Adres :
100. Yıl Bulvarı No:101/A, 06374 OSTİM/Ankara-TÜRKİYE Telefon : 0 312 385 50 90 Faks : 0312 354 58 98 E-Posta : korhan@ostim.org.tr

Sönmez’den krize Robin Hood formülü

İktisatçı Mustafa Sönmez, büyük kriz koşullarında, ihtiyaç duyulan işsizliği önleme, yoksulları kollama, üretimi özendirme ve çöküşleri azaltmada “süper zengin” azınlığının elinde tuttuğu servetlerin ilk akla gelen kaynak olması gerektiğini savundu.
Ostim Editör
09 Aralık 2011 00:00

İktisatçı Mustafa Sönmez, büyük kriz koşullarında, ihtiyaç duyulan işsizliği önleme, yoksulları kollama, üretimi özendirme ve çöküşleri azaltmada “süper zengin” azınlığının elinde tuttuğu servetlerin ilk akla gelen kaynak olması gerektiğini savundu.

İktisatçı Mustafa Sönmez, büyük kriz koşullarında ve çöküşleri azaltmada “süper gerektiğini savunarak, “Bu kesimlerden servet vergisi biçiminde bir tarafından destek bulmalıdır” dedi.
Sönmez yaptığı değerlendirmede, 1980 sonrası kar oranlarını artırmaya çabalayan dünya kapitalizminin, finansallaşmanın sağladığı karları, türev piyasalarda köpürttükçe kişisel gelirlerini de tırmandırdığını kaydetti. Sönmez, “Tekil kapitalistlerin yanı sıra adına CEO denen profesyonellerin, finans mühendisleri denen akrobatların gelirleri, primleri ABD’de nefret uyandıracak bir zengin elidi de yarattı. Şimdilerde bankalar, şirketler battıkça bu elit kesime duyulan nefret de giderek artıyor” dedi.
Söz konusu elit tabakanın İngiltere, Japonya, Almanya gibi diğer merkez ülkelerde de yer aldığını belirterek, “Merkezdeki ülkelerin yüzde 1’lik nüfusunda yer almalarına karşın ülke gelirinin önemli bir yüzdesine el koyan bu kesim, krizin yükünü kim üstlenecek sorusu sorulduğunda, ilk akla gelenler aynı zamanda. Bütün mesele, krize çözüm arayanların bu kesime diş geçirip geçiremeyeceklerinde” dedi.

“Krize karşı süper zengin varlığı”
Sönmez, Türkiye’de banka mevduatlarında, borsada, kredi kullanımında ve gelir dağılımı araştırmalarında söz konusu yüzde 1’lik azınlığın hâkimiyetinin hemen oraya çıktığını belirtti. Sönmez, “Yüzde 1’in hâkimiyetindeki dudak uçuklatıcı tablo, aslında milli gelirin paylaşımındaki uçurumun doğal sonucu” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durum iyileşmediği için, biriktirilen servetteki uçurum da giderek derinleşiyor. Nüfusun yüzde 1’lik azınlığının toplam gelirin, servetin çok önemli bir kısmına el koyduğu bir toplumda, özellikle kriz döneminde devlete çok iş düşer. Büyük kriz koşullarında, ihtiyaç duyulan işsizliği önleme, yoksulları kollama, üretimi özendirme, çöküşleri azaltmada süper zengin azınlığının elinde tuttuğu servetler ilk akla gelen kaynak olmalıdır. Bu kesimlerden servet vergisi biçiminde bir kaynak temini asla ve asla ihmal edilmemeli ve nüfusun yüzde 90-95’i tarafından destek bulmalıdır.”

 

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.