Avrupa’nın En Büyük Biyogaz Santralini Yaptı
Enerjiye duyulan ihtiyacın artış göstermesi, bununla beraber farklı kaynaklara gözlerin çevrilmesi, sektöre üretim yapan şirketleri daha çok Ar-Ge, inovasyon ve yatırıma yöneltti. OSTİM Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi’nin üyelerinden Alternatif Power, gaz motorlarının satışıyla başladığı sanayi yolculuğunda, talep alanı genişleyen, çevre dostu biyogaz santrallerinin tasarım, uygulama ve işletmesini başarıyla sürdürüyor.
Ülkemizde bulunan 18 adet Biyogaz santralinden 6’sında imzası olan şirket, 8.4 MWe güce sahip Afyon Biyogaz santralinin Avrupa’nın bir numarası haline getirdi. Bu aynı zamanda Türkiye ve Avrupa’nın yüzde 100 tavuk gübresi ile çalışan en büyük kapasiteli projesi…
Firmanın Satış Sonrası Teknik Servis Hizmetleri Müdürü Yalçın Zoroğlu, santralin kullandığı atıkların yüzde 96’sının biyogaza çevrildiğini kalan kısmının da organik gübre olarak değerlendirildiğini belirtti.
Şirketiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Şirketimiz, 1994 yılında kuruldu. Enerji, petrol ve jeotermal alanlarında faaliyet gösterdi. 2005 yılında Dresser-Rand-Guascor Power ile birlikte Türkiye, Iran, Irak, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Sudi Arabistan’ın içerisinde bulunduğu bölgede tek yetkili distrübütörlük anlaşmasını imzaladı firmamız.
Ana faaliyet alanı nedir?
Bu anlaşmadan sonra enerji alanında, biz Dresser-Rand-Guascor Power marka gaz motorlarının; satışı, kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerinin dizaynının, kurulumunu, devreye alınmasını ve satış sonrası servis hizmetlerini yapmaya başladık. Ayrıca, firmamız hammaddesi organik atıklardan oluşan biyogaz tesislerinin kurulumunun gerçekleştirmektedir. Biyogaz tesislerinde elektrik üretimine ek olarak yüksek kalitede organik gübre üretimi gerçekleştirmekteyiz.
Ne tür motorlar bunlar?
Doğalgaz, biyogaz, singaz ve dual yakıt ile çalışan gaz motorları. Bu motorlar, ilgili gaz tiplerinin mekanik enerjiye dönüştüren makinalar. Gaz motorlarına akuple edilmiş alternatörler vasıtasıyla mekanik enerji elektrik enerjisine çevrimi sağlanıyor. Ayrıca gazın motorda yakılması esnasında oluşan ısı kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerinde kullanılıyorlar. Kojenerasyon sistemi; yakıt girdisi ile iki faklı enerjinin üretilebilmesi anlamı taşıyor. Bir tanesi ısıtma sistemlerinde kullanılan termal enerji. Diğeri de elektrik enerjisi. Herhangi bir yapıda; örneğin bir AVM, hastane ya da bir toplu konut gibi, enerji anlamındaki başlıca gereksinimler, ısıtma ve elektrik enerjisidir. Trijenerasyon sistemi ise ısıtma soğutma ve elektrik üretimini aynı anda gerçekleştirebildiği sistemlerdir.
Türkiye’de bu tesislerde durum nedir?
Türkiye’de enerji verimliliğinin tasarrufun ön plana çıkması ile bu sistemlerin kurulumları için oluşan taleplerde arttı. Alternatif enerji kaynaklarına yönelik Devletimizin teşvikleri ile Biyogaz tesislerinin kurulumlarına yönelik taleplerde arttı. Tabii ki Türkiye’de bu işi yapan bazı firmalar mevcut. Alternatif Power’in sektörde yer alan diğer firmalardan farkı; bir projenin dizaynı, montajı, otomasyon, scada ve devreye alma işlemlerinin tamamını kendi mühendislik departmanlarıyla yapabiliyor olmasıdır. Proje, biyogaz, yazılım ve teknik departmanların bir araya gelmesi ile oluşturulan modüller devreye alınarak hayata geçiriliyor.
