Çöpler Yerli Teknolojiyle Elektriğe Dönüşüyor
Sektör temsilcilerinin girişimleri sonucu yerli aksam kullanımı için mevzuat düzenlemesi yapıldığını, halihazırda bazı uygulamaların firmaları zorladığını vurgulayan Yıldız, “Şu an yerli aksam desteği biraz daha genişledi, en azından biyogaz santrallerini kapsadı. Ancak mevzuatta %55 yerlilik limiti var; ancak bu limite çöpten enerji santrallerinde ulaşmak teknik olarak mümkün değil, çünkü bu santrallerde kullanılmayan ekipmanlar da listeye eklenmiş durumda, dolayısı ile yerli olarak üretilen ekipmanlar %55 limitini sağlayamıyor. Böyle bir aksaklık var. Buna yönelik dilekçe verdik netice bekliyoruz.” dedi.
Sizi ve şirketinizi tanıyabilir miyiz?
ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunuyum. Mezuniyetten sonra 10 yıl ağırlıklı olarak savunma sanayiinde çalıştım. Daha sonra lise ve üniversiteden tanıştığım arkadaşlarla ARİŞ Makina’yı 2013’te devraldık. Sıfırdan bir firma kurma amacıyla yola çıktık fakat hazır bir firmayı almanın iş bitirme, piyasada bilinirliği gibi avantajlar sağlayacağını düşündük. 3 ortak olarak yola çıktık, bu ortaklarımızdan biri bir buçuk sene önce ayrıldı. Makine mühendisi ortağımla işlerimizi sürdürüyoruz. 10 beyaz, 7’si de mavi yakalı olmak üzere 17 kişi istihdam ediyoruz.
İlk dönemlerimizde her yeni firma gibi ne iş olsa yaparız tavrında bir davranış gösterdik. Örnek vermek gerekirse; ilk TÜBİTAK projemiz, 1507 desteğiyle meyve, sebze kurutma fırını oldu. Ardından kartela basım makinesi gibi çeşitli mekanik ürünler tasarlayıp ürettik. İlerleyen süreçte yenilenebilir enerji sektörüne yoğunlaştık. Çöpten enerji elde eden enerji santrallerine, biyogaz santrallerine makine ve ekipman üretiyoruz. Santralin olmazsa olmaz bir parçası olan ‘Booster Sistemi’ bunların en önemlisi.
YERLİ ÜRETİM BELGELİ SİSTEM
Booster Sistemi ne yapar?
Türkiye’de ilk defa ARİŞ tarafından üretilen bu sistemin yerli malı belgesini aldık. Sistem çöp sahasında oluşan metan gazı veya biyogazı sahadan vakumlar. Bazı süreçlerden geçirerek iyileştirir, motorun istediği parametrelere göre basınçlandırarak gazı şartlandırıp motora iletir. Çöp depolama alanının en alt kısmında oksijensiz bir ortam meydana geliyor. Burada doğal bir şekilde biyolojik çözünme yani 4 aşamalı bir biyokimyasal reaksiyon meydana geliyor. Bunun sonucunda metan gazı içerikli biyogaz oluşuyor. Sahanın enine ve boyuna, çöp miktarına, çöp derinliğine göre farklı şekilde projelendirerek borulama işlemine tabii tutuyoruz. Torak altında delikli borular döşüyoruz bir noktaya kadar. Bir yerden sonra deliksiz bir şekilde Booster Sistemine kadar ilerliyor; o da gazı vakumluyor.
Eskiden çöpler belediyelere bir hayli sorun teşkil ederdi. Patlama ihtimali olan, koku yapan, çevreye zarar veren durumdayken şimdi enerji kaynağı ve mali olarak katkı anlamına geliyor. Bu santraller aslında çok yaygın. 81 ilin ilçeleriyle beraber 300 kadar fizibıl olabilecek çöp sahası var. Belki bunların %70, %75’i, özellikle daha fizibıl olanlar dolu veya enerji üretimi gerçekleştiren santraller kurulmuş durumda.
Ankara, İstanbul ve Gaziantep 10-12 sene önce ilk santrali kuran illerimiz. 2011’de Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) Kanunu çıkarıldı. Yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğe devlet 10 sene alım garantisi verdi. Onunla birlikte hızlandı yatırımlar. Belediyeler gelir elde etmeye başladı; ekonomik değeri olan kaynağa dönüştü ve şu an çok popüler. Sonuçta enerjide bir açık var; devlet bunu teşvik ediyor.
Üretilen elektrik tatmin edici düzeyde mi?
Çöpü belli bir miktarda elektriğe çevirebilirsiniz. Bunun Türkiye’deki elektriğe katkısı belki istenen düzeyde olmayabilir. Çünkü çöp miktarı kısıtlı fakat sonuçta bu bir katkı. Yenilenebilir enerji; sürekli gelen bir çöp var. Yurt dışında daha verimli teknolojiler olabilir maliyet anlamında ancak Türkiye’nin şartlarına çok uygun değil. Mevcut uygulamaların Türkiye için bir güzel ve ekonomik bir katkı olduğunu düşünüyorum.
Dünyada durum nasıl?
Avrupa ülkelerinde bu sistem yavaş yavaş terk edilmeye başlandı. Çünkü Avrupa artık kaynağında ayrıştırma veya yakma yöntemine yöneldi. Yakma sonucu elde edilen ısıyla, buhar türbini elektrik üretiyor biraz daha yüksek gelirle.
