Mühendislik Şirketleri Kümeyle Tasarlayacak
OSTİM, yeni bir kümelenme çalışmaları için kolları sıvadı. Üretim zincirinin en başında olan ve milli markaya giden yolda kritik süreçlerden biri olarak görülen mühendislik, tasarım ve Ar-Ge hizmeti veren firmalar kümelenme fikrini benimsedi.
Bölgesel kalkınma modeli olan kümelenmeyi 6 başlıkta başarıyla yürüten OSTİM, yeni bir alanda daha firmaları ortak rekabete hazırlıyor. Mühendislik, tasarım ve Ar-Ge üzerine hizmet veren kuruluşlar, OSTİM’in ev sahipliğinde düzenlenen çalıştayda kümelenme fikrini tartıştı. Kamu, özel sektör ve üniversite temsilcilerinin yer aldığı çalıştayda, küme kurma fikri olumlu karşılandı ve paydaşlarca desteklendi.
Akıl ve bilgi topluluğu
Çalıştayın açılışında konuşan OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, kümelenme faaliyetlerinde amaçlarının firmalara katkı sağlamak, ülkemizin sorunlarına çözüm üretmek ve gözden kaçan konuları kamuoyunda, ilgili makamlarda ve devletin belli kademelerinde gündeme getirmek olduğunu belirtti.
OSTİM’de yapılan benzeri toplantılarda çok bereketli sonuçlar elde ettiklerini kaydeden Aydın, “Şimdi sıra, bize göre esas sihirli kısım mühendislik ve tasarıma geldi. Çünkü esas aklın ve bilginin olduğu topluluk burası. Bir sistemi tasarlayan insanların daha farklı şeyler yapabileceğine inanıyorum. Hocalarımızla beraber bunun istişaresini yapıp bu noktaya gelmiş olmamızı gerçekten çok büyük bir fırsat olarak görüyorum.” dedi.
“Kümelenme en akılcı modeldir”
OSTİM çatısı altında faaliyetlerini sürdüren 3 kümenin Yönetim Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, “Küme Nedir, Neden Önemlidir, Dünyadaki Uygulamaları Nasıldır?” başlıklı sunumuyla çarpıcı noktalara işaret etti. Kümelenmede ilk şartın ‘birbirine güven’ olduğunu hatırlatan Güvenç, “Güven olursa, hayal edebileceğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Birlikte olduğunuzda, birbirinize güvendiğinizde önünüzde hiçbir engel duramaz.” vurgusunu yaptı. Kendini yenilemeyenleri, yenilik peşinde koşmayanları gelecekte sıkıntılı süreçlerin beklediğini kaydeden Güvenç, kümelenmenin dünyada yüzlerce, binlerce, onbinlerce örneği olan en akılcı model olduğunu anımsattı.
Prof. Dr. Güvenç şöyle devam etti: “Birbiriyle çalışmayan, birbirini umursamayan, birbirlerini rakip gören, birbirlerine çelme takan, birbirinin hakkını, müşterisini, çalışanını elinden alan şirketler topluluğunun adı ‘yığın’dır. Dünyadaki bütün kümelerin hedefi kritik kütleye ulaşmaktır. Kritik kütle, hepimizin toplam ağırlığı değil, içimizde biriken bilginin miktarıdır. Küme güçlendikçe, benimsendikçe, katılım sayısı ve lobi yapma gücü arttıkça, devleti etkiler boyuta gelmeye başlayınca, sayımız kritik kütle dediğimiz bir yere geldiği zaman asıl meyvesini orada yiyeceksiniz.”
Kurtuluş reçetesi
OSTİM Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Çelikdoğan, batının kurtuluş reçetesi olarak kümelenmeyi gördüğünü bildirdi. AB ve ABD’deki küme vurgusunun, konunun önem derecesini gösterdiğini söyleyen Çelikdoğan, “Onların bu noktaya gelmesi, teknolojiyi, ilmi, uygulamayı bilen, finansı olan devletlerin başkanlarının bunu yazması, tartışmasız bizim de hedefimizin bu olması gerektiğini gösteriyor. Eksiğimiz çok, kamunun burada tamamlayacağı bir çok şey var ve küme hareketinde biz bunları doldurmak zorundayız. Aksi halde biraz daha fazla yorulacağız. Devlet bu politikayı benimserse işimiz çok hızlı gidecek.” dedi.
