Türk Otomotiv Endüstrisinin Geleceği
2023 hedeflerine göre Türk otomotiv endüstrisinin geleceği
Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan’a göre bu hususta iki alternatif var:
1. TÜRKİYE’NİN ULUSLAR ARASI MİLLİ MARKASINI OLUŞTURMAK
2. YERLİ ÜRETİMİN VE İHRACATIN ARTTIRILMASI
Bu piyasa “Devler Piyasası” olarak ifade edebileceğimiz bir sektördür diyen Çelikdoğan, yerli otomotivdeki hareket planını bu piyasanın oyuncularını ve devletlerini inceleyerek başlamak gerektiği görüşünde.
Türkiye’nin uluslar arası milli markasını oluşturmak
2023 Hedef olarak Dünya sıralamasında 10. olabilmek için üretim 3 milyon adedi aşması gerekmektedir. Bu adetlere erişebilmek için
1. Otomobil segmentinde 4-5 model
2. Elektrikli otomobilde en az 1 model
3. Haf f ticari araçlarda en az 3 model
4. Diğer ticari araçlarda 6-7 tip modele ihtiyaç vardır.
Çelikdoğa’nın altını çizdiği en önemli husus; bütün bunlar için güç paketinin (motor ve transmisyon) üretilmesi gerekmektedir. Araçların platform, güç grubu ve diğer sistemlerin TASARIMI, PROTOTİPLERİ, TESTLERİ ve ÜRETİM HATLARININ gerçekleştirilmesi gerekir. Uluslararası piyasada rekabet çok fazla olduğundan maliyetleri düşürmek, pazarları genişletmek gayesiyle Konsorsiyumlar oluşturulmalıdır. Böylece AR-GE ve üretim maliyetleri azalmakta ve daha hızlı ve daha gelişmiş modeller üretmek imkanı doğmaktadır. Bu hususların gerçekleşebilmesi için DEVLET POLİTİKASI gereklidir. Yeterli pazarlara erişebilmek için Devletlerarası Konsorsiyumlara ihtiyaç vardır. Üretimlerin geliştirme safhasında
AR-GE destekleri devletler tarafından karşılanmalıdır. Üretim hatları üye ülkelerin hepsinde kendi markaları ile üretilecektir.
Yerli üretimin ve ihracatın arttırılması
Türkiye’de üretilen otomotiv ürünlerinin KALİTESİ uluslararası piyasada kendini kabul ettirmiştir. Fiyat, servis ve teslimat konusunda rekabet gücüne sahiptir. Teknolojik seviye ve verimlilik bakımından başarılıdır. Uluslararası ISO belgelerine sahip olup üretiminin % 70’ini ihraç etmektedir. Yan sanayimiz iç ve dış piyasalardaki üreticilere, teknik özelliklerine uygun orijinal ve eşdeğer mamul ve yarı mamul üretmektedir. Otomotiv sanayimizin 2009 yılı üretim değeri 33,5 milyar TL’ye ulaşmıştır. Türk devleti ve halkın da , uluslar arası kendi milli markasını oluşturma isteği yüksektir. Son 12 yıllık periyoda bakıldığında ihracat-ithalat dengesi zaman zaman fazla ve zaman zaman da açık vermiştir. Bir milyon adetin üzerinde araç üretimiyapılan ülkede ihracat fazlalığı olması gerekir. Üretimin ve ihracatın artırılabilmesi için daha çok araç modelleri Türkiye’de üretilmelidir. Türkiye kendi tasarımlarını ve prototiplerini yapabilecek duruma gelmiştir. İhracatın artırılması için maliyetlerin daha da iyileştirilmesi gerekir. Bu bakımdan motor ve transmisyon güç gruplarının yerli yapılması zorunludur. Bu hususta AR-GE destekleri arttırılabilir. Ancak otomotiv sanayi motor ve transmisyon AR-GE destekleri alabilmesi için üretimlerini Türkiye’de gerçekleştirmelidir.
