ARUS İşbirliği İçin Hazır!
Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş, 12.09.2014 tarihli Dünya Gazetesi’nde ‘Demiryolunda yerli üretici tepkili, Eurotem “çağırdık gelmediniz” diyor’ başlıklı haberde Eurotem yetkililerinin savunduğu görüşlere açıklık getirdi.
Pektaş, “Ülkemizde 1000 adet aracın ihalesini Eurotem aldı. Onların bizim kapımızı çalıp “ Taahhütleri gereği olarak Yerli üretim için firma ihtiyacımız var.” demesi gerekmiyor muydu? Ama şartnamelerde yerli üretim şartı ve iş bitirme belgemiz yoktu diyerek araçları G.Koreden getirmeyi tercih ettiler. Buna rağmen ARUS Yönetimi olarak karşılıklı işbirliğini sağlamak için Eurotem’i ziyaret etmek ve yerli katkıyı % 65’in üzerine yükseltmek istiyoruz.” dedi.
İstedikleri üretim için firma önerebiliriz
Yetkililer, “ARUS çok şikayetçi oluyor ama bizim kapımızı çalan yok. Özel olarak davet bile ettik, gelmediler” diyerek, iletişim sorunlarına dikkat çekti.
Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS), bilindiği gibi hedefleri doğrultusunda, tasarımından nihai ürüne kadar yerli üretim için çaba göstermekte, milli marka çıkarma ve bu markaları yurt dışı pazarlarda rekabet edebilir hale getirme yolunda büyük gayretler sarf etmektedir.
ARUS’un yerli üretim ve milli politikaları neticesinde, küme üyesi sanayicilerimizin büyük gayretleri ile kendi markalarımız çıkmaya başladı. Dolayısıyla ARUS üyeleri yerli ve milli üretime zaten hazır durumda. Üyelerimizden Özbir; Eurotem için sadece kablo kanalı ve akü sandığı üretiyor. Yine üyelerimizden Medel, yardımcı güç sistemleri invertör, tuvalet üretti. Diğer üyelemiz iç giydirme ve cam vb. yapıyor ama bunların toplamı %10’u geçmiyor.
Bozankaya, Durmazlar, RailTur, Medel, Aselsan, Havelsan, Safkar, Yazkar, Asaş Alüminyum, Va-Ko, TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ, Özbir Vagon, Hisarlar, Sazcılar, Avitaş, Elektra gibi birçok firmamız ile %65’in üzerinde yerli üretim yapılabilirdi. Hangi parçaların üretimini istiyorlarsa bizden talep etsinler hemen firmalarımızı yönlendirelim.
Ülkemizde 1000 adet aracın ihalesini aldılar. Onların bizim kapımızı çalıp “Yerli üretim için firma ihtiyacımız var.” demesi gerekmiyor muydu? Buna rağmen ARUS Yönetimi olarak karşılıklı işbirliğini sağlamak için Eurotem’i ziyaret etmek istiyoruz.
Aynı öneriyi Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 324 metro aracı ihalesini kazanan Çinli CSR firmasına da götürdük ama ilgilenmediler. 2 yıl iletişim kuramadık. Şimdi yeni yeni firma ziyaretlerine başladılar. Halbuki ARUS üyeleri tasarımından nihai ürüne kadar raylı ulaşım araçlarını üretme gücüne sahip firmalardır.
Üyelerimizin imzasını taşıyan başarılı örneklerden birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
İpekböceği Tramvayı ve Hafif Raylı LRT Green City : Bursa’da Durmazlar firması ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Altepe’nin büyük destekleri ile üretildi ve şimdi Bursa meydanlarında hizmet veriyor. Durmazlar firmamız ayrıca yeni tasarımı olan LRT Hafif Raylı Araç Green City’ markasını da üretti.
RTE ve İstanbul Tramvayı: Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş ve İstanbul Ulaşım Genel Müdürü Sayın Ömer Yıldız’ın büyük destekleri ile üretildi ve İstanbul’da hizmet vermeye başladı.
Bozankaya TCV Trambüsü: Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çakır’ın büyük destekleri ile Malatya için üretilen 10 adet TCV Trambüs önümüzdeki ay hizmet vermeye başlayacak.