OSTİM’deki kümelerle pozitif sonuçlara ulaşıldığını aktaran Sedat Çelikdoğan, “Kümeyle birlikte en önemli işlevimiz, devlet politikalarının oluşturulmasında görüldü. Bunun somut örneğini, Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi’nde (ARUS) yaşadık. Ankara’da bir metro ihalesi var, yüzde 100 dış alım olarak ihaleye çıkılıyordu. Kümenin girişimleri sonunca yüzde 51 yerli katkı çıktı ve milat oldu.” diye konuştu.
“Birleştirici unsuruz”
FİGES A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Öğüt, üniversite-sanayi ilişkisinde aynı dili konuşamama sorununu gündeme getirdi. Öğüt, “Bugün para kazanıyoruz ama zaten bakın otomotiv yan sanayine; kar marjları çok düşüktür. Çünkü katma değeri çok az. Bizler mühendis olduğumuz için zaten sanayinin içindeyiz. Bir ayağımız da üniversitenin içinde. Dolayısıyla bizim iki vitrinimiz var. Mutlaka sanayiyle üniversite arasındaki birleştirici unsurlarız biz.” görüşünü paylaştı.
“STANDARDA UYGUN ÜRETİMDE SIKINTI VAR”
Elektromekanik Sanayiciler Derneği (EMSAD) Genel Sekreteri Erdoğan Öktem, sunumunda önemli bilgiler paylaştı. Öktem, Türkiye’de yerli sanayide standarda uygun malzeme üretimi konusunda sıkıntı yaşandığını, bu durumun Türkiye’de müşavirlik mühendislik hizmetlerinin iyi olmayışından kaynaklandığını anlattı.
Hazırladığı ‘Müşavir ve Mühendislik Firmalarının Yeniden Yapılanması Modeli’ne ilişkin bilgiler veren Erdoğan Öktem şu noktaların altını çizdi: “Benim modelimdeki müşavirlik mühendislik hizmetlerindeki kazanç şurada: Biz, uluslararası boyutta, ulusal ve uluslararası standartlara uygun ürün yapacağız ve bunu bütün dünyaya satacağız. Şu an bizim kümelenmemizde bu pazarın açıldığını görüyoruz. Bunu nasıl yapacağız? Önce müşavirlik mühendislik hizmetlerinin, tüm mühendislik disiplinlerini bünyesinde toplayan firmalarla kurulmasıyla olacak. Bunu yapamazsak bizim başarı oranımız yoktur.”
Sanayicilerin, üniversiteden ham çıkmış, uzmanlaşmamış personelleri kendi müşavirlik mühendislik dallarında uzmanlaştırarak onları yetiştirmesi gerektiğini belirten Öktem, “Eğer müşavirlik mühendislik hizmetlerini doğru yaparsak, o ihalelerde kullanılacak şartnamelerde mutlak surette bizim ürünlerimiz tercih edilecektir. Ulusal ve uluslararası standartları olduğu için de her yerde satabilme şansımız olacaktır.” dedi.
Kümelenmeyi, 1+1 = 3 = Kümelenme formülüyle tarif eden EMSAD Genel Sekreteri, “İki değil üç kazanabilme şansınız olan bir değerdir. Bu değer zincirini de çok iyi kullanmamız lazım. Müşavirlik mühendislik hizmetlerinin ileri düzeye getirilmesi halinde, Türkiye çok farklı bir yere gelecektir. Yapmamız gereken; bilgi toplumu olmak, o bilgi toplumunda ürettiğimiz projeleri, kümelenmelerle ileri teknoloji ürünler yapmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
ÇALIŞTAY NOTLARI
• Küme ortak geleceği düşünmektir.
• İşin hangi standartta yapılması gerektiği bilinmeli, bunlara ücretsiz ve kolay ulaşılmalı.
• Böyle bir kümenin var olması gerekiyor. Bilgi zekatının verilmesi çok sağlıklı olacaktır.
• İnsan beyni de bir kümedir. Hedef, zekası yüksek kümeler oluşturmak olmalıdır.
• Küme, sistem mühendisliği yaklaşımıyla yönetilmelidir.
• Kümeyle sektörel bazda uzmanlaşma ve iş sürekliliği sağlanmalı.
• Üniversitelerde kullanılmayan büyük bir yatırım var. Bu yatırım kullanılmalı.
• Doğru geliştirilemeyen kamu politikaları kümeleri kısırlaştırır.
• Türkiye’de kritik kütleye ulaşmış küme yok.
• Koyduğumuz hedeflere doğru paydaşlarla gitmemiz gerekiyor.
• Sanayiciye gidiyoruz üniversitenin dilini konuşamıyor; üniversiteye gidiyoruz sanayicinin dilini bilmiyor.
• Mühendislik tasarım firmaları, her iki dili de konuşabiliyor; sanayiyle üniversite arasındaki birleştirici unsurlardır.