Yerlileşme Bir Numaralı Hedef
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), bağlı ortaklıkları ile Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) üyeleri arasında ‘Yerli Üretim İş Birliği Günü’ düzenlendi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, “Türkiye için mutlaka başarılması gereken şey; yerlileşme ve sanayide ve teknolojide kendi ürünlerini ve teknolojilerini üretme.” dedi.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa; Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, TCDD Genel Müdürü ve ARUS Yönetim Kurulu Başkanı İsa Apaydın, Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, TCDD Taşımacılık Genel Müdürü Veysi Kurt, TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Hayri Avcı, TÜVASAŞ Genel Müdürü İlhan Kocaarslan, TÜDEMSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Celalettin Bayrakçıl ve ARUS üyesi 90 firmadan 160 temsilci katıldı.
“Devlet politikası olarak kabul edildi”
Programın açılışında konuşan, TCDD Genel Müdürü ve ARUS Yönetim Kurulu Başkanı İsa Apaydın, etkinliğin milli üretim seferberliği kapsamında düzenlendiğini bildirdi. 2003 yılından itibaren demiryollarının makus talihini geride bırakacak; kışı yaza, karanlığı aydınlığa dönüştürecek adımlar atıldığını kaydeden Apaydın, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın liderliğinde ve hükümetlerimizin desteğiyle yeni bir demiryolu seferberliği başlatıldı. Demiryolları devlet politikası olarak kabul edildi. Seferberlik kapsamında bugüne kadar 60 milyar liranın üzerinde yatırım yapılarak, deyim yerindeyse demiryolları adeta altın çağını yaşamaktadır.” dedi.
Demiryolu endüstrisinin ülkemizde gelişmesi ile yerli ve milli üretim kapsamında önemli çalışmalar yapmaya devam ettiklerini dile getiren TCDD Genel Müdürü, bağlı ortaklıklarda yapılan milli ürünlere dikkat çekti. Mevcut 19 adet YHT setine ilaveten 10 adet setin temin çalışmalarının sürdüğünü anlatan İsa Apaydın, SİP kapsamında 96 YHT seti daha temin edilmesine yönelik proje yürüttüklerini, söz konusu YHT setlerinden 60 adedinin yüzde 53, 16 adedinin ise yüzde 74 yerlilik oranı ve Milli Tren olarak üretileceğini vurguladı.
Yerlilik oranları artıyor
Milli Elektrikli Tren setlerinde ise asgari yüzde 60 yerliliği hedeflediklerini söyleyen Apaydın, “Biz bu oranları yerlilik oranlarını yeterli görmüyoruz. Yerlilik oranlarını daha da yukarı çıkarmaya yönelik çalışmalarımız devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
ARUS’un, 20 ilden 170 üyesi ve bu üyelerde 32.450 çalışan ve dolaylı olarak 150 bin kişiye istihdama sahip olduğu bilgisini veren Apaydın, konuşmasını, “Raylı ulaşım sistemlerinin tamamının yerli ve milli olarak sanayicilerimiz tarafından üretilmesini ve dünya markası haline getirmeyi hedefleyen ARUS üyesi üretici firmalar, bugüne kadar yüzde 48’den yüzde 60’a varan yerlilik oranlarıyla tramvay, trambüs ve hafif metro olmak üzere toplam 224 ulaşım aracını milli marka olarak üretmeyi başarmışlardır.” diyerek tamamladı.
“Önemli fırsat alanı”
OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, konuşmasının başında, “ARUS’un kuruluşunda ve kurgulanmasında ve ülkemizde yerli sanayinin gelişmesinde, bizim hayallerimizin oluşmasında büyük katkıları olduğunu düşünerek, Prof. Dr. Sedat Çelikdoğan’ı onu bir kere daha rahmetle ve hayırla yad etmek istiyorum.” dedi.
Raylı sistemlerin, ülkemiz için önemli bir fırsat alanı oluşturduğuna işaret eden Başkan Aydın, güzel gelişmeler olduğunu belirterek şu görüşleri paylaştı: “Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın kontrolünde ve kısmen ilgi alanında belediyelerin yürüttüğü metro ve hafif raylı sistemler tarafı var. Burada da ülkemizde ciddi fırsatlar var. Buradaki politikaların oluşturulması hepimiz için son derece önemli. Özellikle İstanbul Ulaşım, Ankara Metrosu ve diğer şehirlerimizin verdikleri kararlar hem sektörü hem sanayileşmeyi hem de bu alandaki sanayicilerimizi yakından ilgilendiriyor.”
