Ankara Sektörün Gelişmesi İçin Yeterli Kapasiteye Sahiptir
Arif Şayık - Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Türkiye ekonomisinin katma değerli bileşenlerinin üretildiği en önemli merkezlerden biri olan Ankara, tıbbi cihazlar sektörü içerisinde de gerek üretim açısından gerekse de dış ticaret hacmi bakımından ulusal ekonominin en önemli aktörlerinden birisidir. 2016 kayıtlarına göre Ankara sektörde toplam 350 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmine sahiptir. Her ne kadar bu verinin büyük kısmını ithalat kalemi oluştursa da, bu oranın son dönemlerde ihracat lehine geliştiği görülmektedir. 2011 yılında toplam dış ticaretin yalnızca %10’u ihracat iken bu veri 2016 yılında %21’e çıkmıştır.
Sektördeki firma sayısı da Ankara’nın sahip olduğu göreli rekabet avantajını gösteren bir diğer unsurudur. TOBB kayıtlarına göre sektörde faaliyet gösteren tüm şirketlerin %27’si Ankara’da yer almaktadır. Bölgede sektöre yönelik üretim yapan bu firmaların üretim konuları bakımından dağılımı incelendiğinde, geleneksel ürünlerden olan metal mobilyalar, mobilyalar ve bunların parçaları ve diğer soğutucu veya dondurucu ekipmanlar ile sektöre yönelik diğer alet ve cihazların imalatı görülürken, sektörde katma değeri yüksek ürünler üreten önemli sayıda firmanın da Ankara’da olduğu dikkati çekmektedir.
Gelişmiş ve üretken bir yerel ekonominin en önemli değişkenlerinden olan yetişmiş insan kaynağı ve araştırma altyapısına fazlasıyla sahip olan Ankara, sektörün gelişmesi için kurumsal altyapı olarak da yeterli kapasiteye sahiptir. Ankara’da sektöre yönelik yoğun faaliyet gösteren firmaların olduğu OSTİM ve İvedik OSB’leri, bu bölgelerde oluşturulan kümelenme faaliyetleri ile sanayisi de oldukça güçlü bir konumdadır. Bunlara paralel olarak da Ankara’da sektöre yönelik önemli (teknik) araştırmaların yapıldığı merkez Hacettepe Teknokent-Teknoloji Transfer Merkezi’dir (HT-TTM). Özellikle sektörün yüksek katma değerli bileşenlerinin de Ankara’da üretilmesi adına oldukça önemli bir rol üstlenmektedir. Ankara’da tıbbi cihazlar sektörünün gelişimine önemli katkıları olacak sektörlerden bilişim ile savunma sanayi sektörü Ankara’nın gücünü arttıran diğer faktörlerdir.
Sağlık turizmi, sağlık serbest bölgeleri, şehir hastaneleri projesi ve sektöre ilişkin offset uygulamalarına ilişkin artan bilinç Ankara’nın sektördeki konumunu giderek artıracak diğer unsurlardır.
Hezarfen Projesi
Sektöre ilişkin kamu desteklerinin varlığı ve Ankaralı firmaların bu alandaki yüksek bilinç düzeyi uygulanan başarılı projelerde de kendini göstermektedir. Bu projelere en önemli örneklerden birisi Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteklediği Hezarfen Projesi’dir.
Ankara Kalkınma Ajansı, Ankara’da öne çıkan sektörlerden biri olan tıbbi cihaz sektörüne, sağlık teknolojileri başlığında ilk mali destek programlarından itibaren destek vermiştir. Bu kapsamda Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından gerçekleştirilen ‘Hezarfen Medikal’ projesi Ankara Kalkınma Ajansı, 2011 Yılı Yenilikçi Uygulamalar Mali Destek Programı kapsamında uygulamaya konan projelerden biridir. Hezarfen Projesi ile medikal sektöre yönelik olarak uygulama imkânı bulmuş ve ilk kez hem bölge hem de sektör odaklı kurgulanmıştır. Böylece uzun yıllardır uygulanan Hezarfen projesi, saha deneyimleri ve sektöre özel analizler ve verilerle geliştirilerek yeniden şekillendirilmiş ve medikal sanayine özelleştirilmiştir. Bu çerçevede medikal sanayinde ürün, süreç ve teknoloji inovasyonu yeteneklerinin geliştirilmesi, özellikle KOBİ’lere inovasyon yönetimi ve sınai hakların kullanımı konusunda destek sunulması, vb. konularda danışmanlıklar ve eğitimler verilmiştir.
Hezarfen Projesi’ne ek olarak, sektörde faaliyet gösteren çok sayıda firmaya da ajans mali destekleri ile doğrudan destek verilmektedir. Ajansımızın bu desteklerde vurgusu; özellikle sektörün ileri teknoloji içeren bileşenlerini destekleyerek Ankara’nın ihracatını desteklemektir.
Sonuç olarak, tıbbi cihazlar teknolojisine yönelik farklı disiplinlerden oluşan eğitimli insan gücü açısından Ankara önemli merkezlerden birisidir. Bu nedenle sektör ihtiyacı olan farklı disiplinlerde eğitim görmüş ve ayni zamanda doğrudan sektör ile ilgili olan tip ve biyomedikal mühendisliği eğitimi Ankara’ya bir üstünlük sağlamaktadır. Bu yüzden Ankara’nın sahip olduğu potansiyelin yabancı üretici firmaların Ankara’ya çekilmek suretiyle fırsata dönüştürülmesi ekonomiye önemli bir ivme kazandıracaktır.