“OSTİM’de Önemli Projelere İmza Atacağız”
Ankara’nın köklü sanayi yerleşkesi OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan Ostim Teknopark ailesi, güçlü markalarla büyümeye devam ediyor. Türk savunma sanayiinin milli projelerinde kritik görevler üstelenerek önemli kabiliyetler geliştiren; askeri deniz platformları, siber güvenlik, otonom sistemler, radar sistemleri, uydu teknolojileri, komuta kontrol sistemleri, sertifikasyon ve danışmanlık olmak üzere geniş bir alanda faaliyet gösteren STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş., yerli kaynakları kullanarak geliştirdiği özgün ve kritik sistemler ile yerelde memnuniyet yaratıyor.
Şirket, 2019’da, Ostim Teknopark A.Ş. Turkuaz Bina’da kapılarını OSTİM ekosistemine açtı. Bölgede faaliyetlerini artırarak devam ettirmeyi hedeflediklerini kaydeden Genel Müdür Murat İkinci, OSTİM’in, sahip olduğu üretim potansiyeliyle başta savunma olmak üzere pek çok ana sanayinin en önemli tedarik merkezlerinden biri olma özelliği taşıdığını vurguladı.. “Önemli projelere imza atacağımıza inanıyorum.” diyen Başarılı Yönetici sorularımızı yanıtladı.
STM ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyor?
STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş., T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) ihtiyaç duyduğu alanlarda danışmanlık sağlamak, kritik teknolojilerin ülkemize kazandırılmasına hizmet etmek gibi temel görevleri yerine getirmek üzere, Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin kararıyla 1991 yılında kuruldu. Bu süreçte Savunma Sanayii Başkanlığı’nın desteği ve yönlendirmeleriyle mühendislik, teknoloji ve danışmanlık alanlarında faaliyet gösteren STM’nin Türk savunma sanayiinin son 15 yıldır milli teknoloji konusunda gerçekleştirdiği atılımlarda ciddi katkıları bulunuyor. STM’nin çalışmaları askeri deniz platformları, otonom sistemler ve siber güvenlik, uydu ve radar teknolojileri, komuta kontrol sistemleri, sertifikasyon ve danışmanlık alanlarında yoğunlaşıyor.
Şirketinizin mili projelerdeki görevlerinden bahseder misiniz?
Yerli kaynakları kullanarak kendi platformlarını geliştiren STM, aynı zamanda Türk savunma sanayi için önem taşıyan milli projelerde kritik görevler üstleniyor. Bunların en başında gelen MİLGEM projesinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın bilgi birikimden yararlanarak Türkiye’nin en önemli savunma sanayi projelerinden birisine imza attık. MİLGEM Projesi’nin dördüncü ve son gemisi olan TCG KINALIADA’nın Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim edilmesi bizim için 2019’un en önemli gelişmeleri arasında yer aldı. Sınıfının ilk gemisi olarak inşa edilecek olan MİLGEM-5 “İ” Sınıfı Fırkateyn Projesi’nde ise ana yüklenici olarak sorumluluk üstleniyoruz.
Askeri deniz platformlarımda aldığımız önemli ve öncü görevlerin yanında diğer milli projelerimizde de üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Komuta kontrol sistem çözümleriyle destek verdiğimiz ALTAY tankı ve GÖKTÜRK Uydusu’nun yanı sıra ATAK helikopteri bunların arasında yer alıyor.
Hedef: Milli projelerde yerlilik oranını artırmak
Faaliyetlerinizde yerlilik anlayışı nedir? Bu noktada KOBİ’lere yönelik bakış açınızı anlatır mısınız?
STM olarak ülkemizde daha önce yatırım yapılmamış, ihtiyacı duyulan niş alanlar belirleyerek yol haritamızı şekillendirirken, Türk savunma sanayisi için katma değer yaratacak ürünleri milli kaynakları kullanarak geliştirmek en büyük önceliklerimiz arasında yer alıyor. Kuruluş misyonumuz doğrultusunda yerli savunma sanayii üretiminin KOBİ’lere yayılması, küçük ve orta ölçekleri firma yeteneklerinin ortaya çıkartılması ve bu yeteneklerin uluslararası alanda gösterilmesi de amaçlarımız arasında yer alıyor. Bu nedenle görev aldığımız milli projelerde yerlilik oranını artırmak üzere yoğun çaba harcarken, uluslararası projelerimizde ise sektördeki paydaşlarımızla çalışarak onların da yeteneklerini yurt dışına ihraç etmesini sağlıyoruz.