Kyoto Süreci
Kyoto Protokolü, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (UNFCCC) bir ek niteliğindeki uluslar arası bir çevre anlaşmasıdır. Taraf olan ülkelerin karbon esaslı (CO2, CH4,..) salınımlarının, 1990’daki sera gazı emisyon miktarlarına göre, ortalama yüzde 5,2 indirmesi hedeflenmiştir. Uygulamalardan edinilen tecrübeleri ve ABD, Çin, Hindistan gibi ülkeleri sürece katmak amacı ile Aralık 2009'da Kyoto Süreci'ne yeni bir yaklaşım getirilecektir. Türkiye, protokolü imzalaması nedeni ile “Kendine özgü şartları tartışabilecek yetkinlikte” olarak, AB ülkeleri ile birlikte hareket edecektir.
AB’de Otomobil CO2 emisyonlarının yeni hedefleri
Avrupa Parlamentosu 17.12.2008 tarihli toplantısında otomotiv sanayinde CO2 emisyonunun: 2012 yılında pazara giren otomobillerde 120 gr CO2/km sınırını (130 gr CO2/km araç teknolojisi ile + 10 gr/km indirimi de diğer yöntemlerle) 2020 yılında 95 gr CO2/km ve 2025 yılında 70 gr CO2/km sınırını aşmamasını regülasyon ile kabul edildi.
Regülasyona;
- 2012‘de yeni araçların yüzde 75’i
- 2013’de yeni araçların yüzde 80’i
- 2014’de yeni araçların yüzde 85’i
- 2015’de yeni araçların yüzde 100’ü uyacaktır.
Filo ortalaması kabul edilmiştir. Küçük imalat ve niş araçlar için özel hükümler vardır.
Politika Önerileri/Otomotiv Sanayi
Yeni Motor Teknolojilerinin Uygulanması Gasoline Direct Injection (GDI) - Çok Yakıtlı Motorlar - Hibrit Taşıtlar -Alternatif Yakıtların ve Hidrojenin Kullanılması - Elektrikli Tahrik - Taşıt Teknolojilerindeki Gelişmeler - Hafif Malzeme Kullanılması - Aerodinamik Özelliklerin İyileştirilmesi - Lastik Performansının İyileştirilmesi - Özel Şehir İçi Otobüs ve Kargo Araç Tasarımı
Başbakan’a Sunulmak Üzere Hazır Yerli Otomobil Projesi
Doç Dr. Sedat Çelikdoğan yerli otomotiv projelerinin Başbakan’a sunulmak üzere hazır olduğunu söylüyor. Çelikdoğan’nın projesinde 2023 yılına Dünya rekabetinde en büyük oyuncular olan Çin ve Hindistan baz alınıyor.
Projenin Ana Unsurları:
- 1,5 milyon nüfusu kapsayan pazar hedefi
- 5 ayrı segmentte otomobil kademeli olarak planlanacak ve üretilecek. Bu pazar ve nüfusa sahip ülkelerle konsorsiyum kurulacak. Projesi tamamlanmış olan 5 modelin tasarım prototipleri müştereken gerçekleştirilecek böylece Ar-Ge giderleri minimize edilecek.
- Konsorsiyum üyesi ülkelerin her birinde tesisleri olacak.
- Her ülkede üretilen otomobiller, o ülkenin markasını taşıyacak.
- Üye ülkeler kendi markalarıyla otomobillerini üretebilirken ayrıca diğer modellerin parça ve kompanentlerini de üretip diğer konsorsiyum fabrikalarına satabilecekler.
- Her ülke kompanent ve parça üreticisi olarak diğer fabrikaların parça tedarikçisi olduğundan ihracat yapma imkanına kavuşacaklar. Bu yolla da ihracat yapan ülkenin döviz ihtiyacı minimuma inecektir.
- Konsorsiyuma katılan ülkelerin birbirleri ile yapılan ticaretinde gümrük tarifelerinde azalma veya sıfır tarife ile yerli otomobil bütün pazarda tercih edilen ve ucuz marka olacaktır.
Çelikdoğan konsorsiyum ülkeleri arasında yakın zamanda Türkiye’de temaslarda bulunan Malezya’nın da bulunduğunu diğer ülkelerin Projeyi Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunduktan sonra açıklanacağını belirtiyor.