Akademisyenlerden Sanayiciye Çağrı
Ankara Üniversitesi’ne bağlı Ankara Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) OSTİM’li sanayicilerle tanışma ve işbirliği toplantısı gerçekleştirdi. Ankara TTO Yönetimi, aktif ve verimli bir çalışma ortamının sağlanabilmesi için sanayi temsilcilerini yönetimde görmek istediklerini ifade etti.
OSTİM, üniversite-sanayi işbirliği için çalışmaları kapsamında bir etkinliği daha gerçekleştirerek, Ankara Üniversitesi’nden akademisyenleri ağırladı. Ankara Üniversitesi Rektörü Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’in yanı sıra mühendislik, tıp, hukuk, iletişim, fen ve ziraat fakültelerden öğretim üyelerinin de yer aldığı toplantıda OSTİM’in kurumsal yapısı tanıtıldı, sanayici ve akademisyenlerin karşılıklı beklentileri masaya yatırıldı.
“Üniversiteler sanayiciyle birlikte çalışmalı”
Toplantıda ilk olarak söz alan OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, sanayicinin ortak görüşlerini dile getirdi. Bölge olarak üniversitelerle kurumsal çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydın, Ankara’nın sanayi olarak Türkiye’nin ikinci büyük şehri olduğunu vurguladı.
Üretilen ürünlerin katma değerinin yüksek olmasının sağlanması gerektiğine işaret eden Aydın, “Önümüze çıkan sorunlar buraya odaklanıyor. Türkiye’nin kalkınması, gelişmesi de aynı konuya dayanıyor. ‘Kişi başına gelirimizi 10 bin doların üzerine nasıl çıkaracağız? Katma değeri yüksek ürünleri nasıl üreteceğiz?’ dediğimiz andan itibaren de biz etrafımıza bakıyoruz. Üretim yapan insanlarımız hepimiz bir araya geliyoruz, burayı aşamıyoruz. ‘Burayı nasıl aşarız?’ dediğimizde ise; üniversite, bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyon yapan kurum ve kuruluşlarla yan yana geleceksiniz, aynı masada oturacaksınız ve birbirimizi tamamlayacağız, ondan sonra bu yenilik ve katma değeri yüksek ürünleri birlikte üreteceğiz. Bütün dünyada bunun çözümü böyle.” diye konuştu.
Orhan Aydın özetle şunları söyledi: “Üniversitelerden bize bakmalarını, elimizden tutmalarını, bizim bilemediklerimizi bize öğretmelerini, sahaya inerek birlikte çalışmalarını bekliyoruz. Bunun esas sorumlusu biziz. Biz neye ihtiyacımız olduğunu, nasıl yapacağımızı bilemiyorsak, bilenler de orada oturuyorsa burada bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. OSTİM olarak her türlü konuda çalışacak mekanizmamız var.”
“Bilim halk içindir”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, “Yeni bir şeyler yapalım denildiğinde gelenekselci zihniyetten ya da atadan kalma, o alaylı yetişmeden hızla kurtulup, kabuğumuzu yırtıp yeni bir anlayışa, Ar-Ge yeni ürün üretme bilincine istisnalar hariç topyekün kavuşamıyoruz. Aslında bizim de sorunumuz aynı. Herkes de bundan payını çıkaracaktır. Ankara TTO’nun amacı, üniversitenin sanayi, bilimsel ve teknolojik ürünlerinin bir araya getirilmesi, bunların yönetilmesi ve yönlendirilmesi ve paydaşlara ulaştırılması sürecini yönetmek ve yönlendirmektir.” dedi.
OSTİM’le olan diyaloğun zenginleşip kökleşmesi için her türlü olumlu koşulun olduğunu aktaran İbiş, “Bilim, bilim içindir felsefesinden kurtulma yolundaki bir üniversiteyiz. Bilim; toplum, halk, insanlık içindir. O halde her türlü ürünümüz insanlığa hizmete gidecektir. OSTİM’i evimiz gibi görüyoruz. OSTİM’in güçlü adımları var, onlara her zaman destek olacağız. Arkasında duracağız. Ülkemizin sanayileşme tarihinde önemli adımı cesurca atmış bir kuruluştur. O adımları atanlara minnetlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
OSTİM OSB Bölge Müdürü Adem Arıcı OSTİM’i tanıttı, geleceğe yönelik projelerini aktardı. Arıcı, “Bölgedeki üretim merkezleri, sanayi tesisleri, atölyeler ve bunlara hizmet veren kurum ve kuruluşlarla birlikte OSTİM bir üst çatıdır.” dedi. Arıcı, bölgenin değişim ve dönüşüm projesini onaylattıklarını hatırlatarak, “Bu çalışmayla birlikte iş yerlerinin fiziki görünümleri değişmeye başladı. Asıl önemli olan, bundan sonraki süreçte sıradan binalar yapılamayacak. Tamamen enerji verimliliği içeren yapı malzemeleri kullanılacak. Kendi ihtiyaç duydukları elektriği çatılarına koyacakları panellerden üretecekler. Bu bizim olmazsa olmaz başlıklarımızdan bir tanesi.” açıklamasını yaptı.
