Türk ve Arap sanayicilerden işbirliği adımı
Arap ülkelerinin bir an önce sanayi atılımını başlatması gerektiğine inanan Türkiye, bu konuda önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı. Türk Arap Sanayi İşbirliği Konferansı'nda Arap ekonomilerinin içinde bulunduğu mevcut duruma vurgu yapıldı. Bu ülkelerin güçlü bir ekonomiye geçmesi için "Türkiye'nin iyi bir zemine oturması şart." mesajı verildi.
Nüfusu 400 milyona yaklaşan Arap halkları adaletli gelir dağılımına kavuşmak istiyor. Arap Baharı'nın da bu istekle şekillendiğine vurgu yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, iş ve adaletli gelir dağılımı isteyen Arap coğrafyasının bir an önce sanayi atılımını başlatması gerektiğini söyledi. Buna destek olmak için İstanbul'da 'Türk-Arap Sanayi İşbirliği Konferansı'nı tertipleyen Bakan Ergün, burada yaptığı açılış konuşmasında, "Arap coğrafyasının liderleri kangren olmuş yoksullukla savaşmak için üretimi artırmak zorunda. Teknolojiye yatırım yapmak zorunda. Bugünün dünyasında içe kapanmak, işbirlikleri yerine husumetle beslenmek işe yaramaz, yaramıyor." dedi. Türkiye'nin hem komşuları, hem Avrupa, hem ABD, hem Balkanlar, hem Ortadoğu hem de Arap coğrafyası ile iyi ilişkiler kurduğuna dikkat çeken Bakan Ergün, "Bu sayede ihracat 2010'da 114 milyar dolara ulaştı. Bu sene rakam 135 milyar doların üzerine çıkacak." dedi.
Türkiye'nin Arap coğrafyası ile 2002-2010 arasında dış ticaret hacmi 5 kat artarak 33 milyar dolar seviyesine çıktı. Ergün, söz konusu artışı önemli ancak yeterli bulmuyor. Bakana göre rakam 5 yıl içinde en az 100 milyar dolar seviyesine çıkarılmalı. Konuşmasında Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili bir değerlendirmede bulunan Ergün, "Suriye'de durumun stabil hale gelmesi ile gerek ticari bağlar gerek diğer ilişkiler hareketlenecektir." dedi. Gazetecilerin "Suriye tarafından sınır kapısı kapanırsa Ro-Ro maliyetleri artacak gibi görünüyor. Burada alternatifler nelerdir?" sorusunu da Ergün, "Şu anda arkadaşlar gerekeni yapıyor. Irak kapısı şu an gündemde. Denizyolu aynı şekilde ele alınan bir seçenek. Taşımacılıkta eğer bir sorun olursa sektörle bu konuyu masaya yatırır alternatifleri tek tek değerlendiririz." diye cevapladı. Bir diğer konuşmacı Arap Sanayi Kalkınma ve Madencilik Örgütü Genel Müdürü Mohamed Ben Youssef, Türkiye ve Arap ülkeleri arasında sanayi alanında güç birliğini artırmanın önemli olduğunu kaydetti. Yatırım işbirliği açısından Türkiye'nin çok cazip olduğunu kaydeden Genel Müdür, "Türkiye hem kara ve deniz ulaşımı hem de petrol ve doğalgazın Avrupa'ya taşınması adına stratejik değeri olan bir ülkedir. Türkiye, petrol ve doğalgaz koridoru haline gelmiştir. Bu nedenle Türkiye'de demiryolu ağının genişletilmesi çalışmaları son derece önemlidir." dedi. Arap İş Kadınları Konseyi Başkanı Hissah Saad Abdullah Al-Sabah ise Ankara'nın tüm ülkelere eşit mesafede durduğuna dikkat çekerek, "Bir an önce Arap-Türk İş Konseyi'ni kurmalıyız. Bu konsey kanalı ile işbirliği politikalarımızı belirleyip, geniş çaplı ve daha fazla ortak projeler yapmalıyız. Süratli ve etkin kararlar alalım ve kısa zamanda iş konseyini kurup stratejik anlaşmalarımızı sonlandıralım." diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Türkiye'ye 'kardeş ülke' diyen Arap coğrafyasının bunu ticari ilişkilere yansıtmadığını söyledi. Bir an önce iki ülke işbirliğinin samimi bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Arap coğrafyasındaki anlaşmazlıklar son 20 yılda 12 trilyon dolara mal oldu. Bu parayla yol, okul, enerji ve su yatırımları yapılabilirdi." dedi. Arap coğrafyası, 2002-2010 arasında Türkiye'ye 6,7 milyar dolarlık yatırım yaptı. Gelen turist sayısı ise aynı dönemde 348 binden 2 milyona ulaştı.
Arap coğrafyasının 75 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacı var
Arap Ülkeleri Tarım, Ticaret Sanayi Odaları Genel Sekreteri İmad Amin Shehab, Türkiye'nin Arap ülkelerinde yürüttüğü inşaat projelerine dikkat çekerek, kısa vadede Arap coğrafyasının 75 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacı olduğunu, bunun sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için şart olduğunu kaydetti. Arap Devletler Ligi Genel Sekreter Yardımcısı Mohamed El-Tuvajiri, İsrail'in tavırlarının bölgesel barışa darbe vurmasına karşın Türkiye'nin bu noktadaki tavrının açık ve olumlu olduğunu kaydederek, Türkiye'nin iyi bir zemine oturmasının, Arap coğrafyasının daha iyi yere gelmesi açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Bu coğrafyadaki ülkelerin ekonomilerinin güçlenmesi adına da Türkiye'nin istikrarının önemli olduğunu kaydeden El-Tuvajiri, ulaşılan ticaret hacmi seviyesinin yetersiz olduğunu, 2 trilyon dolarlık Arap sermayesinin bu anlamda işe yarayabileceğini ifade etti. Konferansa katılan Libya Sanayi Bakanı Dr. Mahmoud Al-ftise, Libya'da yatırımı bulunan Türk işadamları ile ilgili iyi haber verdi. Libya'daki inşaat yatırımlarına özel önem verdiklerini söyleyen Bakan Al-ftise, "Artık ülkemizde yeni dönem başladı. Türk müteahhitler bu dönemde de projeler almaya devam etmeli." dedi. Türk müteahhitlerin iç savaş sebebiyle duran yatırımlarının 2012'nin ilk yarısında yeniden başlayacağını kaydeden Bakan Al-ftise, "Bu konuda görüşmeler sürüyor. İnşaatın yanı sıra serbest sanayi bölgeleri yatırımlarında da ortaklık yapabiliriz. Türk-Libya ekonomik ilişkilerinin geleceği parlak." diye konuştu.