TRtest Standartları Sanayicilerin Kullanımına Açıyor
TRtest Genel Müdürü Bilal Aktaş, OSTİM OSB YouTube kanalında yayınlanan Sektör Konuşuyor Programı canlı yayınına katıldı. TRtest’in çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Aktaş, yerli ve milli test altyapısı ve sistemlerin önemine dikkat çekerek, oluşturdukları ekosistemle sanayiciye test ve kalifikasyon hizmeti sunduklarını anlattı.
Kalifikasyondan geçmeyen ürün son kullanıcıya ulaştırılamaz
Özellikle kamunun yürüttüğü projelerde üretim sonunda mutlaka test aşamasına geçilmesi gerektiğini belirten Aktaş, “Kalifikasyon sürecinden geçmeyen hiçbir ürünün son kullanıcıya ulaştırılması mümkün değil.” dedi.
Aktaş, savunma sanayisinde bugüne kadar gerçekleştirilen projelerde zaman kısıtı, gizlilik ve güvenlik gibi hususlar ön plana çıktığından, her proje kapsamında farklı yerlere test altyapısı kurulduğunu anlattı. Aktaş şunları söyledi: “Bu bazen askeri fabrikalara oldu, bazen büyük ana yüklenici dediğimiz vakıf bağlı firmalara oldu, bazen özel firmalara oldu ve her defasında bu test altyapıları ilgili firmaların, ilgili birimlerin bünyesinde kaldı ve bu bünyeler, o zamanki yapılış dönemi itibariyle belki uygundu, en ideali oydu.”
Genel Müdür Aktaş, KOBİ’lerin kendi ürünlerini ortaya koymaya başlamasıyla birlikte bu ürünlerin de test edilmesine ve benzer test altyapılarına ihtiyaç belirdiğine dikkat çekti.
Yerli test altyapı envanteri çıkarıldı
Test altyapılarının erişilebilir olması ve herkesin ulaşabilmesi için TRtest’e yerli test altyapı envanteri ortaya çıkarma görevi verildiğini anlatan Aktaş, “TRtest ana misyonuna, yerli test altyapı envanterini ortaya çıkarmak olarak başladı. Kamu adına bağımsız bir güvenilir test otoritesi olmak misyonu yine bize yüklendi. Esas burada bizim yapmamız gereken, bizden beklenen ise testlerin tamamının yurt içerisinde yapılabilmesini sağlamak. Yine bu ürünleri yerlileştirirken cihaz piyasasına baktığımızda da bu cihazları, bu ürünleri test edecek tüm cihazların neredeyse %90’ından fazlası da ithal ve bu da ülkenin milli servetinin yurt dışına aktarılması noktasında da önemli döviz kaybının olduğu bir yer.” dedi.
TRtest olarak hangi testlerin, hangi yerli test cihazıyla yapılabileceğine dair yerli test cihazı üreticilerinin de envanterini toplamaya başladıklarını anlatan deneyimli yönetici, “Standartlar uluslararası olmakla birlikte standartlara erişmek sanayici açısından çok kolay bir unsur değil. Bu standartlar çoğu zaman çoğu yerde paralı. Biz bunların bedelini bir şekilde TRtest olarak yüklenip, sanayicinin kullanımına açabiliyoruz. Oluşturduğumuz bir ekosistem var, bir portalimiz var. Bu portal üzerinden firmalarla bunları paylaşabiliyoruz. Aynı zamanda test standardı tek başına yeterli olmuyor. Testin nasıl yapılacağı da çok önemli. O testin nasıl yapılacağına ilişkin yönteme de prosedür diyoruz. TRtest, bu konuda bir prosedür kütüphanesi de oluşturmaya başladı.” bilgisini verdi.
Tüm kabiliyetler TRtest portalinde
Aktaş, piyasada test laboratuvarı hizmeti veren işletmelerden farklı olarak TRtest’in firmalara ürünlerinin hangi testlere hangi test altyapısında tabi tutulması gerektiği hizmetini de verdiklerini söyledi.
