OSTİM Kümelenme’de de örnek oluyor
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi, bölgesel kalkınma modelleri içinde adı sık sık geçmeye başlayan “Kümelenme” çalışmalarıyla da örnek oluyor. Büyükbaş hayvancılık alanında Kastamonu Üniversitesi önderliğinde kümelenme çalışmaları başlatan Kastamonulu bir grup üretici OSTİM OSB’yi ziyaret ederek, kümelenme çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Günümüzde bölgesel kalkınma modelleri arasında adı sık sık geçmeye başlayan “Kümelenme” kavramını, bünyesinde oluşturduğu 4 farklı sektördeki kümelenme çalışmalarıyla başarılı bir şekilde yürüten OSTİM Organize Sanayi Bölgesi, bu alanda birçok farklı sektöre ve bölgeye örnek olmaya devam ediyor. OSTİM OSB bünyesinde yürütülen kümelenme çalışmaları hakkında bilgi almak ve kendi çalışmaları konusunda destek istemek üzere birçok heyet OSTİM OSB yönetimini ziyaret ediyor. Son olarak büyükbaş hayvancılık alanında Kastamonu Üniversitesi önderliğinde kümelenme çalışmaları başlatan Kastamonulu bir grup üretici OSTİM OSB’yi ziyaret ederek, kümelenme çalışmaları hakkında bilgi aldı. Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Yaşar Aktaş’ın da aralarında bulunduğu heyeti OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, Bölge Müdürü Adem Arıcı ve kümelenme konusuna birçok platformda önderlik eden Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç ağırladı.
Toplantının ilk konuşmasını yapan ve 2010 yılı haziran ayında büyükbaş hayvancılıkla ilgili kümelenme çalışmalarına başladıklarını, bu süreçte birçok toplantı düzenlediklerini belirten Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Yaşar Aktaş, Türkiye’de büyükbaş hayvancılıkla ilgili birçok yerde birçok girişim olduğunu fakat henüz kümelenmenin gerçekleşmediğini söyledi. Kendilerinin bunu gerçekleştirmek konusunda çok istekli olduklarını söyleyen Aktaş, “Hayvancılık konusunu seçmemizin temel nedenlerinden biri Kastamonu ekonomisinde tarım ve hayvancılığın özellikle çok önemli yeri olmasıdır. Ziraat odamız ve alanımızla ilgili sivil toplum kuruluşlarının bizlere verdiği desteğin de çalışmamızı başlatmamızda çok büyük etkisi oldu” dedi.
Şu anda kümenin kuruluş aşamasına geldiğini belirten Aktaş, tüzük oluştururken de OSTİM Kümelerinin tüzüklerini örnek aldıklarını söyledi. Örgütlenme biçiminin de yine OSTİM’de olduğu gibi dernek şeklinde olacağını söyleyen Aktaş; “Buradan almak istediğimiz bilgi şu, biz kümelenmenin başlangıcındayız, her ne kadar toplantılar yapıp kümelenmenin ne olduğunu tartışmış, konuşmuş olsak da birçok eksiğimiz var. Kuruluş aşamasında nelere dikkat etmemiz gerekli, hangi adımları atmalıyız, nasıl atmalıyız ve üye sayısı ne kadar olmalı, üyelerimizde belli kriterlere dikkat etmeli miyiz gibi birçok soru var kafamızda. Yani kümelenme kavramının detaylarıyla ne anlama geldiğini öğrenmek için geldik. Bize bu yönde verebileceğiniz yararlı, yönlendirici bilgiler bizim bundan sonra atacağımız adımları doğru atmamızı sağlayacak” diye konuştu.
