Karanlık Geleceğe Aydınlık Cevaplar
Gülnaz Karaosmanoğlu - OSTİM Vakfı Müdürü
Dünyanın ve insanlığın geleceğine dair karamsar tasavvur ve tasvirlerin başında geliyor çevre ve enerji sorunu. İnsanlığın tepesinde kuru bir tehditten öte -ne yazık ki bu gidişle gerçekleşeceği malum- bir kabus olarak yaklaşan “enerji darboğazını” mümkün olan en az hasarla atlatmayı hedefliyor tüm insanlık. Ülkeler ve sermaye gruplarını büyük savaşlara kadar sürükleyen kaynak arayışı günümüz siyasi dengelerinin başlıca parametrelerinden biri. Ülkemiz de bu denge ve mücadelenin ihtiyaç açısından doğal, coğrafi konumu nedeniyle siyasi bir parçası elbette.
İstisnasız bütün fert ve hanenin kullanıcısı olduğu enerji sektöründeki tehdit edici öngörüler ışığında daha belirgin hale gelen ihtiyaçlar, beraberinde teknolojik gelişme ve yenilikleri de artarak getiriyor. Bu doğrultuda ülkelerarası güç dengeleri siyasetten çok üretim ve teknoloji kabiliyetlerinin rekabetine dayanmakta.
Başta OSTİM olmak üzere bölgemiz işletmelerinin ve sektörlerinin rekabetçiliği için çalışan OSTİM Vakfımızın en temel amacı sürdürülebilir gelişme ve kalkınmadır. Bu amaç doğrultusunda geleceği öngörmek, planlamak ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak üzerine kurulu faaliyetler yürütmekteyiz. 2005 yılında öncelikle OSTİM’li işletmelerin ve bölgemizin rekabetçi geleceği üzerinde yaptığımız araştırma ve senaryo sonuçları, biz üreticileri ülkemiz geleceğinde üstlenmemiz gereken önemli rol ile yüzyüze getirdi. “OSTİM’de Faaliyet Gösteren İşletmelerin Uluslararası Rekabetçilik Düzeyinin Analizi ve Gelecek Öngörüleri” çalışmasının enerji sektörüne dair verileri bir taraftan uluslararası gelişmelerle aramızdaki büyük mesafeyi, diğer taraftan gün geçtikçe yakıcı hale gelen enerji darboğazına karşı verilecek tek cevabın tüm ülkeler için üretim dünyasından verilebileceğini açıkça gözler önüne sermiştir. Bu tespitten aldığımız misyonla, sektördeki iddialarımızı nasıl artırabileceğimiz sorusunu ise büyük ve baskın sermaye gruplarının karşısında tek aracımız iş ve güç birliği yani sektör üretimin disiplinlerarası ve çok taraflı özelliğini de göz önüne aldığımızda kümelenme modeli olarak cevapladık.
OSTİM ve Ankara sanayisi ; makine, talaşlı imalat, elektrik- elektronik, plastik-kauçuk işleme, otomasyon vb. sektörlerinde yarım yüzyılı aşkın tecrübesi ve alt yapısına sahip bir bölge olarak savunma ve havacılık, medikal, raylı ulaşım sistemleri, iş ve inşaat makineleri, kauçuk teknolojileri gibi kümelenmelerinde varlığı ile disiplinlerarası işbirliğine imkan veren güçlü bir üretim ekosistemidir. Bu çerçevede katma değeri yüksek bir sektör olarak enerji teknolojileri bölgesel işletmelerimizin ileri teknoloji üretime geçişlerinde de büyük fırsatlar içermektedir. Vakfımızın sunduğu bu öngörü ve işaret ettiği dinamiklerle yola çıkan sanayicilerimiz, kamu, üniversite ve sivil toplum kurumlarımızın oluşturduğu Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi sabırlı ve ısrarlı iş ve güç birliği çalışmaları ve net yol haritasıyla ülkemize enerji teknolojileri üretimine dair umut verici bir tablo çiziyor. Rekabet ancak çok taraflı kazanç sağlayan ve anlamlı işbirlikleriyle var olabiliyor. Bu nitelikteki işbirliklerinin sağladığı muhatabiyet ise kamunun sektöre dair inancını artırarak kümelerimizi vazgeçilmez çözüm ortağı haline getiriyor.
Diğer taraftan vakfımız, sektörün stratejik önemine ve enerji teknolojilerinin geleceğine olan inancı ve Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi paydaşlarının tespit ve teşvikleriyle kurmuş olduğu OSTİM Teknopark’ın temasını ‘Temiz Enerji Teknolojileri’ olarak belirlemiştir. Üniversite, sanayi kamu işbirliğinin yenilikçilik ve girişimcilik potasında bir araya geleceği teknoparkımızla ulusal ve uluslararası bir bilgi odağı olmayı ve kümelenmemiz için bölgesel bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz.
Uluslararası Enerji Kongresi rekabetçi işbirliklerine zemin hazırlayan önemli bir organizasyon. Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi dokuz yıldır ulusal ve uluslararası aktörleri bir araya getiren bu organizasyonun stratejik ortağı olarak yerini alıyor. Rekabetçi yerli ve milli üretimin geleceği için çalışan Vakfımız ise Enerji Kongresiyle “Enerji gelecektir” sloganında birleşiyor.
Ve görünen odur ki enerji gelecekteki karamsar senaryolardan insanlığın ancak topyekun bir işbirliğiyle kurtulabileceği tek sektördür. Bu yüzden gelecek için daha fazla işbirliği, daha fazla kümelenme.