Anadolu yaklaşımı’na nasıl yaklaştılar…
2001 ekonomik krizinden etkilenen KOBi’lerin borçlarını yeniden yapılandırmayı hedefleyen “Anadolu Yaklaşımı’ndan 70 bine yakın KOBİ’nin yararlanacağı ifade ediliyor. İşte, borçları nedeniyle zor durumda kalan KOBİ’leri yeniden ekonomiye kazandıracak projeye ilişkin çeşitli görüşler…
Erdoğan: Ekonominin omurgasına sahip çıkıyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KOBİ'lerin yaklaşık 1 katrilyonluk borçlarının Anadolu Yaklaşımı ile yeniden yapılandırılacağını belirterek, "Borçları bankaların takibinde olan en az 40 bin işletmeyi takipten kurtarıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de ekonominin omurgasının KOBİ'ler olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki hükümet döneminde kamuoyunda "İstanbul Yaklaşımı" olarak bilinen 4743 sayılı yasa kapsamında 320 büyük firma için çözüm üretildiğini ancak KOBİ'lerin kaderine terk edildiğini söyledi. Bu yasa ile 6 milyar dolarlık borcun yeniden yapılandırıldığını hatırlatan Erdoğan, Anadolu Yaklaşımı adı KOBİ'leri gözeten bir düzenleme yaptıklarını ve KOBİ'lerin 31 Aralık 2005 tarihinden önceki 1 katrilyon civarındaki borçlarının yeniden yapılandırılacağını açıkladı.
Devlet Bakanı Şener: Tulumbaya su vereceğiz
• Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Anadolu yaklaşımı girişimi ile KOBİ'lerin 31 Aralık 2005'e kadar olan borçlarının yeniden yapılandırılmasının öngörüldüğünü açıkladı.
Şener, daha önce mali sektöre yönelik olarak uygulanan İstanbul Yaklaşımı kapsamında 221'i büyük ölçekli 322 firmanın, 6 milyar 20 milyon Dolarlık borcunun yeniden yapılandırıldığını hatırlattı. Yaşanan ekonomik krizin neden olduğu tahribatın etkisiyle bazı KOBİ'lerin hala zor koşullarda olduklarına ilişkin bilgiler edindiklerini söyleyen Şener, bu çerçevede sözkonusu firmaları ekonomiye kazandırmak için İstanbul Yaklaşımı'ndan yola çıkarak Anadolu Yaklaşımı üzerinde çalışma başlattıklarını ifade etti. Şener, "Anadolu Yaklaşımı, işletme sermayesi sıkıntısı olan küçük ve orta ölçekli firmaların, örneğin tulumbaya az bir su konduğu zaman tulumbaya su getirecek firmaların ekonomiye kazandırılması için düşündüğümüz bir girişimdir. Düğmeye basıldığında 300–400 kişiyi çalıştıracak firmalarımız bulunmaktadır, zor durumdadır ve finansal darboğaz aşıldığı takdirde bu firmalar ekonomiye kazandırılacak durumdadır. Bankalardan İstanbul Yaklaşımı'na gösterdikleri ilgiyi Anadolu Yaklaşımı'na da göstermelerini bekliyoruz. Bu yaklaşımda firma ayrımı yapılmadan işletme sermayesine ihtiyacı olan, özellikle orta büyüklükte olup da çok büyük sorunlar yaşayan firmalara, ekonomiye kazandırılarak istihdamı artırmaları için finansal destek sağlanması amaçlanmaktadır” diye konuştu.
Çağlayan ‘popülizm’ diyenleri kınadı
• Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, KOBİ’lerin bankalara olan borçlarının yeniden yapılandırılmasını kapsayan Anadolu Yaklaşımı düzenlemesi konusunu “popülizm” olarak değerlendiren kişileri sert bir şekilde eleştirdi.
ASO Başkanı Zafer Çağlayan, “Kapıda benim güvenlikçi yapmayacağım adamlar çıkıp bu işin popülist bir yaklaşım olduğundan bahsediyorlar. Arkadaş eğer 42 bin firmayı ayağa kaldırmak popülistlikse bunun adı popülistlik olsun” diye konuştu.
