Enerji Sektöründe Yerli Üretim ve KOBİ’ler
Erdoğan Öktem - Elektromekanik Sanayiciler Derneği Gen. Sek.
Türkiye’de Elektromekanik Sanayi 1960 yılından itibaren dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek kendisini gelişmiş ülkelerdeki bu sektöre entegre etmiştir. İçinde bulunduğumuz süreçte söz konusu sektör özellikle yabancı sermayeli ve ileri teknolojide ürün yapan firmaların ülkemizdeki yatırımları ve teknoloji transferi sonucunda gelişmiş ülkelerdeki gibi ulusal ve uluslararası standartlardaki kalitede AG, OG ve YG teçhizatlarını üretmektedir. Burada sözünü ettiğimiz ürünler, uluslararası firmaların dışında ağırlıklı olarak sanayimizin lokomotifi olan KOBİ’ler tarafından ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak üretilmektedir. Ancak; Türkiye mevcut durumu yeterli görmeyip üretimlerini çeşitlendirmek için çalışmaları Ar-Ge ve inovasyona en kısa sürede taşımalı ve burada yol almalıdır.
Bunun için başta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ilgili bakanlık ve kurumların desteklediği ’İleri Teknolojideki’ teçhizatların üretimi için Türkiye’de üretimin lokomotifi olan KOBİ’lerin öncelikle finansal olarak desteklenmesi ve tüm üretim engellerini kaldıran yeni bir yol haritası yapmak mecburiyetindedir. Bu yol haritasında ana ilke; ‘Marka Ürünler’ yaratmak ile mevcut ihracatı daha ileriye taşımak, ithalatı azaltmak olmalıdır. Burada en önemli husus yurt dışı ülkelerde ileri teknolojide üretim yapan KOBİ’lerle ‘Ortak Çalışma’ zemini yaratmak için yasal düzenlemeler ve çok uluslu şirketlerin tedarikçisi olabilmelerini sağlamak amacıyla danışmanlık ve değerlendirme hizmetleri ile finansal destekler şarttır. Türkiye’nin diğer bir sorunu ise ithalata dayalı ihracat modelinden vazgeçip kendi yerli üretimleri ile ihracata yönelmelidir. Ayrıca, gümrüklerde yeterli denetimler yapılamadığı için standart dışı ürünlerin ithali gümrüklerde zorunlu laboratuvar testleri ile engellenmelidir.
Türkiye’deki üretim yapan mevcut makine parkına ve insan kaynaklarına baktığımızda Endüstri 4.0 alt yapısını en kısa sürede (eğitim dahil) kurmamız ve bunların desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’nin bu günkü gibi ucuz iş gücü dolayısıyla gelecekte fiyat yönünden rekabet imkanı kalmayacak ve 5 yıl sonra sektörlerin büyük bir kısmında ihracat duracaktır.
Bu konuda yazılacak, söylenecek çok husus olmakla birlikte; son söz olarak; her yönlü rekabet için ‘KOBİ Olmazsa, Üretim Olmaz’ sloganı tüm ilgililer tarafından benimsenerek gereken tedbirler uygulamaya konmalıdır.
STK’ların bu sektördeki yeri
Bu konuda hemen şunu söylemek mümkündür. Sektörde özellikle ürün çeşidine ve fonksiyonlarına bağlı çok sayıda STK’lar ve Dernekler mevcuttur. Eşdeğer hizmet üreten STK’ların yönlendirici ve yol gösterici olmaları ve ileri teknolojide üretim yapılması için bunların bir araya gelerek bir “Sinerji” yaratmaları şarttır. Yani federasyon ve konfederasyon olmanın yolunu aramalıdırlar. Bu durumun temin edilmesi halinde STK’lar yasa ve mevzuat yapıcılara ‘Yol Gösterici, Yönlendirici, Yardımcı ve Etkin’ olabilirler. STK’lardaki yöneticilerin ‘Az Olsun, Ama Benim Olsun’ anlayışından en kısa sürede çıkmaları gerekmektedir.
Sektörde kümelenme;
İçinde bulunduğumuz süreçte hangi sektör olursa olsun tek başına hiçbir unsuru istenen noktaya kolayca taşıyamaz. Bunun tek yolu ‘Kümelenme’dir. Kümelenmeyi matematiksel olarak kısaca şu şekilde ifade edebiliriz. (1+1) = 3 tür. Kümelenmeye sanayinin ve sektörlerin her branşında ihtiyaç bulunmaktadır.
Türkiye’de sürdürülebilir enerji politikaları, cari açığın tedavisi ve orta gelir tuzağından kurtulmak için kullanılabilecek en sağlıklı bir yoldur. Bu konudaki en çarpıcı örnek Derneğimizin ‘Yenilenebilir Enerji Ekipmanlarının Yerli Üretimi’ için 21.03.2016 tarihinde yaptığı araştırmada; EPDK tarafından bu tarihe kadar verilen lisanslar çıktıktan sonra, Türkiye’de geriye kalan kapasite miktarının yine bu tarihteki ‘Kur’ ile değeri 115.720.708.100 milyar dolar olduğudur. Bu nedenle de bu pazarın yabancılara tamamının kaptırılmaması için öncelikle ve özellikle 15.02.2015 tarih ve 29268 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan SİP Yönetmeliğine göre ‘Yenilenebilir Enerji Ekipmanlarının Yerli Üretimi’ konusunda ‘OFFSET’ çalışmaları ve uygulamaları hiç vakit kaybetmeden yapılmalıdır.
Teçhizat üretimi konusunda kısaca yukarıdakilerini söylemiş olmakla birlikte; üretimin istenen düzeyde ve kalitede olması için ‘Üretim Kümelenmesi’nin olması şarttır. Ancak, tam başarı için sanayide tüm Mühendislik disiplinlerini kapsayan ‘Mühendislik Kümelenmesi’ öncelikli olarak ele alınarak her koşulda uygulamaya konulmalıdır. Bu tür yapılanma öncelikle ülkemizde ‘Bilgi Toplumu’ yani; araştıran, sorgulayan, analiz yapan, öneren ve önerisini takip eden, sektörün her seviyesinde konularında uzmanlaşmış çok sayıda her seviyede teknik personele en kısa yoldan ulaşmamızı sağlayacaktır. Bu konuda en büyük görev Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, teknik eğitim veren üniversite, fakülte, yüksek okul ve ‘teknopark’ yöneticilerine düşmektedir. Bu konuda başarılı olabilmek için önce bu sektörde bulunanlar bu anlayışa sahip olmalıdırlar.