İnovasyonun Kalbi Atlantik Ötesinde Attı
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) saygın eğitim kurumlarından Drexel Üniversitesi’nin düzenlediği Küresel İnovasyon Ortaklığı Forumu dünyanın dört bir tarafından akademisyen ve yatırımcıların katılımıyla gerçekleşti. Organizasyonda Türkiye’yi temsil eden kurumlar arasında OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi de yer aldı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) saygın eğitim kurumlarından Drexel Üniversitesi’nin düzenlediği Küresel İnovasyon Ortaklığı Forumu dünyanın dört bir tarafından akademisyen ve yatırımcıların katılımıyla gerçekleşti. Organizasyonda Türkiye’yi temsil eden kurumlar arasında OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi de yer aldı.
Drexel Üniversitesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Küresel İnovasyon Ortaklığı Forumu’nda inovasyonun bölgesel ve dünyadaki sağlık teknolojileri trendleri ele alındı. Dünya çapında çalışmalar yürüten bilim insanlarından seçkin bir katılımcı profilini buluşturan organizasyonun konuklarından biri de OSTİM’di.
OSTİM, Drexel Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği, Bilim ve Sağlık Sistemleri Fakültesi Kurucu Dekanı olan Prof. Dr. Banu Onaral’ın özel davetlisi olarak etkinliğe katıldı.
20-23 Kasım 2013 tarihlerinde gerçekleşen forumda; OSTİM Vakfı Genel Sekreteri Gülnaz Karaosmanoğlu ve Medikal Sanayi Kümelenmesi Koordinatörü Bora Yaşa, OSTİM’i ve yerli sağlık teknolojileri üreticilerinin yeteneklerini tanıttı, yeni işbirlikleri için görüşmeler gerçekleştirdi.
Yoğun geçen programın açılış günü; sağlık teknolojilerinde ekosistem ve ürün ticarileştirme konusunda çalışmalar yapan araştırmacıların katıldığı panel düzenlendi. Prof. Dr. Banu Onaral ve Dr. Rıfat Pamukçu yönetimindeki; Drexel Üniversitesi Bilim Merkezi Direktörü Chis Laing, Drexel Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Kenny Simansky’nin de konuşmacı olarak bulunduğu panelde, biyomedikal alanda yapılan inovasyonların ticarileştirilme aşamaları ve bu alanda yaşanan zorluklar tartışıldı.
A’dan Z’ye OSTİM
Aynı gün uluslararası katılımcılar için de bir oturum düzenlendi. Burada, Drexel Üniversitesi Biyomedikal Bölümü’nden Prof. Dr. Yury Gogotsi, İsveçli yatırımcı Shori Zand, Jeruselam Hastanesi‘nden Prof. Dr. Shirly Kutler ve Bora Yaşa 20’şer dakikalık sunumlar gerçekleştirdi.
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi Koordinatörü Bora Yaşa, sunumuna Türkiye’nin büyüyen ekonomisinden ve 2023 hedeflerinden bahsederek başladı. Daha sonra Ankara’nın üretim gücü ve rekabetçi yönüne değinen Yaşa, üniversiteler, teknoparklar ve OSTİM’de açılması planlanan Ekopark’ı tanıttı.
OSTİM’in kuruluşundan itibaren geçirdiği gelişim süreçleri ve Medikal Sanayi Kümelenmesi’nin faaliyetlerine de ayrı bir başlık açılan sunum ilgiyle takip edildi. Yerli medikal firmalarının pazardan daha fazla pay alabilmeleri ve uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak için daha fazla inovasyon yapmalarının gerekliliğine de temas eden Medikal Küme Koordinatörü, Türk firmalarının inovasyon için uluslararası iş birliklerine açık olduğunu ifade etti.
Panelde, OSTİM modeline odaklanan katılımcılar, bölgenin yapısı hakkında bilgi istediler. Rowan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Parviz Ansari, OSTİM’le işbirliği konusunda somut adımlar atmak istediklerini ve yakın zamanda ziyaret edeceğini dile getirdi.
Sunum sonunda gelen soruların ağırlık merkezlerinden biri de; ABD ve Türkiye arasındaki ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi için yapılabilecekler ve iki ülkenin ticari ve kültürel farklılıkları oldu.