Çağlayan, şunları kaydetti:
“Bir hükümet geçmiş dönemlerdeki bir hükümetin hatasıyla sıkıntıya düşürmüş olduğu sanayicileri, iş adamlarını, kendisine işçi çalıştıran, katma değer yaratan, vergi ve SSK ödeyen işletmeleri bankalarda karşı karşıya kaldığı problemlerden kurtarmak için bir hareket yapıyorsa, buna da popülist diyenlerin milliyetinden şüphe ediyorum. İnanı ki ırkından da şüphe ediyorum. İnanı ki insanlığından da şüphe ediyorum. Yani burada esefle ve şiddetle kınıyorum.”
OSİAD Başkanı Güçlü:
“Ekonominin kılcal damarlarına kan gidecek”
İstanbul Sanayi Odası’nın “500 Büyük Sanayi Kuruluşu Çalışması”nın 2005 yılına ilişkin verileri, KOBİ’lerin ekonomik büyümeden pay alamadığını ortaya çıkarmaktaydı. Bu çalışmada, karlılık oranlarının minimize olduğu, iç pazarda daralma yaşandığı, ihracatta zorluklarla karşılaşıldığı gözler önüne seriliyordu.
Bilimsel çalışmaların da ortaya koyduğu gibi KOBİ’ler, 2001 krizinin yaralarını henüz saramadılar; ekonomik büyümeden, ekonomi içindeki ağırlıkları oranında pay alamadılar. İstanbul Yaklaşımı ile büyük firmaların borçları, yeniden yapılandırılırken, KOBİ’ler ihmal edildi. Anadolu Yaklaşımı, iyi fakat gecikmiş bir destektir.
Anadolu Yaklaşımı ile şimdi KOBİ’lerin borçları yapılandırılacak, yani ekonominin kılcal damarlarına kan gidecek. Anadolu Yaklaşımı’ndan 70 bine yakın KOBİ’nin yararlanacağı ifade ediliyor. 10 bin KOBİ’nin kurtarılması bile ekonomiye canlılık getirecek, istihdam, vergi, ihracat yönünden ayrıca değer yaratacaktır. Borçları nedeniyle zor durumda kalan KOBİ’ler yeniden ekonomiye kazandırılacaktır. Anadolu yaklaşımı sadece ekonomik açıdan değil sosyal yönden de fayda sağlayacaktır. Şirketlerin ekonomik faaliyetlerini sürdürmeleri kolaylaştırılacağı için istihdamı artıracaktır. Ayrıca İstanbul Yaklaşımı ile büyük şirketler lehinde yaratılan durum dengelenmiş olacak ve adaletli bir ortam sağlanacaktır.
Anadolu Yaklaşımını destekliyoruz. Ancak belirtmek gerekirse bu tip çözümler, sorunu tam olarak ortadan kaldırmıyor. Hükümetin yatırım ortamını iyileştirmesi, Anadolu Yaklaşımı gibi tasarıların hazırlanmasına neden olan sorunlara çözüm bulması gerekiyor.
“Yaklaşımla birlikte, KOBİ’ler bilinçlendirilmeli.”
• KOBİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Güventürk, “KOBİ’lere uygun; düşük faizli, uzun vadeli kredi ve desteklerin sağlanması daha isabetli olacaktır” dedi.
“Hükümetin ANADOLU yaklaşımında adım atması KOBİ’ler adına pozitif ama bazı yönleri tam belirlenemeyen bir gelişmedir. Taslak boyutu arz eden bu gelişme genelde KOBİ borçlarının ertelenmesini öngörüyor. KOBİ kavramı ile ertelenecek borçların paralellik arz etmesi yaklaşımın etkinliğini arttıracaktır. Anadolu yaklaşımı da İstanbul yaklaşımında olduğu gibi uzatma süresinin 3 yıl olması ve yeterli ölçüde KOBİ’nin istifade etmesi doğru olur. Ülke işletmelerinin %98’i olan KOBİ’lerin %10 mertebesinde desteklerden yararlanabildiği acı gerçeğinden hareketle; yatırım, istihdam, üretim ve katma değer sağlayan KOBİ’lere uygun (düşük faizli, uzun vadeli) kredi ve desteklerin sağlanması daha isabetli olacaktır. Ayrıca Basel kriterleri arifesinde Kamunun ve bankaların KOBİ’leri bilinçlendirici, proje ve teknoloji desteklerine ulaşmayı kolaylaştırıcı, ihracata yaklaştırıcı desteklerde bulunması kurtarıcı rol oynayacaktır.”