Alternatif Power’ın otomasyon ve scada sistemi ile santrallerden toplanan bilgiler online olarak bilgi işlem merkezimize taşınıyor. Uzman laboratuvar ekibimizle prosese ilişkin analizler yapılıyor ve operasyonlar gerçekleştiriliyor. Laboratuvarlarımızda yapılan bu çalışmalar ile gerçekleştirilen proses yönetimi tesislerimizin verimli çalışan tesisler olmasını sağlıyor .
Gelişen teknoloji ve haberleşme sistemlerini kullanarak uzak izleme ve proses kontrolünü dünyanın herhangi bir yerinden bilgisayar yada cep telefonu ve internet ile yapacak alt yapımız mevcut. Kompleks sistem entegrasyonlarında teknik departmanlarımız etkin çözümler sunabiliyor.
Bu tesislerden ülkemizde kaç adet var?
18 biyogaz tesisi mevcut. Bunlardan 6 adedi Alternatif Power Projesi. Elektrik üretim kapasitesi anlamında Türkiye’nin en büyük biyogaz tesisleri firmamız tarafından kuruluyor. Aynı şeklide 8.4 MWe üretim kapasitesine sahip yüzde 100 tavuk gübresi ile çalışan Afyon Biyogaz Tesisi Avrupa’nın en büyük tesisi olup bir Alternatif Power projesidir.
“ORGANİK OLAN HER ŞEY BİYOGAZA DÖNÜŞEBİLİR”
Dünya genelinde yaygın bir sistem midir?
Özellikle Asya, Avrupa ve Amerika’da yaygın ama Türkiye’de son dönemde gündeme gelmeye başladı. Çünkü enerji verimliliği ülkemizde çok ön planda değildi. Son 5 yılda enerji verimliliği ön plana çıkmasıyla kojenerasyon, trijenerasyon sistemleri yaygınlaşmaya başlarken alternatif enerji kaynaklarına yönlenme ihtiyacı duyuldu.
Tesislerin temel hammaddesi nelerdir?
Organik olan her şey biyogaza dönüşebilir. Bir atık çevreye zararlı iken enerji üretiminde potansiyel bir kaynaktır. Türkiye’de bu anlamda ciddi potansiyel vardır aynı zamanda eğer Biyogaz tesisleri yoksa çok ciddi bir risk de vardır. Biyogaza yönelik yatırımlar çok fazla olmadığından dolayı bu risk halen devam etmekte. Şu an bu sistemlerin kurulabilmesi için hatırı sayılır miktarda kaynak mevcuttur diyebilirim. Mezbaha atıkları, evsel atıklar, bazı sanayi atıkları bu tesislerde değerlendirilebilir. Öte yandan bir biyogaz santrali boyutuna göre yaklaşık 25-30 kişiye istihdam sağlıyor. Santral için alınan atıkların organik kısmının yüzde 96’sı biyogaza dönüşürken kalan yüzde 4’lük kısmından da çok verimli organik gübre oluşuyor.
Bu tesisleri kaç yıldır planlıyorsunuz?
Türkiye’de son 5 yılda faaliyetimizi özellikle biyogaz anlamında hızlandırdık. Şu anda ağırlıklı olarak kojenerasyon, trijenerasyon ve biyogaz santrallerinin kurulumu ile ilgileniyoruz.
Yurtdışında da bu konuda çalışıyor musunuz?
2010 yılına kadar İran’da kojenerasyon ve trijenerason santralleri kurulumu gerçekleştirerek toplamda 265 MWe’lik kurulu güce ulaştık.
Üretiminizde yerli ekipman kullanımı ne durumda?
Türkiye’de gaz motorunu üreten firma yok. Ancak diğer komponentlerde kendi tasarım ve dizaynlarımızı yaptığımız için burada yerli üreticilere kendi dizayn değerlerimize göre üretim yapmasını sağlayacak imkanlar sunuyoruz. Şu da bir gerçek; bazı komponentlerin tedariği maalesef Türkiye’de yok. Ağırlık olarak yüzde 70’a yaklaşır bir kısmını ülkemizde tedarik eder duruma geldik. Yüklenicilerimiz genelde OSTİM ve İvedik bölgelerinden. Hedefimiz bu oranı maksimuma ulaştırmak.
