Her Sektörün 2025’te 5G’ye Elektrik ve Su Kadar İhtiyacı Olacak
HTK’de 2017’den bu yana ne gibi çalışmalar gerçekleşti?
HTK ilk döneminde çok başarılı bir süreç geçirdi. Küme, çok dağınık olan, aslında yetkinliğe sahip ama bir araya gelmemiş olan telekom sektörü firmalarını buluşturdu ve iyi bir sinerji yakalandı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) desteğiyle operatörlerimizle de çok yakın çalışıldı. Kurulduğumuz sene 4.5G’de yüzde 1 olan yerlilik oranı HTK’nın, BTK’nın ve operatörlerimizin de özverili çalışmalarıyla yüzde 23’e çıktı; bu çok büyük bir başarı.
“HTK, yetenekleri bir araya getirdi”
Kısa sürede önemli bir ilerleme diyebilir miyiz?
Evet, bence çok büyük bir başarı. Burada dikkat çekilecek önemli nokta; firmaların bir araya getirilip sinerji ve operatörlerle iş yapabilme farkındalığının sağlanmasıdır. Operatörlerin de yerli firmalara dikkatinin çekilmesi, onların da farkındalığının artırılmasıdır. Türkiye’de böyle bir yetenek havuzu vardı, kümelenme sayesinde bu yetenekler bir araya geldi, buradan çıkan güç birliği sayesinde kısa zamanda çok önemli mesafe kat edildi.
HTK, bunları yaparken diğer taraftan ileriye dönük yatırımlar da hedefledi. Üç operatörümüzün de desteğiyle 16 firma Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi’ni de küme içindeki firmalarla başlattık. O da çok başarılı gidiyor. 2018 başında başlamıştı, 2021 başında operatörlerimize test edecekleri 5G ekipmanları sunulacak. 2021’in sonunda operatörlerimiz 5G cihazlarını sahada, laboratuvarda kullanılabilir hale gelecek. Projede ULAK da aramıza katıldı ve güç kazandık.
Küme yeni dönemde neler hedefliyor?
5G, endüstrinin bir standardı. Dolayısıyla yeni dönemde yapmayı planladığımız; 5G’nin yeni standartlarıyla uyumlu altyapıyı geliştirmeye devam edeceğiz çünkü projemiz 5G standartları yazılırken çalışmaya başladı 5G’nin standartları iki parçada yazılıyor. Birincisi bitmişti, ona uygun geliştirdik. 5G’nin esas 4,5G’den farklılaşacak özellikleri kapsayacak. İkinci bölüm standartları ise daha yeni bitiyor. Bir taraftan bu standartlara uygun geliştirmeye devam edeceğiz. Vurgulamak isterim; 5G’nin gerçek potansiyeline erişebilmek için sadece altyapı değil diğer endüstrileri destekleyen uygulamaların da geliştirilmesi gerekecek.
Hedeflerimizden birisi, 5G altyapısını daha da genişletmek, Uçtan Uca Yerli 5G Projesi’nin kapsamını 5G’nin yeni özellikleriyle zenginleştirmek. İkincisi, dikey sektörlere ulaşarak 5G’yi kullanılacak uygulamaların bir an evvel geliştirilmesini sağlamak.
“Savunma sanayii de 5G’den çok yararlanacak”
BTK ile bizlerin de çalışmasıyla ortaya çıkan Beyaz Kitap’ta 10 tane sektör belirlemiştik. Yeni dönemde bir taraftan 5G portföyümüzü zenginleştirmek, diğer taraftan da bu dikeylerdeki endüstrileri 5G’nin faydalarından ve özelliklerden faydalanır hale getirmeye çalışacağız. Mesela, tarım dediğimiz zaman, tarımda bu da 5G’nin diğer bir özelliği olan kilometrekareye 1 milyon cihazı desteklemek burada çok önemli olacak. Savunma sanayii de 5G’den çok yararlanacak. Toplanan verileri hemen olduğu yerde çok hızlı değerlendirmek gerecek. 1 milisaniyeden hızlı cevap verebilme özelliği ile 5G’de bu mümkün olacak ve savunma sanayii çok büyük faydalar sağlayacak bundan. Çok kısa zamanda veriyi elleçleyip cevap verebilmek çok önemli.
Dikey sektörler belirlenecek
Yerli otomobil için Bursa’da fabrika kurulacak. Burada da 5G altyapısı oluşturulacak mı?
