TEMSAN'dan Yerli Üreticilere Çağrı
1970’li yıllarda “Ağır Sanayi Hamlesi” parolasıyla ülkemizde bir çok tesis kazandırıldı; “Milli, güçlü, süratli ve yaygın kalkınma” hedefiyle TAKSAN, GERKONSAN, TESTAŞ gibi fabrikalar devreye alındı. O dönemde aynı misyonla yola çıkan kuruluşlardan biri de TEMSAN’dı. 1975’te kurulan TEMSAN, 1977 yılında faaliyete başladı.
TEMSAN’ın son yıllardaki çalışmalarına bakıldığında rekabetçi yönünün öne çıktığı görülüyor. Ankara ve Diyarbakır’da ikişer adet olmak üzere toplam dört adet fabrikası bulunan kurum, HES projelerindeki başarısıyla dikkat çekiyor. Türbin, jeneratör, mikro HES, şalt teçhizatı üreten TEMSAN, yerli üreticilerin sektöre daha fazla önem vermesini bekliyor.
“Biz yapılmayanı yaparak yerli sanayicimize örnek olmak istiyoruz.” diyen TEMSAN Genel Müdürü Hilmi Baştürk, rüzgar enerji santrallerini; jeneratör kısımlarını üreterek, kule ve kanatları da yerli üreticiden temin ederek “yerlileştirmek” istediklerini kaydetti. Baştürk, sorularımızı yanıtladı.
Enerji sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren köklü bir kurum olan TEMSAN’ın gelişimi ile ürün ve hizmetleri hususunda bilgi verebilir misiniz?
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı olarak enerji sektöründe makine ve teçhizat üretimi yapan milli kuruluşumuz TEMSAN, bu göreve “Enerjide Milli Çözüm” parolasıyla yola başlamış bir kurumdur. Kuruluş için o yıllarda şu ifade kullanılmış: “TEMSAN şirketimiz Türkiye’de halen imal edilemeyen veya ihtiyaca cevap veremeyen elektrik üretimine, enerji nakline yarayan bilumum makine ve teçhizatı imal ve ihraç etmekle vazifelendirilmiştir.” Bu cümle çok mana barındırıyor içinde. Yani enerji üretiminde kullanılacak her türlü su türbini, buhar türbini, jeneratör ve enerji naklinde kullanılan yüksek gerilim kesicilerinin Türkiye’de TEMSAN tarafından üretilmesi planlanmış ve başarıyla uygulanmaktadır. Bugün Ankara ve Diyarbakır’da toplam dört fabrikamız var. Diyarbakır’dakiler büyük türbin ve jeneratör imalatları yapıyor. Ankara’da ise küçük türbinler ile kesici, ayırıcı, pano ve benzeri şalt teçhizatının imalatını yapmaktayız.
TEMSAN’ın kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin sanayileşmedeki grafiğini değerlendirir misiniz? Neydik, neredeyiz?
O, dönemde sanayi yatırımlarını devlet yapmak istiyordu. Özel sektör bu kadar güçlü değildi ve TÜMOSAN, TAKSAN, TEMSAN, GERKONSAN gibi kuruluşlar olmak zorundaydı. Devletin öncü olması gerekiyordu. Herhangi bir sektörün Türkiye’ye girmesi için bir lokomotif olması ve bu noktada devletin desteği olması gerekiyor. Geçmişteki bu SAN’lar da bu lokomotiflik yapmak için kurulan kuruluşlardı aslında. Elektromekanik sanayi de ciddi bir yatırım gerekiyor. O zamanlarda ne özel sektörün bunu yapma ne de yapılan yatırımla rekabet etme şansı vardı. Şu anda ciddi olarak rekabet içerisindeyiz. Devlet kuruluşuyuz ve rekabete açık bir sektörüz. Çin’le Avrupa ile rekabette piyasa oyuncusuyuz. Bir iş devletin de olsa ihalesine girmek zorundayız. Kamu sektörü ihalelerinde ben Çin ile yarışıyorum. Avrupa ile yarışmak zorunda kalıyorum.