Sektörün kısa ve orta vadedeki geleceği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Belki 2000’li yıllarda yatırımcılar biyogaz işine çok uzak kalıyor ve piyasanın nabzını izlemek istiyordu. Çünkü teknolojik anlamda Türkiye için yeni ve en azından yapılan fizibilitelerin sonuçlarının takip edilmesi uygun bulunuyordu. Şu anda ise biyogaz santralleri yatırım anlamında gerçekten tercih edilebilir olduğu yatırımcılar tarafından kabul edilir oldu. Kısa vadede bu sektördeki ivme daha da hızla artacak.
Yenilenebilir enerjide Devletimizin teşviklerinden faydalanıyoruz. Neticede bir taraftan atık bertaraf ediyoruz. Diğer taraftan Türkiye’nin enerji açığından dolayı dışa bağımlılığını azaltacak bir faaliyet sergiliyoruz. Bu işin yenilenebilir enerji sınıfında olmasından dolayı 1 MWh elektrik ürettiğimizde 133 dolar’dan satışını gerçekleştirebiliyoruz.
İstihdamınız sayınız?
Firmamızın genel merkezi Ankara’da. Türkiye genelinde toplam 42 kişiye istihdam sağlıyoruz.
“PROSEDÜR ÇOK UZUN”
Bir KOBİ olarak karşılaştığınız güçlükler nelerdir?
Biz enerji santrali kuruyoruz. Kurarken prosedürsel anlamda bazı güçlükler oluyor. Örneğin enerji santrali kurmak için çevreye etki değerlendirmesi 6 ay sürüyor. Eğer lisanslı bir projeyse Bakanlık tarafında; lisans süreci, projelerin verilmesi akabinde incelenmesi incelenmesi, onayı ve kabulü 4-5 aylık bir süreç. Projelere göre imalatların başlatılabilmesi için onay sürecinin tamamlanmış olması gerekiyor. BU iş için minimum süre projenin lokasyonuna göre belki 7-8 ayı bulduğu oluyor. Şirket olarak bu işlerde daha kolay bir yol ve belli standartlar olması gerektiğini düşünüyoruz. Yurtdışında yenilenebilir enerji ile ilgili yatırımlar için yapılan başvurular daha hızlı sonuçlanıyor. Artık bazı prosedürler iş niteliğine göre kalıplara oturmuş. Ülkemize faydalı olan bu yatırımlar için yapılan başvuruların da hızlı bir şekilde sonuçlanması lazım
TÜRKİYE’DE BİYOGAZ
- EPDK verilerine göre 2015 yılında Türkiye’de tüketilen elektriğin yüzde 0,57’si biyogaz ile üretildi. Biyogaz ile 2015 yılında üretilen elektrik 1,5 milyar kWh.
- 2015 sonu itibariyle EPDK verilene göre Türkiye’de toplam 43 biyogaz tesisi var. 25 adet çöp sahası ve 18 adet fermante sistemi.
FİRMANIN TÜRKİYE’DEKİ BİYOGAZ PROJELERİ
- SENKRON ENERJİ AYDIN 3.6 MWe
- ALBE GRUP ANKARA 1.8 MWe
- AGMAN BİYOKÜTLE ENERJİ A.Ş. LÜLEBURGAZ 4.8 MWe
- AFYON BİYOGAZ ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş AFYON 8.4 MWe
- KONYA BİYOGAZ ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş KONYA 7.2 MWe
- ÇORUM BİYOGAZ ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş ÇORUM 6.0 MWe
- ÇUBUK BİYOGAZ TESİSİ ANKARA 950 kWe
“KÜMEYİ DESTEKLİYORUZ”
OSTİM Yenilenebilir Enerji Ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi’nin yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların gelişim sürecinde Ar-Ge çalışmalarının artırılması vesilesiyle teknoloji, üretim ve materyal anlamında dışa bağımlı olan sektörlerin yerli üretime yoğunlaşmasına yönelik yapmış olduğu çalışmalarını takdir ediyorum.
Bu süreçte gerek firmalarının tanıtımı gerekse teknolojik gelişim sürecinde kamu, yerel yönetimler, üniversiteler, yatırımcılar ve girişimcilerle yapılan bu faydalı organizasyonları destekliyoruz.