STM bugün, tersanesi olmadığı halde sahip olduğu tasarım kabiliyeti ve tamamı beyaz yakadan oluşan çalışanlarıyla Türkiye’nin en büyük askeri denizcilik tasarım firması ve bu alandaki en büyük ihracatçılardan biri konumunda bulunuyor. Yerli endüstriyle geliştirdiğimiz ve sürdürdüğümüz etkili diyalog kapsamında MİLGEM projesi %70 oranında yerli sanayi imkanları ile hayata geçirildi. Türk savunma sektöründe tek seferde yapılmış en büyük savunma ihracat projelerinden biri olma özelliği taşıyan Pakistan Denizde İkmal Gemisi de bu anlamda önemli örnekler arasında yer alıyor. Pakistan Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaçları doğrultusunda sıfırdan tasarladığımız projede 20’den fazla Türk firmasıyla çalışarak yerli sanayimizin potansiyelini global alana taşımayı başardık. Ülkemiz adına önem taşıyan bir diğer proje olan Yeni Tip Denizaltı’da üstlendiğimiz rol ile yine planlanandan daha fazla ürün ortaya çıkarmayı ve mümkün olduğunca katma değeri arttırmayı hedefliyoruz. Türk Deniz Kuvvetleri için modernize ettiğimiz AY sınıfı denizaltılarla birlikte edindiğimiz kabiliyetlerimizi de Preveze sınıfı denizaltıların ve Pakistan’a ait Agosta 90B sınıfı denizaltıların modernizasyonunu üstlenerek derinleştirmeye devam ediyoruz.
Türkiye’nin ilk takım uyduları geliştiriliyor
Niş alanlar, yenilikçi çözümleriniz neler?
Teknoloji alanında ciddi yatırımlar yaparak ARGE çalışmaları yürüttüğümüz otonom dron sitemleri konusunda Türkiye’de ilkleri gerçekleştiren platformlar geliştirdik. Yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz kamikaze (vurucu) ve gözetleme özelliklerine sahip dron ailemiz; sabit kanatlı ilk milli kamikaze ALPAGU, döner kanatlı kamikaze KARGU ve keşif ve gözetleme maksatlı TOGAN’dan oluşuyor. Yapay zeka teknolojilerini kullanarak platformlarımıza sürü kabiliyeti kazandırma konusunda yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda 2019 yılında KARGU ile yapılacak çoklu dron harekatları için ilk adımlarımızı attık ve KARGU bugün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde yer alıyor. ALPAGU’nun da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine 2020 yılında girmesini bekliyoruz. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın; insansız hava araçlarının GPS olmayan ortamlarda görev yapabilmesi sağlayacak Küresel Konumlama Sistemi Bağımsız Otonom Seyrüsefer Sistemi Geliştirilmesi Projesi’nde de (KERKES) ana yüklenici olarak çalışmalara başladık.
Bugün dünyada pahalı ve büyük uydular yerine daha küçük, daha az maliyetli ve takım halinde görev yapacak uydu sistemleri önem kazanıyor. Veriye daha hızlı ulaşma ihtiyacı da alçak yörüngede görev yapan uyduların daha cazip hale gelmesine neden oluyor. Bu çerçevede STM olarak uzay teknolojileri alanındaki yatırımlarımızı mikro ve nano sistemler üzerinde yoğunlaştırarak Türkiye’nin alçak yörüngede görev yapacak olan ilk takım uydularını geliştiriyoruz. Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü mikro yer gözlem uydusu LAGARİ ve nano uydu PİRİSAT projelerimiz Türkiye’nin milli teknoloji hareketi kapsamında bugün önemli bir yer ediniyor. T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ile geçtiğimiz yıl imzaladığımız protokol ile LAGARİ, Bakanlığın tarım uygulamaları için de görüntü sağlayacak.
“OSTİM, Ankara’nın en deneyimli ve donanımlı sanayi bölgesi”
2019’da Ostim Teknopark’ta da yer almaya başladınız. Bölge ekosistemi sizin için ne ifade ediyor? Buradan neler bekliyorsunuz?
