"Babayiğit topal olmasın!"
On yıl boyunca yürüttüğü Temsa üst düzey yöneticiliğinden 2010 yılında ayrılan ve bugün yatırım danışmanlığı yapan otomotiv duayeni Mehmet Buldurgan, yerli markanın ancak yerli bir motorla mümkün olacağını, aksi halde ‘babayiğidin topal’ olacağını söyledi.
TEMSA’nın eski CEO'su olan otomotiv sektörünün duayeni Mehmet Buldurgan, yerli markanın gerçekten yerli sayılabilmesi için aranması gereken en önemli kriterin 'bağımsızlık' olduğunu, bağımsızlığın ise yerli motorla mümkün olacağını söyledi.
On yıl boyunca yürüttüğü Temsa üst düzey yöneticiliğinden 2010 yılında ayrılan ve bugün yatırım danışmanlığı yapan otomotiv duayeni Mehmet Buldurgan, yerli markanın ancak yerli bir motorla mümkün olacağını, aksi halde 'babayiğidin topal' olacağını söyledi. Yerli markanın, gerçekten yerli sayılabilmesi için aranması gereken tek kriterin 'bağımsızlık' olduğunu ifade eden Buldurgan, Temsa'dan ayrıldıktan sonra kurduğu 'mbco Strateji ve Yatırım Danışmanlığı' şirketinde otomotiv sektöründe biriktirdiği deneyimi özellikle Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yabancı şirketlerin yerli sanayiyle 'evlendirilmesi'nde kullanıyor. Buldurgan Fiat CEO'su Sergio Marchionne'nin ‘Türk markasını Tofaş'la birlikte yaratacağız’ açıklamasından sonra alevlenen tartışmaya farklı bir bakış açısıyla dahil oldu. Bir markanın ne kadar yerli olduğunu anlamanın tek kriterinin bağımsız karar alabilmesi olduğuna vurgu yapan Buldurgan, bağımsızlığın ilk büyük adımının ise 'motorun yerli olmasıyla' atılacağını söyledi.
Bağımsızlık kriteri çok önemli
Buldurgan şöyle konuştu: “Sınai ve fikri mülkiyet hakkı sende ise, sen de bir Türk şirketi isen, ürettiğin şey ne ise Türk malıdır. Ama bu yetmiyor. Temsa, BMC, Otokar böyledir, Doblo ve Minikargo da böyledir. Burada bir de bağımsızlık kriterini açmak gerekiyor. Bağımsız marka, bir aracın üretiminde kullanılan 1500-2 bin adet parçayı dilediği yerden satın alabilen markadır. Yerli Doblo niye tam yerli değil, çünkü Fiat motoru kullanmak zorunda. Yerli marka, ben Fiat motoru yerine, Türkiye'de üretilen A marka motoru kullanacağım derse, diyebilirse, diyebilecek durama gelirse gerçek anlamda bağımsız hale gelir, yerli olur.” Buldurgan, yıllardır dünyaya kendi markalarıyla otobüs, minibüs ve kamyon satan Türk markalarının deneyimlerinden yararlanılmasını da öneriyor.
‘Marka yaratan yerli aslanlar çıkıp konuşmuyor'
“Temsa, BMC, Otokar yerli markalı otobüs yapıyor ama çıkıp 'Biz bunu yaptık arkadaş.' demiyor. Peugeot'nun genel müdürü çıkıp biz de yerli üreticiyiz diyor. Ben bunu okuduğumda jilet aradım. Onlar konuşuyor, bizim bunu aslanlar gibi yapan, marka yaratan yerli üreticilerimiz çıkıp konuşmuyor.
'Birkaç BOSCH yatırımı bizi uçurur'
Türkiye'ye yılda 1 milyona yakın motor ithal edildiğine dikkat çeken Mehmet Buldurgan, bu derece büyük üretimi olan bir ülkenin hâlâ kendine ait bir motor fabrikası kuramamış olmasının ise sorgulanması gerektiğini dile getirdi. Buldurgan, “Motor şanzıman, diferansiyel ve yürüyen akşam dediğimizde esas kıyamet burada kopuyor. Yerli otomobilden önce, yerli motor üretilmeli. Öte yandan Türkiye'de üretilen 1 milyon aracın en az 700 bini ZF şanzıman kullanıyor. O zaman bu markanın Türkiye’ye gelip yatırım yapmaması için hiç bir neden yok. Türkiye'de birkaç tane Bosch gibi yatırım olsa uçarız.” dedi.