Sağlık Turistine Online Çözüm
Doç. Dr. Tayfun Aybek, tıp eğitiminin ağırlıklı kısmını Almanya’da tamamlayan bir kalp-damar cerrahı… Genç akademisyen, uzmanlık alanının yanı sıra medikal ve bilişim dünyasını bir araya getiren map2heal.com’un kurucusu. Cerrahi alandaki başarılarını dijital alana da taşıyan Aybek’in “Sağlıkta İletişim Sınırlarını Kaldırma” parolasıyla hayata geçirdiği map2heal.com; Türkiye’deki doktor, hastane, tıp merkezleri, diş hekimleri ve termalleri 17 farklı dilde dünyaya tanıtan “Sağlık Turizmi” platformu.
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi’nin üyesi olan Aybek, projenin amacıyla ilgili olarak özetle şunları söylüyor: “Türkiye’ye gelen turistler veya gelmek isteyen sağlık turistleri hiç yabancılık çekmeden kendilerini evlerindeymiş gibi hissederek, tedavilerini olsunlar. İletişime kendi dilinde geçebilsinler, arada kimse olmasın ve de tedavi aşamasına geldiğinde yine kendi dilinde tedavileri anlatılsın.”
Sizi tanıyabilir miyiz?
1967 Eskişehir doğumluyum. 1984’te Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne girdim. Fakültenin son senelerinde sürekli gönüllü olarak Almanya’ya Frankfurt Üniversitesi’ne staja gidiyordum. Son sınıfı da orada bitirdim. 1990’da doktor olarak mezun oldum. Uzmanlık alanı olarak direkt kalp cerrahisine başladım. 25 yıldır kalp-damar cerrahıyım.
Yazılımla ilgili çalışmalarınız nasıl gelişti?
1992’de doktora tezini yazarken Almanya’da o zamanlar Apple Mac Lc bilgisayarım vardı. Onunla database, yani veri tabanları oluşturmaya başladım. Çok hoşuma gitti bu bilgisayar teknolojileri. O zamanlar 500 hastadan bir veri tabanı oluşturmuştum. Doktora tezini bitirdikten sonra üniversite kliniği için de bir veri tabanı hazırlamaya karar verdim. Bütün bu işler böyle başladı. Yaptığım çalışmalar üniversite tarafından beğenildi. Aynı yıl içerisinde firma kurdum. Diğer bölümlere, yazılımlarımı satmaya başladım. Medikal firmaların da ilgisini çekti. Medikal firmalarda; bir ürünü çıkartabilmek için uluslararası arenada/kliniklerde bunun bir deneyini yaparlar. Hastaya takıldıktan sonraki sürecin bilgisayar ortamına işlenmesini isterler. Biz ona ‘registery’ deriz. Birçok ünlü firmanın Almanya’daki registery’lerini yaptım. Firma ve işler büyümeye başladı, yazılımcıları da dahil ettik. 20 yıl Almanya’da çalıştıktan sonra, 2009’da Türkiye’ye gelme kararı aldım.
“36 MİLYONUN YÜZDE 1’i BİLE SAĞLIK TURİSTİ DEĞİL”
Platformu kurma sürecinizi anlatabilir misiniz?
Bilişim işlerini hobi olarak yapıyordum ama çok vaktimi alıyordu. Cerrahlığın yanında bir de buna zaman ayırmak özel hayatı tamamen kemiren bir şey. 2003’te Almanya’daki yazılım firmamızdan ayrılanlar başka bir şirket kurdular ve inanılmaz başarılara imza attılar. Firma, Apple tarafından satın alındı. Onların başarıları aslında bu işe girmeye itti beni.
Sağlık turizmi de Türkiye’de gittikçe önem kazanan yeni bir kavram. 36 milyon turist geliyor ülkemize ancak bunun yüzde 1’i bile sağlık turisti değil. Hindistan’a 15 milyon turist gidiyor ama 5 milyonu sağlık turisti. Amerika’da eğitim görmüş Hintliler geri dönüyor ülkelerine, çok güzel klinikler kuruyorlar… Tıpta ve yazılımda da ilerideler. Diğer ülkelerden oldukça fazla sağlık turisti çekiyorlar. Irak’tan, Rusya’dan, Çin’den hatta gelişmiş ülkelerden bile gelenler var.
Türkiye’de hala bir açık var. Çok kaliteli hizmet sağlayan hastaneler ve dünya çapında doktorlara sahibiz. Ancak sağlık turizmi ile ilgili bir takım sorunlar yaşanıyor, aşmak lazım. Bunlardan en dikkat çekeni de, turistten gereksiz katma değer kazanılacak işlerin yapılması. Çok yüksek meblağlar isteniyor. Birtakım tercümanlar türedi. Arapça, Rusça vb. biliyorlar, hasta getiriyorlar ve de komisyon alıyorlar. Bu, insan sağlığıyla oynamak oluyor. Bunu legalleştirmemek ve normal sınırlar içine atmamak lazım.