Bebeğin kalp atışlarını izleyen elbise
Forumun ikinci gününde çoğunlukla inovasyon projeleri mercek altına alındı. Coulter Vakfı’nın, Drexel Üniversitesi’ne inovasyon amaçlı bağışladığı, 14 milyon dolarlık bütçenin çıktısı olarak yapılan araştırmaların anlatıldığı oturumda birbirinden ilginç araştırmalar paylaşıldı. Gebelik sürecinde giyilen hamile elbisesi ile bebeğin kalp ve nabız atışlarının akıllı telefon ve tabletlerden izlenmesini sağlayan giysi projesi; uzun süreli yatalak hastalarda meydana gelen yaraların iyileştirilmesi için geliştirilen sargı bezi projesi dikkatleri üzerine topladı. Araştırmacılar, proje geliştirilmenin yanı sıra ticarileşme aşamasında izlenen yol haritası hakkında da bilgiler verdi.
OSTİM temsilcileri Amerikalı mucit ve işadamı Wallace H. Coulter’in doğumunun 100. yılı dolayısıyla düzenlenen törene de katıldı. Burada Drexel Üniversitesi Rektörü John A. Fry ile bira araya gelen Karaosmanoğlu ve Yaşa, ABD-Türkiye hattında atılabilecek adımlara yönelik fikirlerini paylaştı.
2.2 milyar dolar getirecek inovasyon merkezi
Üçüncü gün ise yapımı devam eden İnovasyon Merkezi’nin tanıtımına ayrıldı. Merkez Direktörü Eric R. Almonte, şehrin batı kısmına konuşlanacak kompleksin, Drexel Üniversitesi, Philadelphia Belediyesi ve Federal Devlet ortaklığı tamamlanacağını kaydederek şehre yıllık 2.2 milyar dolar katkı sağlayacağını söyledi. Philadelphia şehrindeki inovasyon ortalamasının, ABD ortalamasının 3 katından fazla olduğunu açıklayan Almonte; 2010’dan bu yana 250 patent başvurusu yapıldığını ve son 8 yılda; yıllık ortalama 4-6 yeni inovasyon şirketinin açıldığını belirtti. Eric R. Almonte bu merkezde OSTİM’in de temsil edilebileceğini; sürekli iletişim için irtibat bürosu kurulmasının, OSTİM’li firmalara faydalı olacağını ifade etti.
Prof. Dr. Banu Onaral da Türk şirketlerinini inovasyona önem verdiğini; Philadelphia şehrinde çok sayıda inovasyon çalışmasının yapıldığını, bunların büyük bir kısmının ticarileşmediğinden yola çıkarak ve bu fikirlerin Türk firmaları için fırsat olduğunun altını çizdi.
Gülnaz Karaosmanoğlu – OSTİM Vakfı Genel Sekreteri
İnovasyonun Reçetesi: Birbirimizi ve dünyayı dikkatlice dinlemek
Prof. Dr. Banu Onaral’ın davetiyle katıldığımız Global İnovasyon Forumu, dünyada sağlık teknolojilerindeki en ileri araştırmaların paylaşıldığı ve bu çalışmaların işbirliği ve inovasyonla nasıl daha da ileri götürülebileceğinin tartışıldığı üst düzey bir etkinlikti. GIF katılım amacımız; 2011 yılında Ankara Kalkınma Ajansı Projesi kapsamında görünürlüğünü sağladığımız bölgemizin sağlık teknolojilerindeki rekabetçi tarafını ve ilerletilmesi gerektiğini vurgulayan “İNOVANKARA Sağlıkta Yenilikçilik Hareketine” bir açılım sağlamaktı.
İyi bir dinamikle başlayan ancak asal sahiplerini bulamadığı için duraksayan İNOVANKARA projesini sağlıkta uluslar arası trendlerin ve yeni iş yapma biçimlerinin tartışıldığı, işbirliklerinin ortaya çıkarıldığı veya geliştirildiği bir organizasyonla canlandırmak istiyoruz. Bu çerçevede, GIF organizasyonuna katılımımız bu organizasyon için başlangıçta başvuracağımız merkez ve anahtar kişilerle ilgili bize önemli bilgiler ve bağlantılar sağladı. Hedeflerimizin yapılabilirliğiyle ilgili cesaretimiz arttı.
Şehrin içinde yapılanmış ve kamu, özel sektör, ulusal ve uluslar arası üniversitelerle bütünleşmeyi sağlamış Drexel Üniversitesi deneyimiyle birleşince, organizasyonun en önemli mesajının “inovasyon ortamının ancak yoğun işbirliği ve iletişimle sağlanabileceği” olduğunu düşünüyorum. Çünkü orada izlediğimiz önemli inovatif çalışmaların tamamı sadece tek bir disiplin ve kurumun değil bir konuya odaklanmış ancak çeşitli bilim dalları ve kurumlarla işbirliği yapmayı başarmış kişi ve kurumlardan oluşmaktaydı. Ankara’da da bunu başarmanın başlangıç noktası çok basit: Sadece birbirimizi ve dünyayı daha dikkatli dinlemek.