Kurumun hedefleri ve vizyonu hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca HES’ler şu anda çok gündemde, TEMSAN’ın HES projeleri taahhüdünde pazar payı nedir?
TEMSAN 1977’den bu yana hidroelektrik santraller üzerine uzmanlaşmış bir kurum. O yüzden bizim öncelikli faaliyet sektörümüz “HES Elektromekanik Teçhizatı”dır. HES elektromekanik teçhizatından başlıca kasıt türbin ve jeneratördür. Bu sektördeki en önemli pazar da Türkiye’dir. ESHA (Avrupa Hidroelektrik Birliği)’nın bir raporunda Avrupa’daki kullanılmamış hidroelektrik potansiyelin yüzde 80’den fazlasının Türkiye’de yer aldığı yazmaktadır. DSİ’ye göre bu rakam 20.000 MW civarında. 2013-2023 yılları arasında güçleri 500 kW ile 100 MW arasında değişen irili ufaklı 2.000’den fazla projenin hayata geçeceğini tahmin etmekteyiz.
Bu 2000 HES projesinde kullanılacak olan türbin, jeneratör, vana, otomasyon ve şalt teçhizatı için yaklaşık 16 milyar dolar tutarında bir yatırım gerekecek. İşte bizim sektöre hedefimiz bu yatırımın en az yüzde 40’ını gerçekleştirebilmek, yani önümüzdeki 10 yıl toplamda 6,4 milyar dolar ciroya ulaşabilmektir. İthalatı azaltarak 2023 yılına kadar dış ticaret açığımızın erimesine katkıda bulunacağımızı ümit ediyoruz. EÜAŞ ve özelleştirme sürecindeki büyük ve orta ölçekli HES’lerimizin rehabilitasyonu ile planladığımız ciro hedefleri bunun dışındadır.
Yerli üretim kapsamında size göre KOBİ’lerin fonksiyonu ne olabilir?
Yerli üreticilerin bu sektöre biraz daha önem vermesi şart. Geçmiş yıllarda yaptığımız bir örneği anlatayım: Takım tezgahlarında kullanılan talaş konveyörleri vardır. Türkiye’de yapılmıyordu o zamanlar. TAKSAN’da bir firmayı teşvik ettik, şu anda o firma dünyaya talaş konveyörü ihraç ediyor. Bu, arz talep dengesidir. İnsanlarımız bir şeylere yatırım yapıyor ama talep olması lazım ki ona yatırım yapabilsin. Şimdi baktığımız zaman OSTİM’de, Konya’da veya İstanbul’da olsun komple parçalar üretilebiliyor. Ama biz sektör olarak ne yaptığımızı bilmiyoruz sadece taşeron olarak çalışıyoruz. Biz istiyoruz ki; bu sektör 15-16 milyar dolarlık bir pazar, bu pazarda sektör topyekün gelişsin. Sadece Türkiye pazarı değil Orta Asya pazarı daha da büyüyor. 5-10 yıl gibi sürelerde yapılan HES’lere rehabilitasyon hizmetleri gerekecek. Bakım, onarım gibi yedek parça ihtiyacı olacak. Sürekliliği olan bir yatırım; tıpkı otomotiv sektörü gibi. Artık enerji kaçınılmaz bir ihtiyaç, o olmadan hayat bitmiş demektir. Dolayısıyla bu ihtiyaçlar bitmediği sürece bu yatırımlar da devam edecektir.
TEMSAN, rüzgâr ve güneş santralleri gibi projelere ilgi duyuyor mu?
TEMSAN yeniliklere açık bir kurum. Enerji ve güç sektörünün çeşitli alanlarında faaliyet gösterebilir. Ebetteki rüzgar türbinleriyle de ilgileniyoruz. Bu konuda gerek üniversiteler gerekse sanayi bölgelerimizle yaptığımız protokol çerçevesinde çalışma halindeyiz. Ayrıca uzak doğu ve Avrupalı firmalarla da know-how teknoloji transferi yapmak suretiyle muhtelif güçlerde rüzgâr türbin jeneratörlerini üretime geçirme faaliyetlerini devam ettiriyoruz. Böylelikle yerel rüzgâr türbini yan sanayiinin temelleri atılmış olacak, bu projede imalat konusunda aktif bir rol oynamayı planlıyoruz.
