"Hedef yüksek teknoloji serbest bölgesi"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin yüksek teknolojiye geçişi sağlaması ve bu noktada yeni bir serbest bölge anlayışına ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Türk sanayisinin değer zincirinde bir üst aşamaya sıçramasını sağlamak için yeni yapılanmayı kurmamız gerekir'' dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''2023'e Doğru Özel Ekonomi Bölgeleri Çalıştayı''nda yaptığı konuşmada, özel ekonomi bölgelerinin, hem serbest bölgeleri hem organize sanayi bölgelerini hem teknoloji bölgelerini hem de lojistik merkezlerini kapsadığını söyledi. Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi hedefine ulaşmak istiyorsak elimizdeki tüm araçlara yeni gözle bakmamız gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin sanayileşmesinin ilk kilometre taşı 1962'de kurulan organize sanayi bölgeleriyle (OSB) başlamıştır. Yıllar içerisinde OSB'ler çok başarılı oldu. İkinci kilometre taşı, bu da rahmetli Özal'ın vizyonuydu. 1980 sonrasında Türkiye'yi dışa açık bir ekonomiye dönüştürülmesinde serbest bölgelerin gerekli olduğunu koydu ve bu kavramla bizi tanıştırmıştı. Türkiye 30 yılda 3 milyar dolar ihracattan 135 milyar dolar ihracata bu altyapıları kurarak geldi. Bu dönemde serbest bölgelerde 50 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi, Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladı.''
Bugün hem dünyanın hem Türkiye'nin değiştiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''Artık bizim milli bir hedefimiz var. 12 yıl sonrası için 2 trilyon doları aşan bir ekonomi olmak istiyoruz. Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmek istiyoruz. Bunun için yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Serbest bölgeleri aşan yeni bir anlayışa ihtiyacımız var'' dedi.
''Yatırım ortamını iyileştirmek durumundayız''
Hisarcıklıoğlu, yeni yaklaşımın çok önemli olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Son yıllarda ortaya konan olumlu makro ekonomik gelişmelere rağmen hala yatırım ortamını iyileştirmek durumundayız. Yatırım ortamı, maalesef ekonomimizin dünyanın 17. büyük ekonomisi olmasına uygun yerde değildir. Onun için bizim yatırım ortamını, yatırım iklimini rakiplerimizle eşit şartlara getirecek veya dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip ülkeyle eşdeğer haline getirmeliyiz.''
Sanayimizin ve ihracatımızın ağırlığının orta teknolojiye dayalı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şu anda en büyük 20 ekonomi arasında olmamıza rağmen ileri teknoloji üretiminde ilk 20 arasına giremediğimize, ileri teknoloji ürünlerinin toplam ihracatımızdaki payının yüzde 5'i geçmediğine dikkati çekti.
Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Demek ki sadece rakamsal anlamda ekonominin büyümesi ile yetinmemeliyiz. Orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişi sağlamalıyız. İşte bu noktada yeni bir serbest bölge anlayışına ihtiyacımız var. Türk sanayisinin değer zincirinde bir üst aşamaya sıçramasını sağlamak için yeni yapılanmayı kurmamız gerekir. Bu yeni bölge kavramı, hem serbest bölgelerin hem OSB'lerin hem de teknoprakların bir karışımı olmak durumunda. Yapılması gereken serbest bölgelerin kapsamını teknoloji odaklı katma değer üretimine ve döviz kazandırıcı faaliyetlere yöneltmek, bu arada bölgesel lojistik merkezler oluşturarak, küresel ekonomiye entegrasyonu sağlayacak modelleri hayata geçirmektir.''
Özel ekonomi bölgelerinin mutlaka yüksek donanımlı üretim merkezleri ve hatta üretim şehirleri olarak tasarlanması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, üniversiteler, meslek okulları, liseler hatta anaokullarının bu ekonomik bölgelerin unsuru olması gerektiğini, ayrıca bu özel ekonomik bölgelerin sağlık turizmi, internet ve yazılım, lojistik, eğitim gibi hizmet sektörlerini içermesi gerektiğini anlattı.
''Özel ekonomi bölgelerinin yönetişimi çok önemli''
Hisarcıkloğlu, ''Dünyanın doğusunda Çin'de, Kore'de çok sayıda bu bölgelerden kuruluyor. Biz de kesinlikle geri kalmamalıyız'' diye konuştu. Herkesin özel ekonomi bölgeleri için yarış halinde olduğunu belirten Hisarcıkloğlu, dün Medine Belediye Başkanının kendisini ziyarete geldiğini, Medine'de 4 milyon metrekare üzerine özel ekonomi bölgesi kurduklarını bildirdi.
''İnsanların vicdanı bu özel ekonomi bölgelerinde küresel olmalı, ama kalbi de yerel olmalıdır'' diyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, özel ekonomi bölgelerinin yerelden küreselleşmeye geçişte önemli bir ivme olduğunu vurguladı.
Bu bölgelerin yönetişiminin de çok önemli olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Dünyadaki başarılı örneklerin ortak noktası yönetişim modellerinin bir hayli gelişmiş olması; bölge yönetimi özel sektör tarafından yönetiliyor. Bir kamu idaresi de bunu etkin şekilde denetliyor. Yani fren-denge mekanizması beraber işliyor. Bizdeki yapıda ise izin verenler ile izin alanlar aynı kişilerden oluşabiliyor. Bu gibi temel hataları da düzeltecek yapıyı oluşturmalıyız'' dedi.