Global bir oyuncu olma yolunda yenilikçi ürünler geliştirmek üzere hem kendi kabiliyetlerimizi derinleştirmek hem de yerli ekosistemi güçlendirmek üzere sanayi, üniversite ve devlet iş birliklerini geliştirmeyi, milli teknoloji hamlesi içerisinde yerli çözümler oluşturmayı oldukça önemsiyor ve ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu yaklaşımın bir yansıması olarak ülkemizin önemli teknolojik ve üretim ekosistemlerinin doğrudan içinde yer alarak sinerjimizi ve işbirliklerimizi bütüncül olarak ele alıyoruz.
Bu kapsamda üretimin de başkenti olan Ankara’mızın en deneyimli ve donanımlı sanayi bölgesi OSTİM bünyesinde teknolojiyi de üretime dahil eden yaklaşımıyla faaliyetlerini sürdüren Ostim Teknopark’ta yer almak üzere geçen sene Mart ayında kabul törenimizi gerçekleştirdik. 2500 m2’lik bir alanda faaliyet göstermeye başladığımız Ostim Teknopark ofisimizde milli sanayimizle olan birlikteliğimizi kuvvetlendirmeyi, yerli firmalarla iş birlikleri kurarak katma değeri yüksek ürünler üretmeyi hedefliyoruz. Güvenlik güçlerimize teslim ettiğimiz ve başarılı bir şekilde kullanımı devam eden KARGU’larımız dahil TOGAN ve ALPAGU otonom dron sistemlerimiz ile uydu ve radar üretimimizi Ostim Teknopark bünyesindeki yerleşkemizde üretmeye başladık.
“Birlikte güçleneceğiz”
Savunma sanayiimizde önemli bir role sahip OSTİM sayesinde geliştireceğimiz iş birlikleri ile ürettiğimiz katma değeri ekosistemle paylaşırken, birlikte güçlenmeye hem ulusal hem de uluslararası yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz.
Benzer bir yaklaşımla STM askeri deniz platformları konusunda hem ülkemizde önemli başarılara imza atıyor hem de uluslararası alanda ülkemizin bu alandaki rekabetçi markası olarak dünya devleri ile yarışıyor. Dünya markası haline gelebilmek ise bu alanda derinleşmiş uzman bir kadro ile mümkün. Proje ekiplerimizin dışında kalan askeri denizcilik ile ilgili ekibimizin çoğunluğu da bu kapsamda Teknopark İstanbul ofisimizde faaliyetlerini sürdürüyor.
STM olarak ihtiyaç odaklı ve boşluğu hissedilen alanlarda geliştirdiğimiz her projemiz ve ürünümüzü; fikir, ARGE, tasarım ve ürün geliştirme gibi süreçlerin tümünde teknoparklarımız, sanayimiz ve alt yüklenici diğer tüm firmalarımızla oluşturduğumuz sinerji ile çok daha ileri taşıyacağımızın bilincindeyiz. Cumhurbaşkanlığı’nın 2023 vizyonu doğrultusunda ihracat odaklı bir büyüme hedefiyle yatırımlarımızı ve iş birliklerimizi bu yönde şekillendiriyoruz.
OSTİM, sahip olduğu üretim potansiyeliyle başta savunma olmak üzere pek çok ana sanayinin en önemli tedarik merkezlerinden biri olma özelliği taşıyor. STM’nin birikim ve yeteneklerini katma değeri yüksek milli ürünlere dönüştürmek ve bu süreci yerli firmalarla birlikte yürüterek savunma sanayimizi daha da güçlendirmek hedefiyle OSTİM’de faaliyet göstermekten dolayı mutluluk duyuyor, önemli projelere imza atacağımıza inanıyorum.
Ostim Teknopark’ta kritik ürünler üretiliyor
- Ankara’mızın en deneyimli ve donanımlı sanayi bölgesi OSTİM bünyesinde teknolojiyi de üretime dahil eden yaklaşımıyla faaliyetlerini sürdüren Ostim Teknopark’ta yer almak üzere geçen sene Mart ayında kabul törenimizi gerçekleştirdik.
- 2500 m2’lik bir alanda faaliyet göstermeye başladığımız Ostim Teknopark ofisimizde milli sanayimizle olan birlikteliğimizi kuvvetlendirmeyi, yerli firmalarla iş birlikleri kurarak katma değeri yüksek ürünler üretmeyi hedefliyoruz.
- Güvenlik güçlerimize teslim ettiğimiz ve başarılı bir şekilde kullanımı devam eden KARGU’larımız dahil TOGAN ve ALPAGU otonom dron sistemlerimiz ile uydu ve radar üretimimizi Ostim Teknopark bünyesindeki yerleşkemizde üretmeye başladık.