Üretimi Diyarbakır’da düşünüyoruz, çünkü jeneratör ve türbin fabrikası olarak büyük tezgahlarla üretim yapılıyor. Rüzgar santralinde jeneratör kısmında üretime geçmek istiyoruz. Kanat ve kule ile ilgili yapılmış yatırımlar var Türkiye’de. Biz yapılmayanı yapmak istiyoruz. Yapılmayanı yaparak yerli sanayicimize örnek olmak istiyoruz. Bu ürünler ülkemizde imal edilebiliyor. Rüzgar enerji santrallerinin jeneratör kısımlarını üretip kule ve kanatları da yerli üreticiden temin ederek yerlileştirmek istiyoruz. Bu konuda da görüşmelerimiz devam ediyor.
Eğer arz talep dengesi, ülkemizin ihtiyaçları ve diğer şartlar bizi burada daha güçlü oynamaya sevk ederse, TEMSAN olarak Rüzgâr Türbinleri ve Güneş Panelleri hususunda da söz sahibi olacak kapasitede olduğumuzu belirtmek isterim.
Türkiye’deki ihtiyacı karşıladıktan bu ürünlerde ihracatı düşünüyor musunuz?
Bu sektöre sadece Türkiye amaçlı girmiyoruz, ihracat ta yapmak istiyoruz. Know-how ve lisans anlaşması görüşmelerimiz devam ediyor. Bu görüşmeler neticesinde yerli imalat yapabilemeyi arzu ediyoruz. Yabancı firmalar elindeki kabiliyeti vermek istemiyor. HES’ler için ürettiğimiz türbin ve jeneratörde de amacımız yerli üretme kabiliyetini edinmek.
EÜAŞ’ın işletmesindeki, Türkiye’nin en büyük ikinci ve üçüncü santralleri Keban ve Karakaya’nın rehabilitasyon işi ihaleleri gerçekleşti. TEMSAN Karakaya’da birinci, Keban’da ise ikinci avantajlı fiyatı verdiği. Bu ihaleleri TEMSAN ve sektör açısından değerlendirecek olursak neler söyleyebilirsiniz?
TEMSAN, ülkeye katma değer sağlayacak işlerin içinde yer alması planlanmış bir kurumdur. Bu katma değeri bu iki ihalede de açık şekilde görüyoruz. Bu santraller için daha önceki ihalelerde yabancı firmaların teklif ettiği yüksek bedeller TEMSAN’ın da ihalelere teklif vermesiyle beraber düşerek ülke adına avantajlı seviyelere inmiştir. Yabancı firmaların bu süreçteki fiyatları karşılaştırıldığında, yani TEMSAN’lı ve TEMSAN’sız ihaleler incelendiğinde, yaklaşık 100 milyon eoru’luk bir tutarın daha ihale aşamasında ülke ekonomisine kazandırıldığı açık şekilde görülebilecektir. Bu rakam sadece 2013 yılında yapılan iki ihalenin sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu kurumun 1977’den bu yana hizmet verdiğini düşünecek olursak ülke ekonomisine yaptığı katkılar, takdir edilmesi gereken seviyelerdedir.
İkinci önemli görevimiz; örnek olarak “Karakaya HES Rehabilitasyon İşi” ihalesini ele alırsak; ihalede birinci gelen fiyatımızın inşallah idarece de uygun görülerek onaylanmasıyla başlıyor. Bu çapta büyük bir santralin rehabilitasyonunda yüklenici olarak görev almak TEMSAN’ın başta OSTİM olmak üzere ülke sanayisine ne kadar güvendiğinin açık bir göstergesidir. Bu tür projelerin OSTİM gibi sanayi kuruluşlarıyla beraber tamamlanmasının ülke ekonomisine getireceği artılar uzun bir liste oluşturacaktır. Ama listenin en can alıcı ve TEMSAN’ın hedeflediği ana maddeler şunlardır: Yerli sanayinin sektörde hâkim bir konuma gelmesi, sektörde istihdamın artması, enerji kaynaklı artış gösteren cari açığın düşürülmesi. İşte bizim yegâne amacımız, sektörün her aşamasında ülkemize kazandıracağımız ne var diye kendimize sormak ve onu yerine getirmeye çalışmaktır.