“Küresel firmalar çıkmalı”
“Devletimizin yanımızda durması, bu sektörün motivasyonu için son derece kıymetli.” diyen Orhan Aydın, ülkemizden; bütün dünyada malını satabilen, üretim yapabilen, bütün dünya ile rekabet yapabilen küresel firmaları ülkemizden çıkması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin potansiyel ve kapasitesinin düşünüldüğünden çok daha fazla olduğunu vurgulayan, ARUS Üyesi Ankaları bir firmanın Bangkok’un metro işini yaptığını söyleyen Aydın, “Ülkemizdeki belediyelerimizin ihtiyacı olan raylı sistemlerin yine yerli firmalarımız tarafından yapılıyor olmazı bizim heyecanımızı ve motivasyonumuzu çok artırıyor. Bursa, Kocaeli, Kayseri, Malatya, Samsun illerimizin raylı sistem araçları yerli firmalarımız tarafından yapıldı. Demek ki artık bu alanda varız. Var olmaya devam edeceğiz. Bunun arkasında tabii ki kamu politikaları çok stratejik. Firmalarımızın bu işleri yaparken kamu politikalarının da bizi okuyor, bizi görüyor, hissediyor olması lazım.” dedi.
“Başat rol sanayici ve kamuda”
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, üretmeyen milletlerin, güdülmeye, yönetilmeye mahkum olduğunu anımsattı. Türkiye’nin cari açığının altını çizen Özdebir, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın çok önemli bir devrime imza attığını, Ankara Metrosu ihalesi çıkarılırken ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yüzde 51 yerlilik şartını koyduğunu anımsattı.
Aynı atılımı 4.5 G’de de beklediklerini belirten Başkan Özdebir, yerli üretime yönelik güvenini ise şöyle anlattı: “OSTİM’de, Ankara’da çok ciddi bir potansiyel var. Bu sokaklardaki işletmeler içerisinde gerçekten parmak ısırtacak teknolojilerde üretim yapan firmalarımız var. Bunlara şans vermemiz lazım. Şans verdiğimiz takdirde bunların hepsini yapabilecek kabiliyette olduklarına inanıyorum.”
“KENDİ ÜRÜN VE TEKNOLOJİMİZİ ÜRETMELİYİZ”
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, ARUS’un sektördeki rolünü hatırlattı. Türkiye’nin önümüzdeki dönem başarması gereken bir numaralı hedef olarak yerlileşmeyi gösteren Aka, “Son derece iyi bir yoldayız ama yapacak daha çok işimiz, gidecek daha çok yolumuz var. 2006 yılında müsteşar yardımcısı olarak göreve başladığımda Bakanlığın uğraştığı bir sorun vardı. Yüksek hızlı tren rayı alınamıyordu. Yabancılar bize ray satmıyordu.
Her alanda Türkiye’nin mutlaka bağımsızlık için; lojistik bağımsızlık, sanayide bağımsızlık, ticarette bağımsızlık ve güçlü bir Türkiye için mutlaka başarılması gereken şey; yerlileşme ve sanayide ve teknolojide kendi ürünlerini ve teknolojilerini üretme.” dedi.
2003 yılından bugüne kadar 347 milyar liralık yatırım yapıldığını anlatan Suat Hayri Aka şu hususlara temas etti: “2023 yılına kadar da bir dizi yatırım yaparak Türkiye’nin ulaşım alt yapılarını iyi bir seviyeye getirme konusunda son derece ciddi bir hazırlık içindeyiz. Demiryollarında 3 bin 500 km yüksek hızlı, 8 bin 500 km hızlı tren ağına kavuşmuş olacağız ve konvansiyonel hatlarımızın hemen hemen tamamını 2023 yılına kadar sinyalli, elektrikli hale getireceğiz.”
Aka, önümüzdeki dönemde bütün limanları, organize sanayi bölgelerini, endüstri bölgelerini, maden ocaklarını, büyük fabrikaları ve endüstriyel tesisleri demiryolu ağına bağlayacaklarını söyledi.