Bu yöntem çevre kirliliği oluşturmuyor mu?
Atık gazı temizleyerek doğaya salıyorlar, bu nedenle Avrupa’daki sistemin maliyeti çok yüksek. Yerli bir uygulama bildiğim kadarıyla yok ama denemeler var. Dolayısıyla yakma sistemi Türkiye için biraz lüks gibi. Mevcut yöntem biraz daha Türkiye’ye uygun.
ÇÖP STOKLAMA ÖNEMLİ
Çöplerinin stoklanması önemli midir?
Benzer kapasitede iki tesisten birisi saatte 400 kWh elektrik enerjisi üretirken diğeri 1000 kWh üretebiliyor. Sahanın projelendirilmesi, projeye uygun olarak çöplerin yapılanması ve istiflenmesi elektrik üretimiyle doğru orantılıdır.
Santraller için başka neler yapıyorsunuz?
Bizim burada kapasitemiz sınırlı. Booster, bir santral için olmazsa olmaz. Bir de santralin verimliliğini artıran bazı kritik ekipmanlar var; gaz soğutucu, gaz yakma bacası, H2S giderim sistemi, gaz yakma bacası, siloksan giderim sistemi de üretimimiz arasında. Santral verimini artırmaya yönelik Ar-Ge çalışmalarımız ise halen devam etmektedir.
OSTİM üyesisiniz ve Ostim Teknopark süreciniz var. Firma olarak bölgede bulunmak size neler sağlıyor?
OSTİM’de gerçekten büyük bir ekosistem var. Çok defa düşünmüşüzdür; OSTİM dışında daha büyük bir yere taşınalım diye ama OSTİM’de sürekli hizmet alımı yapıyoruz. Malzeme tedariğinde de OSTİM’in ciddi bir avantajı var. Her şeyi kendimiz yapmak gibi bir yaklaşımımız hiç olmadı. Makine ekipman yatırımı da çok fazla yapmadık; çünkü istediğimiz zaman kullanabileceğimiz çok sayıda makine ve ekipman var OSTİM’de. Hizmet sektörüne faaliyet gösteren, bizim yapacağımız işleri yapabilecek firmalar da aynı şekilde. Ağırlıklı olarak mühendisliğe, sistem tasarımına, yazılım geliştirmeye odaklandık. Dolayısıyla OSTİM bizim için çok cazip.
Ostim Teknopark’ın hem prestij anlamında, hem de mali açıdan avantajları var. Kendimize uygun bir yer yapma fırsatı sunulunca teklifi değerlendirdik. Sanırım bu manada ilk anlaşma yapan firmayız. Ostim Teknokent yerleşkesinde bina inşaatımız devam ediyor. Hem OSTİM, hem de teknokent içinde kendi yerimizi yapmak büyük bir ivme kazandıracak bize. Buradaki en büyük motivasyon ise üretim kapasitesini ve kalitesini artırarak yurtdışı pazarlara açılmak.
YÜZDE 55 BANDI ZORLUYOR
OSTİM ENERJİK Kümelenmesi’ni nasıl keşfettiniz? Neler bekliyorsunuz bu oluşumdan?
Eskiden beri bende kümelere/derneklere karşı bir ön yargı vardı. Kümelerin çok fazla bir katkı sağlayamayacağı veya emek verseniz de karşılığını alamayacağınız şeklinde. Kümenin bir toplantısına katılmıştım. Giderken bile çayımızı içer çıkarız diye düşünüyordum. Toplantıda yapılan sunum ve konuşmalarda sektörle ilgili önemli tespitler dile getirildi.
Faaliyet alanımızdaki santrallerin yatırım maliyetleri yüksek meblağlı. Şu an bir santrali tek başına yapacak finansmanı belki sağlayabilir, belki de sağlayamayız; o bizim son barutumuz. Küme toplantısında bir ihaleye ortak katılım önerisi geldi. Bizim de benzer bir fikrimiz vardı: Biyogaz santrallerini kooperatif olarak yapmak. Aynı istikamette yaklaşım görünce; OSTİM ENERJİK’e üye olma kararını verdik. 3-4 aylık üyelik sonrasında şunun altını çizmek isterim; bu tür organizasyonlarda siz ne kadar dahil olursanız o kadar katkı alırsınız.
Yerli üretimin desteklenmesi gerekiyor. Yerli ürünlere pozitif ayrım olmalı. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün daha önceki mevzuatları, çöp gazı santralini biyogaz santralini içermeyecek şekilde hatta sadece Türkiye’de uygulanmayan gazlaştırma santrallerini içerecek şekilde düzenlenmişti. Dolayısıyla hiçbir üretici yerli üretim desteğinden faydalanamıyordu.
Bizim ve sektör üreticilerinin talepleri oldu, mevzuat değişti. Şu an yerli aksam desteği biraz daha genişledi, en azından biyogaz santrallerini kapsadı. Ancak mevzuatta %55 yerlilik limiti var; ancak bu limite çöpten enerji santrallerinde ulaşmak teknik olarak mümkün değil, çünkü bu santrallerde kullanılmayan ekipmanlar da listeye eklenmiş durumda, dolayısı ile yerli olarak üretilen ekipmanlar %55 limitini sağlayamıyor. Böyle bir aksaklık var. Buna yönelik dilekçe verdik netice bekliyoruz.” dedi.