“Akademisyenlerin eleştiriye ihtiyacı var”
Ankara TTO Yöneticisi Prof. Dr. Atilla Yücel, akademisyen ve sanayicilerin birbirini tanıması gerektiğini belirtti. Yücel, “Ankara TTO Yönetim Kurulu’na sanayi temsilcilerini davet ediyorum. Yönetim kuruluna gelip orada bizi görürlerse, bizi daha iyi tanıyacaklarını ve anlayacaklarını ümit ediyoruz. Çalışma gruplarına da sanayicilerimizin katılmasını arzu ediyoruz. Bilhassa üniversite yeteneklerinin objektif bir şekilde ortaya konulmasında sanayi temsilcilerinin bize yardımcı olmasını istiyoruz. Akademisyenler olarak bizim eleştiriye ihtiyacımız var. Bu eleştiride bize yardımcı olmanız talep ediyoruz. Lütfen laboratuvarlarımız gezin, imkanlarımızı görün, hocalarımızın bilgilerini sorgulayın. Eğer sanayiyle işbirliği yapılacaksa bunları yapmaya mecburuz. Yardım almadan biz bunu yapamayız. Sizlerin katkısı olmadan başarılı olamayız.” talebinde bulundu.
Proje Pazarı yerine yılın her ayı bir Sorun Çözüm Pazarı yapmak istediklerini söyleyen Atilla Yücel şöyle devam etti: “Projenin üniversiteden çıktığı zaman uygulama açısından eksiklikler içeriyor. Bu eksiklikler yol boyunca o kadar ilerlemiş noktada. Sanayi tarafında düzeltilemez hale geliyor. Onun için projenin başından itibaren sanayinin işin içinde olması gerektiğinin bilincindeyiz. Biz, sanayi tarafından desteklenmeyen projeleri öncelikli olarak dikkate almak istemiyoruz.”
“Dünya markası çıkmak zorunda”
OSTİM Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Çelikdoğan ise üretim ve marka çıkarma üzerine görüşlerini aktardı. Bir ülkenin üretimi güçlüyse dünyada saygınlığının arttığını dile getiren Çelikdoğan, dış ticaret açığı fazlaysa söz sahibi olunamayacağını kaydetti. Almanya örneğine atıfta bulunan Sedat Çelikdoğan, “Bütün sektörlerde devlet politikaları var. Alman ekonomisi dış ticaret açığı vermiyor. Çünkü markaları var. Dünyayı bir kürsel köy olarak düşündüğümüzde dünya markası çıkarmak zorunlu. Marka çıkaracaksanız devlet yanınızda olacak. Bir zamanlar Türkiye’de ithal ikamesi vardı. Dışarıdan ithal etiklerinizi yerli yaparsanız büyük destek görürdü. Bugünkü sanayimizin bir kısmı o zaman yapıldı. Hükümet, bir parça yerli yapılıyorsa ithalatına izin vermiyordu. Bu bir korumaydı. Japonya, Güney Kore senelerce kendi otomotiv sanayini korumak için ithalatı yasakladılar. Böyle büyüdüler.” dedi.
İMALAT GÜCÜ KÜMELERİ ORTAYA ÇIKARDI
OSTİM Vakfı Genel Sekreteri Gülnaz Karaosmanoğlu toplantıda kümelenme projesine başlama nedenlerini ve süreç içerisindeki gelişimlerini paylaştı. OSTİM’de faaliyet gösteren sektörlerin uluslararası rekabet gücünün analizini yaptıklarını bildiren Karaosmanoğlu, bölgenin ağırlıklı olarak talaşlı imalatta, makinede, iş ve inşaat makinelerinde kuvvetli olduğunu, bütün bu imalat gücüyle birlikte OSTİM’de tespit edilmiş kümeleri ortaya çıkardıklarını ifade etti.
Karaosmanoğlu şunları anlattı: “OSTİM Yönetimi tek bir felsefeyle hareket ediyor. Sahanın neye ihtiyacı var ve biz bunu daha ucuz daha hızlı ve kolay biçimde nasıl geliştirebiliriz? Kümelenmeyi sektörlerin gelişimini uygun bir yöntem olarak belirleyip buraya ders çalıştık ve kümeler ortaya çıktı. OSTİM Yönetimi’nin maddi ve manevi destekleriyle tarafları bir araya getirmek ve rollerini anlatmak çok sayıda ortak görüşle birlikte biraz daha şeffaf ve devlet desteklerinden yararlanmak üzere dernek tüzel kişiliği kazandırdık. Halen küme koordinasyonları OSTİM OSB tarafında desteklenmekte. ODEM, OSTİM Teknoloji A.Ş. gibi OSTİM’in diğer ara yüzleriyle işbirliği halinde ilerlemeye çalışmakta.”