“İş birliği, güç birliği” OSTİM’in genel mantığıdır
Bugüne kadar yapılan çalışmalar sayesinde bir bilgi birikimi oluşturduklarını ve bunu paylaşmaktan da keyif duyduklarını söyleyen OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın ise, bu süreçte ihtiyaçları olan en önemli şeyin yapılacak işe inanmak olduğunu söyledi. “Böyle bir birlikteliğin önünde duracak hiçbir engel yoktur” diyen Aydın; “Bu kadar insan aynı konu için gönül birliği yapmış, emek vermeye başlamış ve inanmışsa, bu kümenin hayata geçmesinin önünde hiçbir şey duramaz. Tam inanmışlık haliyle bir işe başlarsanız o işten sonuç almamanız imkânsızdır. OSTİM’in genel mantığı da iş birliği güç birliği ilkesidir. Bizler burada OSTİM olarak bir şeyler başarabildiysek, devraldığımız değerlere artılar katabildiysek bu tür işbirliği çalışmalarına çok şey borçluyuz. Kümelenmenin özü de budur. Kişi tek başınaysa bulunduğu ortamda sözünü dinletmesi, bir gruba dahilken dinletmesinden daha zordur. Kümelenme size birlikte olmanın gücünü katacak” diye konuştu.
Kümelenmenin bireysel değil bölgesel, toplumsal ve ülke çıkarlarını göz önünde bulunduran bir kalkınma modeli olduğunu söyleyen Aydın kendi bölgelerindeki sürecin başlangıcı hakkında da şunları söyledi: “Bizler sürecin başında bölgemizi nasıl daha rekabetçi yapabiliriz, firmalarımıza nasıl bir katkı sağlayabiliriz, OSTİM’deki firmaları nasıl bir araya getirip uluslar arası pazarlara nasıl taşıyabiliriz, buradaki sorunlarımızı kamuya nasıl iletebiliriz gibi sorularla yola çıktık, çünkü bu firmalarımızın kalkınması ülkemizin kalkınması demektir. Bu sorularımızın hepsini kümelenme modeliyle aşmaya çalışıyoruz. Sizler bireysel olarak kapıları çaldığınızda derdinizi dinletemezken, bir araya geldiğinizde sesiniz çok daha yüksek çıkıyor ve birileri mutlaka duyuyor. Bir sektörde çalışan insanlar bir araya gelip, kendilerine bazı hedefler koyup, bölgelerinin gelişmesi için bazı çalışmalar yaptıklarında sizi dinlemeye başlıyorlar. O zaman sizin söyledikleriniz, yaptıklarınız çok daha anlamlı hale geliyor.”
“Önce basit problemleri çözün”
Kümelenme çalışmalarının nasıl süreçlerden geçmesi gerektiği konusunda bilgi veren Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç ise bu süreçte öncelikle sabırlı ve kararlı olmak gerektiğini vurguladı. Aynı sektörden ekmek yiyen insanları beraber daha rekabetçi olmak konusunda ikna etmenin çok zor olduğunu bildiğini söyleyen Güvenç; “Bu işin formülü önce basit sorunları çözerek işe başlamaktır. Bu şekilde kişilerin kümeye inancını sağlarsınız. Bir şeylerin çözümlendiğini gören kişinin kümeye inancı artar, katılma isteği artar” dedi.
“Bir araya geldiğinizde gücünüz kat kat artacaktır” diyen Güvenç şöyle konuştu: “Kümelenmenin sağlam olması gereken 3 ayağı vardır. Bunlar; üretici, yerel yönetim ve üniversitedir. Gördüğüm kadarıyla burada 2 ayak zaten hazır ve istekli. Üreticilerimiz yanına Kastamonu Üniversitemizi alıp gelmişler. Bu noktada eğer yerek yönetiminiz de sizlere destek oluyorsa işiniz kolay demektir. Çünkü belediye o bölgenin en önemli gücüdür. Bir ürün alacağı zaman durup kendi iline bakmalıdır. Benim ilimde bu var mı? diye sormalı, yerelden temin etmeye çalışmalıdır. Hatta sadece belediye değil Kastamonu Valiliği, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odaları, Kastamonu Milletvekilleri, yani adının başında Kastamonu olan her kurum ve kuruluş sizin bu oluşumunuza destek vermeye zorunludur. Ancak böyle bölgemizi, şehrimizi, ülkemizi kalkındırabiliriz.