50’den Fazla Ülkeden Gelen Dev Markalar Türk KOBİ’leriyle Buluştu
Savunma Sanayii Başkanlığı ve Ticaret Bakanlığı destekleri ile OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) tarafından düzenlenen Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri (ICCDA) etkinliği ATO Congresium'da gerçekleşti.
Sektörünün global aktörlerini, ana yüklenici kurum ve kuruluşlarını KOBİ'lerle buluşturan etkinlikte 50’den fazla ülkeden gelen, alanında dünya devlerinin de yer aldığı firmalar, ICDDA boyunca KOBİ’lerle ikili iş görüşmelerine imza attı.
Sektör başarı hikayesi yazıyor
OSSA Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mithat Ertuğ, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, son dönemde hayata geçirilen projelerle Türk savunma sanayisinin önemli bir başarı hikayesi yazdığını vurguladı. Ertuğ, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu platformları kendisi üretir noktaya geldiğinin altını çizerek ihracatta kat edilen mesafe ve potansiyelin gelecek adına umut vadettiğini kaydetti.
Ahmet Mithat Ertuğ, etkinlik kapsamında 50'den fazla ülkeden katılımcılarla KOBİ'ler ve ana sanayi firmalar arasında yeni iş birliktelikleri kurulmasını amaçladıklarını belirterek şu hususları aktardı: Ertuğ, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında yerli katkı payı yüzde 70’leri aşarken ihracatta kat edilen mesafe ve potansiyel gelecek adına umut vadetmektedir. Yakın geçmişe kadar savunma sanayiine yönelik neredeyse her şeyi ithal eden Türkiye, artık olgunluk dönemine girmiştir. Sektör KOBİ’lerine çok önemli fırsat ve imkanlar sunmaktadır. Sektöre mal ve hizmet üreten KOBİ’lerin ortak hareketleriyle Temmuz 2008’de OSSA kurulmuştur.”
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da savunma ve havacılık sanayisine katkı veren 300'den fazla firmayı buluşturan OSSA'ya ev sahipliği yapmaktan, onların bugüne kadarki yolculuğuna arkadaşlık yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Etkinliğin savunma ve havacılık sanayisi yanında Ankara için de çok önemli olduğunu belirten Aydın, bu doğrultuda başta Cumhurbaşkanlığı Sanayii Başkanlığı olmak üzere birçok kurumun desteğini almaktan mutlu olduklarını belirtti.
Orhan Aydın şunları söyledi: “Bölgemizde 7 ayrı kümelenmeye ev sahipliği yapıyoruz. Firmalarımızı bir araya getirerek onların rekabet gücünü artırmaya çalışıyoruz. OSSA’nın yaptığı bu faaliyetler Ankara’mız için çok değerli. Ankara’nın bu etkinliği sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bu sahipliği de görüyoruz. Özellikle de Savunma Sanayii Başkanlığımız bu etkinliğimizi her zaman destekliyor. Aynı zamanda ticaret Bakanlığımız bu etkinliği uluslararası bir etkinlik olarak destekliyor. Ankara Ticaret Odası ve Ankara Sanayi Odası her zaman yanımızda. Çok teşekkür ediyorum. Yurt dışından bu etkinliği zenginleştiren, bu etkinliğe 50’nin üzerinde yabancı ülkeden gelen firmalarımız bizim için çok kıymetli. Onların oluşturacağı tedarik sisteminde KOBİ’lerimizin, firmalarımızın onlara tedarikçi olması konusunda ICDDA’nın çok kıymetli bir ara yüz olduğunu düşünmekteyiz. Her geçen gün bunu geliştirip zenginleştirerek hep beraber daha güzel etkinliklere imza atmayı ümit ediyoruz.”
230'dan fazla ürün ihraç ediliyor
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran konuşmasında, savunma ve havacılık sanayisinde son 20 yıldaki en kıymetli işlerden birine imza atıldığını, yüzde 80'lere varan yerlillik oranına ulaşıldığını söyledi.
Savunma sanayi alanında son 20 yılda önemli gelişmeler yaşandığını belirten Baran, Türkiye'nin kendi uydu, insansız hava aracı, eğitim uçağı, helikopter, piyade tüfeği, muharebe gemisi, zırhlı araç, füze ve roket sistemlerini üretir duruma geldiğini söyledi. Sektörde hâlihazırda 60 milyar dolarlık hacme sahip 800'ün üzerinde proje çalışmalarının devam etmesinden memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Sektörün ihracat yaptığı ülke sayısının 170'e ulaştığına işaret eden Baran, ihraç edilen ürün sayısının 230'u aştığını, bu yıl 4 milyar dolar ihracat rakamı hedeflendiğini kaydetti.
Altın çağını yaşayan sektörün yüksek ihracat kilogram değeriyle katma değerli ihracat konusunda da önemli bir katkı sağladığına anlatan Baran, savunma ve havacılık sanayiinin Türkiye'yi dünyada söz sahibi ülkeler arasına soktuğunu bildirerek, “Ülkemizde savunma alanında 300'e yakın KOBİ faaliyet gösteriyor. Sektörde mühendisinden, teknisyenine, operatörden işçisine yaklaşık 45 bin kişi istihdam ediliyor. Dünyada söz sahibi olan ülkelerden biri konumundayız. Bunun giderek daha da iyileşeceğini daha ileri konumda olacağımıza inanıyorum." dedi.
Dışa bağımlılık yüzde 20'lere düştü
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Ahmet Aydın da Türkiye'nin savunma ve havacılıkta adeta devrim gerçekleştirdiğini söyledi. Bu alandaki dışa bağımlılığın yüzde 20'lere düştüğünü belirten Aydın, hem ülkenin hem de dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarının karşılandığını anlattı.
Özgün ürünler geliştiren 1500 civarındaki firmayla ülkenin en güçlü sektörlerinden birinin oluşturulduğunu dile getiren Aydın, "Ülkemiz artık savunma ve havacılık sanayisi alanında kazandığı kabiliyetler doğrultusunda sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde geleceğini teknolojilerine yatırım yapmakta. Savunma sanayisinde geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetleri dost ve müttefiklerimizle paylaşmaktan da memnuniyet duyuyoruz." dedi.
"İHA'nın Kalaşnikof'unu yapan Türkiye oldu"
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Serdar Demirel, günümüzde bölgesel savaşların olağan hale geldiğini ve dünyanın birçok yerinde savaşlar yaşandığını hatırlattı.
Barış ve huzur içinde yaşamanın savunma sanayisinden geçtiğini belirten, Kalaşnikof'un dünyanın en gelişmiş ya da pahalı silahı olmadığını ama çok pratik, kullanışlı ve edinilmesinin çok kolay bir silah olmasıyla öne çıktığını dile getiren Demirel, şöyle konuştu: "Türk savunma sanayisinin dünya savunma sanayisine getirdiği farklılık buradan kaynaklanıyor. İHA'lar yeni değil, belki 10 yıllardır İHA'lar var. Fakat İHA'nın Kalaşnikof'unu yapan Türkiye oldu. Türkiye burada durmuyor, devam ediyor. En optimum çözümü bulmamız gerekiyordu. İnsansız deniz araçlarımız yakın zamanda gelecek. İnsansız kara araçlarımız, değişik robotlarımız yani oyunu değiştirici ve caydırıcı yeni silah sistemleri üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bana kalırsa Türk savunma sanayisinin dünya savunma sanayisi içerisinde bu kadar hızlı yükselmesi ve ayrışmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi budur. Çünkü yapılmayanı yaptık, farklı düşündük."