Bu nedenle sağlık turizmiyle ilgili çok kompleks bir yazılım geliştirmeyi düşündüm. Profesyonel olsun; doktorla hasta arasına kimse girmesin, hiçbir aracı olmasın, herkes aradığını bulsun ve de her dilde olsun... 2009-2010’da benzer bir düşünce içindeydim… Turistin kendi hattı olsun; o numarayı aradığında sağlıkla ilgili sorunlarını yine kendi dilinde anlatabilsin diye ilk etapta call center kurmak istedik. Uygulanabilir bulmadık… Artık herkesin de cep telefonu var. “Öyle bir yazılım yapalım ki herkes faydalansın.” hedefiyle map2heal.com’u tasarladık ve proje geliştirdik.
Önce çalıştaylar yaptık; büyükelçiliklere, bakanlıklara bu projeyi sunduk. Projenin asıl amacı şu: Türkiye’ye gelen turistler veya gelmek isteyen sağlık turistleri hiç yabancılık çekmeden kendilerini evlerindeymiş gibi hissederek, tedavilerini olsunlar. Ya da başlarına bir şey geldiğinde hiç yabancı hissi uyanmadan kendi dillerinde kendi doktorunu, sigortasının geçtiği doktorunu bulabilsinler. İletişime yine kendi dilinde geçebilsinler, arada kimse olmasın ve de tedavi aşamasına geldiğinde yine kendi dilinde tedavileri anlatılsın. Hukuki olarak da kendi dillerinde onama formları olsun.
Bu kadar bilgiyi nasıl topladınız?
Data toplamak elbette çok zordur. Güncel kalmasını sağlamak ise daha da zordur. 3-4 ay sonra hepsi değişmekte. Bu nedenle biz platformu ücretsiz olarak doktorlara açtık. “Siz bilgilerinizi girin, konumuzu, hangi sigortanızın olduğunu herkes görsün.” dedik.
Şimdilik 44 bin sağlık noktasından data toplayabildik; bu sayı Türkiye genelinde toplam 110 bin. Özel kesimin tamamına ulaştık. Devlet hastanelerinin henüz tamamına ulaşamadık. Orada tayin gibi hareketler çok fazla. Sağlık turizmine olan ilgi devletteki doktorlarda daha az. Fakat Sağlık Bakanlığı’yla çalışmalarımız sürecek. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TÜBİTAK bizi başından sonuna kadar destekledi bu projede. Hacettepe Üniversitesi, TOBB ETÜ Üniversitesi bilimsel desteğini aktardı ve sonucunda map2heal.com oluştu.
Platform hasta ve doktora neler sunuyor?
Türkiye’deki bütün sağlık kuruluşlarını; doktor, hastane, diş hekimi, tıp merkezi, eczane… Topyekün 17 dilde tanıtımını yapıyor. 17 dilde web sayfası sunuyor profesyonel. Bu web sayfası özellikli web sayfası, dinamik. Doktor 17 dilden tüm hastalarıyla mesajlaşabiliyor. Bu mesajlaşmalar otomatikman kendi diline çevriliyor. Doktor kendi konuştuğu dilleri yazıyor. Turist Türkiye’ye geldiğinde, mobilinden “Almanca bilen doktor arıyorum.” dediği zaman tuşa bastığında haritada doktoru görüyor. Kısaca sağlık turistiyle doktoru buluşturuyor.
Her bir doktorun özelliği vardır mesela ben kalp cerrahıyım ama varis yapmam, bypass yaparım, kapak yaparım. Hangi operasyonları yaptığınızı bu web ortamında bir kereye mahsus işaretliyorsunuz. Bu işaretlediğiniz anahtar kelimeler arka planda otomatikman 17 dile çevriliyor. Yani Çince bile bypass yazsa birisi Türkiye’ye geldiğinde sizi buluyor. Artı, sigorta şirketlerini yazıyorsunuz. Benim sigortam nerede geçerli? Haritada görüyorsunuz.
File Transfer modülümüz var. İster uluslararası ortamda ister Türkiye’de olsun hasta doktoruna, saniyeler içerisinde bilgisayarlı tomografi, anjiyo, MR hepsini gönderebiliyor. Bunu diğer doktorlarla da paylaşabiliyor. Bir kere yüklüyorsunuz, ondan sonra diyorsunuz ki “Şu doktora ilet”… O doktor kalp cerrahıdır, bilgisayarlı tomografiyi alıyor online ortamda konsey yapıyor. Daha sonra hastaya görüşünü iletiyor. Hasta da önce bir doktorun görüşünü alıyor. Hasta ve doktor, ameliyat yapılabilir mi? Ne kadara mal olur? gibi konularda iletişime geçiyor. Bunun yanında görüntülü olarak haberleşmek isteyen hastalar için video konferans uygulaması da var.
