvik edilmesi,  yabancı teknoloji ile iş birliği ve sermaye katkısını sağlanması, Ar-Ge faaliyetlerinin teşvik edilmesi, dolayısıyla gerekli her türlü silah, araç ve gerecin olabildiği ölçüde Türkiye’de üretiminin sağlanması gerekmektedir. Savunma sanayi faaliyetlerine yerli sanayinin katılımı çerçevesinde, KOBİ’lerin teşvik edilmesi büyük önem arz etmektedir.

İç piyasaya yönelik imalat rekabetçiliği artırmaz
KOBİ’lerin yaratıcı, esnek ve dinamik yapısı sektörü güçlendirecek, yerlileştirme hedeflerine ulaşılmasında önemli katkılar sağlayacak ve nihayetinde sektörde verimliliği artıracaktır. KOBİ’ler güçlü ve rekabet edebilir hale geldiğinde, TSK ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen alt sistem/teknoloji/bileşen alanlarındaki ithalat rakamları da azalış gösterecektir. Bu durumun gerçekleşmesi ancak KOBİ’lerin kapasitelerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi ile olacaktır. Sadece iç piyasaya yönelik imalat yapmak KOBİ’lerin rekabetçiliğini artırmaz ancak ve ancak ihracat ile rekabet düzeyleri artar. Firmalar kendilerini yurtdışı pazarlara hazırlarken firma içi eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden de faydalanacak ve daha güçlü KOBİ’ler ortaya çıkacaktır.

Türk sanayisinin örnek modellerinden ve hızlı gelişim içindeki savunma ve havacılık sanayii, başkalarının insafına, ikramına terk edilemeyecek kadar kritik öneme haizdir.  Gerek küresel ekonomik ve siyasi gelişmeler gerekse de bulunduğumuz coğrafya, ülkemizin her alanda olduğu gibi bu sektörde de gücüne güç katmasını elzem kılıyor.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın örnek uygulamalarıyla, KOBİ’lere sağlanan olanaklar tasarım, üretim, yatırım ve nitelikli işgücünün yetişmesi yönünde çok kıymetlidir. Temennimiz bu uygulamaların sivil alanda da artarak devam etmesidir.  Yeni Nuri Demirağ’lara, Vecihi Hürkuş’lara Türkiye’nin ihtiyacı var.  OSTİM olarak sıkça vurguladığımız sözle; “Başkalarının kanatlarıyla uçanlar HÜRKUŞ olamazlar.”

Yazara ait diğer köşe yazıları