Diğer örnekler: Bozankaya Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı 30 adet tramvay ihalesini kazandı ve Milli Tramvay Projesi’ne başladı. Durmazlar firması İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 38 araçlık tramvay ihalesini almak için büyük gayret sarfetti.
Belediyelerimiz artık ihalelerde yerli katkı şartını koymaya ve sanayicilerimize destek olmaya başladılar. Devletimiz Kamu İhale Kanunu’nda yerli katkıya önem veriyor. Devlet politikası oluşunca yerli üretim katkı şartı ciddiye bindi. En az %51 yerli katkı şartı kanunlaşınca hiçbir kaçış noktaları kalmayacak.
Bugün Siemens, Bombardier ve Alstom firmaları, Hızlı Tren ihalesini kazanabilmek ve %51 yerli katkı şartını sağlamak için Türkiye’de fabrika kuracak, yan sanayiyi oluşturacak yer arıyorlar. Biz Eurotem’e 2006 yılında yer verdik. Aradan 8 yıl geçti ilk yıl %35-42 yerli katkı taahhütleri vardı ama maalesef daha bu yıl yerli firma aramaya başladılar.
8 yılda 1000 raylı ulaşım aracı satıldı
Eurotem, yeterlilikten dolayı birçok işe teklif veremediğini ve firmalarının yeni olduğunu söylüyor.
Eurotem, Türkiye’de 2006 yılında kuruldu. Kuruluş amacında yılda en az 50 araç üretimiyle faaliyete başlayacağı ve 200 dolayında kişiye istihdam sağlayacağı belirtildi. Fabrikada ilk yıl %35-42 yerli payı ile üretim yapılacağı ve yerlilik oranının her yıl artarak yükseleceği, TCDD’nin bağlı ortaklıkları ve yerel sanayinin kapasite kullanım oranlarını artırması, oluşacak rekabet ortamı ve üretim kapasitesi dikkate alındığında 10 yıl içerisinde yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kaynağın da iç piyasada kalmasını sağlayacağı taahhüt edildi.
8 yıllık bir fabrikanın “Biz yeniyiz, iş bitirme belgemiz yok” diyerek verdiği taahhütleri unutması çok ilginçtir. Kaldı ki Hyundai Eurotem 8 yıl içinde ihalelere girerek yaklaşık 1000 raylı ulaşım aracının satışını gerçekleştirerek yaklaşık 2 milyar USD gelir sağladı.
Alstom firması Güney Afrika’da 7 yıl içinde %65 olan yerlik oranı şartını %69 yerlilik yaparak daha da artırdı. Onlar taahhütlerine uydu, hatta daha fazlasını gerçekleştirdi. Eurotem firması 8 yılda %10 yerliliği bile gerçekleştiremedi ve sınıfta kaldı.
Bu bahaneden daha ziyade Eurotem, şu ana kadar hiçbir ihalenin şartnamesinde “Yerli oranı şu kadar olacak” diye bir şart yazılmadığından rahat hareket etmiş, işlerine gelmiş ve Güney Kore’den araçları ve parçalarını getirmiştir. Bunda haklılar, bizim şimdiye kadar yerli üretimde bir devlet politikamız olmadığından ihaleye giren herkes bundan faydalandı. Ama bu, taahhütlerini yerine getirmeyecekleri anlamını taşımaz.
Eurotem’in, taahhütlerini yerine getirmesi için yerli firmalara iş vermesi ve onları çalıştırması gerekirdi. Şimdi yerli üretimde bir devlet politikamız oluştu. Yerli malı tebliği çıktı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi İşbirliği Programı (Yerli Üretim Desteği) çıkardı. Çok yakında kanunlaşarak hizmete girecek. İşte o zaman kimse şartnamelerde “Yerlilik oranı yoktu” bahanesinin altına sığınamayacak.
Bakın son günlerde Alstom, Siemens ve Bombardier gibi büyük firmalar Türkiye’de en az %51 yerli katkı şartı için yerli ortak ve OSB’lerde yer aramaya başladı. Bundan sonra Türkiye’de hiçbir ihalede en az %51 yerli katkı şartı olmadan anlaşma yapılmayacak.