Sistemde sadece Türkiye’deki doktorlar mı var?
Şu anda evet. Ama Rusya ve Almanya’daki doktorları da kaydetmeye başladık.
REHABİLİTASYON DESTEĞİ DE VAR
Kullanıcıya başka ne gibi hizmetler veriliyor?
High Tech Rehabilitasyon sistemimiz ise işin bir başka yönü… Mesela hasta bir kalp ameliyatı oldu. 5. gün taburcu oldu ve direkt eve gitti. Fakat hala kendilerini tam olarak yeterli hissedemeyebiliyor. Çünkü bir ay boyunca hep ufak tefek rahatsızlıkları oluyor. Türkiye’de de bu anlamda çok büyük açık var; rehabilitasyon merkezleri eksik. Kuzey Avrupa’da her ameliyat, kalp krizi, ortopedik ameliyatlar sonrası 3-4 hafta rehabilitasyon opsiyonu var. Bu nedenle de Almanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan çok fazla sağlık turisti çekiyor.
Biz de bu amaçla; termal otelleri birtakım altyapıyı hazırlayarak kür merkezi haline getiriyoruz. Nasıl? Taburcu olan biri eve gitmiyor termal otele gidiyor. Doktoruyla her gün video konferans sistemi üzerinden sanal vizit yapıyor. Ondan sonra vücuda takılan bir EKG çipi sayesinde; EKG’si, nabız, tansiyon, ateş, solunum sayısı, hastanın hareketi doktoruna gidiyor. Termal otelde hep bir özel hemşire var; onları sabah, öğle, akşam kontrol ediyor. Yürüyüşlerini yaptırıyor. Öğleden sonra fizik tedavi programları var. İstenildiği takdirde video konferans ortamında psikolojik destek, haftada bir de check-up’lar var.
Hedef kitlenizden dönüşler nasıl oluyor?
Oldukça iyi, mükemmel bir sistem olarak niteleniyor. Doktorlar üyemiz olarak kendi aralarında da haberleşebiliyorlar.
“KÜME KOBİ’LERE AVANTAJ SAĞLIYOR”
Kümenin firmanıza katkıları bahsedebilir misiniz?
Kümelenmeler benim gibi bir KOBİ, bir start-up firması için oldukça avantajlı… Birlikten güç doğar, çok basit bir prensiple. Bir kere küme sayesinde diğer firmalara ulaştım. Yoksa hiç kimse gidip de bir kimsenin kapısını çalmıyor; “Hadi gel tanışalım, birlikte bir iş yapalım.” denmiyor.
Türkiye’de beraber çalışma eksikliği var, küme bunu gideriyor. İlgili firmaları, benzer projeleri topluyor. Birlikte bir iş yapmaya başlıyorlar. Proje geliştiriyorlar. Firma, “Ben bunu yapmıştım, daha önce şöyle oldu.” diyerek tecrübelerini anlatıyor. Diğer firma da ya bu işe giriyor ya da girmiyor mesela. O da iyi bir şey. Çünkü herkesin bir fikri olabilir. Kendince güzel olduğunu zannedebilir. Tek başına olmak bataklıkta yüzmeye benziyor. Birlikte olunduğu zaman küme de eşit şartları sağlıyor. Herkesi buluşturduktan sonra da bu işi geliştirmeleri esnasında yanında oluyor. Böyle bir şeye Türkiye’nin mutlaka ihtiyacı var.
HASTANIN KENDİ LİSANIYLA KONUŞMAK
Şu anda özel sektörde hakikaten çok kaliteli hizmet veriliyor. Sadece bunun adil ve iyi olması lazım. Bu yabancı hasta diye başka işlem olmaması lazım. Hastanın ne olacağını, ne yapılacağının kendi lisanında mutlaka açıklanması lazım. Sağlık konularında güven meselesini uyandırmak turizmden daha zor. Çünkü insan kendi vücudunu emanet ediyor teslim ediyor. Bu nedenle az konuştuğu bir lisanla çat pat tercümeyle bu iş birazcık zor oluyor. Kendi dilinde tariflemek ve olabilecek her şeyi açıklamak önemli.
Kariyeri başarılarla dolu olan Doç. Dr. Tayfun Aybek, 17 dilde profesyonel ve dinamik bir web profilinden hizmet veren, map2heal.com’un, ‘Sanal Muayene’ye de imkan tanıdığını belirtiyor. Aybek, sistemin ‘Ben Olsam’ isimli kısmı ile; rahatsızlığı hakkında profesyonel bir rapor isteyen, 2. bir görüş talep eden yerli/yabancı hasta veya yakınlarının seçeceği doktorların bilgi verebildiğini kaydetti.