Piyasada aynı işi yapan işletmelerin alanına girmeyeceklerini vurgulayan Bilal Aktaş, “Bizim arkamızda bir kamu gücü var. Bu kamu gücünü üreticinin ve sanayicinin hatta test laboratuvarı için kendi öz kaynaklarıyla yatırım yapmış insanların emeğini zayi edecek herhangi bir tavır, tutum, davranış ya da politika içerisine girmemiz mümkün değil. Biz bu alanda yatırım yapmış olan firmaların tüm kabiliyetlerini de onların da rızasıyla TRtest portaline, ekosistemine kaydediyoruz ve bu kaydettiğimiz hizmetleri, onların kabiliyetlerini sanayicimizle buluşturuyoruz. TRtest bundan da bir para almıyor.
Şu anda bizim portalimize üye olan firmalar -hem üretici, hem test hizmeti veren hem de test cihazı üreticileri- Türkiye’de hangi cihaz nerede üretiliyor veya hangi ürünü, kim ne tür hizmet veriyor, müşteriyle ihtiyaç sahibini buluşturan bir ortam sağlamış olduk. Bizim burada kendi adımıza verdiğimiz katma değer de yine test ihtiyacı olan firmaların ne tür test prosedürleri takip etmeleri gerektiği, hangi standartlara uymaları gerektiği ve bu testleri nerelerde yaptırabileceğine dair onlara aracılık görevi yapmak.” değerlendirmesini yaptı.
Kamunun test altyapısını özel sektöre kullandırabiliyor
Kamunun elindeki test altyapılarına özel sektörün erişiminde sıkıntı olabildiğini dile getiren Aktaş, “Kamunun elinde olan test altyapılarına erişimde özel sektörün, özellikle küçük sanayicilerimizin sıkıntıları olabiliyor. Büyük firmalarla bunların diyaloglarını kurmak her zaman kolay olamayabiliyor. Özellikle askeri fabrikalar, kamuya ait test altyapıları, Savunma Sanayii Başkanlığının sahip olduğu test altyapıları bu birçok firmaya dağıtık durumda buralardaki altyapıları sanayicimizin hizmetine kullandırabiliyoruz. Bu anlamda TRtest herhangi bir özel şirketle rekabet halinde değil.” dedi.
“TRtest farkındalığı giderek artıyor”
Test konusunda bir ekosistem oluşturmayı amaçladıklarını anlatan Bilal Aktaş, şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu ekosistem içerisinde test cihaz üreticileri, test hizmet sağlayıcıları ve bu hizmetten faydalanan hatta akademik seviyedeyse Ar-Ge personelinin de ilgili test standartlarına ilişkin prosedürlere ulaşabilecekleri bir ortam TRtest tarafından sağlanmış oldu. TRtest farkındalığı ve ihtiyacı, bilinirliği giderek artıyor.”
Boyutu 1 metreküpü aşmayan cihazların tüm testleri yapılabiliyor.
TRtest’in bünyesinde 1.800 firmanın test altyapı envanteri olduğu bilgisini veren Aktaş, 16 binden fazla da standarda sahip olduklarını aktardı.
Hiçbir üreticinin test için yurt dışına gitmesine razı olmadıklarını vurgulayan Bilal Aktaş, şunları anlattı: “Pandeminin test tarafındaki faydası şu oldu; zaten firmalarımız istese de yurt dışına gidemez bir duruma geldi. Hem yurt dışındaki test laboratuvarları kapalı, yurt dışından ziyaretçi almıyorlar, malum, ulaşım hizmetleri oldukça sınırlı. Biz bunu Türkiye’de çözebilir miyiz diye çözüm için TRtest’e geldiklerinde, biz bunu canla, başla, kamunun tüm kaynaklarını da seferber ederek firmaların ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Ben şu anda altına imza atabilecek şekilde söyleyebilirim ki boyutları 1 metreküpün altında olan tüm üretilmiş cihazların yurt içindeki her türlü testleri yapılabiliyor. Bu cihazların test ihtiyaçlarının %90’ının Türkiye’de karşılanabileceğini söyleyebiliyorum. Sadece platform seviyesinde, bazı çok büyük yatırımlar gerekiyor. Bunları da zaten ilgili projeleri üstlenen işte diyelim ki rüzgâr tüneli, bunu TAI (TUSAŞ) veya TÜBİTAK gibi büyük projelerdeki proje bütçesi içinde bu yatırımlar da yapılıyor. Burada yapılan yatırımlara da ihtiyaç duyulması halinde TRtest üzerinden sanayicimizin erişimi sağlanmaya devam edilecek. Türkiye’de varsa bir imkân, TRtest olarak ihtiyaç sahibi ile buluşturabiliyoruz.”