TOGG için planlarını bilmiyoruz ama odaklanmayı düşündüğümüz alanlardan birisi bu. Operatörlerle bundan faydalanacak olan dikey sektörleri belirleyeceğiz. 5G kendi parasını kendi ödeyerek büyüyecek bir yapı; ilk günden gerekli 5G yapısını kurmak finansal olarak mümkün değil. Dolayısıyla 5G para kazandıra kazandıra büyüyecek bir ağ olacak. Operatörler dolayısıyla ilk önce hangi sektörlerden para kazanacaklarına karar verip oralara yatırım yapacaklar. Tabii en kolay olanı, medya ve eğlence olacak; 4,5G’de zaten desteklenen bir sektör. Daha hızlı, daha çabuk olduğu için orada geçiş daha kolay olacaktır. Ama daha büyük yatırım gereken fabrikalar, tarım gibi alanlar, onlar biraz daha yavaş gelecektir. Dolayısıyla, biz operatörlerimizin de hangi sektörlere önem vereceğine bakarak oralara odaklanmayı planlıyoruz.
Dünyada ne gibi gelişmeler var 5G’yle ilgili?
Erken başlayan bazı ülkelerde frekans ihalelerinde istenen çok yüksek paralar, operatörlerin yatırım yapma gücünü engelledi. Bütün paranızı frekans ihalesine verdiğiniz zaman yatırım yapmanız çok zorlaşıyor. Bunun sonucunda ilk örneklerden ders alan bazı ülkeler, bu rakamı alçak tutmayı seçtiler. Bazılarıysa ülke olarak 5G yatırımını operatörlere bırakmama iradesi gösterdi. Yani milli olarak bir 5G altyapısı yatırımı yapıyorlar. Devlet yapıyor bu yatırımı, operatöre rakip değil tabi. Operatörler ondan sonra o altyapının üzerinden çalışacaklar. Malezya, Rusya bu kararı aldılar. Ülkemizde de BTK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bildiğimiz kadarıyla bu seçeneklerin hepsini değerlendirmekteler ülkemize en uygununu yapacaklardır. Bir taraftan da yerliliğin olabildiğince yüksek olması için bizim projemizin de olgunlaşması ile zamanlaması umarım oturacaktır. 2023 yılında dünyada hala yüzde 85 4G olacak. 5G’nin geçişi; 2023’ten sonra kırılım başlayacak. Dolayısıyla, operatörlerin daha hala 3-4 sene 4G yatırımı yapması gerekecek. 2023’te de 15’e 85’ler; bundan sonra yavaş yavaş geçiş olacak dolayısıyla, 4G teknolojilerinin daha bir 10 senesi var.
“5G farkındalığının düşük olması dezavantaj”
5G’de yerlilik ve millilik ne anlama geliyor?
Bu teknoloji yerli ve milli olmazsa güvenlik açısından çok büyük açıklar olur. Yani kullandığınız herhangi bir sistemin nasıl davranacağını bilemezsiniz. Belli bir ülkeye karşı savunmak durumundayken cihazlarınız çalışmaz hale gelir. Yahut sizin için hayati bir teknolojiyi çıkarları sizle çelişen birisinden alıyorsanız satmayabilirler. Yerlilik ve millilik kendimize güveni ve ülkenin güvenilirliğini artıracaktır.
5G farkındalığının düşük olmasının çok büyük dezavantajları olacağını düşünüyorum. Bu, ülkenin her sektördeki rekabetçiliğini düşürecektir. Toplumsal bilinç oluşmalı. 5G’yi bir su gibi düşünün. 5G gerçekten elektrik, su gibi her sektöre lazım olan temel bir madde olacak. Mesela OSTİM’deki her firmanın aynı zamanda su ve elektrik gibi 5G’de aldığını ve de bunun diğer ülkelerden daha düşük kalitede ve daha pahalı olduğunu düşünün. Bu haliyle OSTİM’deki bir firma Fransa’daki rakibiyle rekabet edebilir mi? Dolayısıyla 2025’te her sektörün elektrik, su kadar ihtiyacı olacak 5G’ye operatörlerimizin yüksek kalitede, düşük fiyatla bunu verebilmesi ülkemizin rekabetçi olabilmesi için şart.
5G konusunda ilgili bakanlıklarda çok yüksek farkındalık var. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, TÜBİTAK, 5G’nin önemini anlamış ve bunun için gerekli destekleri veriyorlar bizlere. Bu teknolojileri kullanacak kamu kuruluşlarında ve özel sektörde bu farkındalığın oluşması gerekiyor.