BELHES projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
BELHES Belediye Hidroelektrik Santralleri Projesi ise; Yerel yönetimlerimiz kısıtlı imkânları ile vatandaşlarımıza yol, alt yapı, temizlik, sosyal hizmetler vb. hizmetleri sunmaktadırlar. BELHES Projesi’nin amacı belediyelerimizin asli vazifeleri için gerekli elektrik enerjisini ve finansman ihtiyaçlarının bir kısmını merkezi yönetime yük getirmeden kendi kaynaklarıyla temin etmeleridir. BELHES Projesi kapsamında tesis edilecek HES’ler ile belediyelerimize ait içme suyu, atık su ve diğer su kaynaklarının hidroelektrik potansiyelleri, belediyelerimize kaynak ve dolayısıyla vatandaşımıza hizmet olarak kazandırılacaktır. Mikro ve Büyük ölçekli HES’ler şebekeye bağlanarak belediyelerimizin elektrik faturalarını hafifletecektir. Belediyelerimiz asli vazifeleri ile uğraşırken HES tesisleri için gerekli fizibilite, etüd-proje, finansman, imalat ve montaj gibi uzmanlık gerektiren işleri belediyeler adına ikame edecek bir yapı gereklidir. BELHES Projesi bu amaçla hazırlanmıştır.
Yeni kabul edilen 6446 Sayılı Elektrik Piyasası kanununun “Lisanssız Yürütülebilecek Faaliyetler” başlığı Madde 14’de belediyelerin isale hatlarına kuracakları projeler için lisans ve şirket kurma zorunluluğu aranmayacağı belirtilmiştir.
Bu noktada TEMSAN olarak ana faaliyet alanımız olan Hidroelektrik Santraller hususunda Belediyelere ait isale hatları üzerinde gelişmiş ülkelerde örnekleri bulunduğu üzere HES tesislerinin kurulması ve içme suyuna en küçük menfi tesiri bulunmaksızın işletilmesi mümkündür.
• Sivas Belediyesi “Paşabahçe HES”,
• Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İZAYDAŞ “Kirazdere HES”,
• Bursa Büyükşehir Belediyesi “BUSKİ D-0 HES”,
• Rize Belediyesi “Rize BELHES”
gibi kurumumuzun taahhüdü altında bulunan isale hattı HES yatırımları için kurduğumuz BELHES Koordinatörlüğü bu noktada önemli bir toplumsal proje olarak hayata geçirilmiştir. Kurumunuz isale hatları veya su kaynaklarınız üzerindeki hidroelektrik potansiyelin ülkemize kazandırılması noktasında kendimize görev addettiğimizi bilinmesini isteriz.
Neden TEMSAN?
Türbin ve Jeneratör teçhizatını alırken yabancı dil bilmek zorunda kalmazsınız. Uluslararası standartların uygulandığını üretimin her aşamasında bizzat görebilirsiniz. TEMSAN’ın Avrupalı ve Çinli imalatçılardan en büyük farkı, eldeki ürünü projeye uydurmak değil projenize uygun en verimli ürünü tasarlamaktır, çükü biz yıllar sonrada bu ülkeye hizmet vermek amacını taşıyan bir kuruluşuz. TEMSAN bir kamu kurumudur. vatandaş olarak hissedarı olduğunuz kurumdan alım yapmanın ve bu hizmeti en iyi şekilde alacağınızı bilirsiniz. Uzun vadeli bir yatırım olan HES sektöründe servis, bakım-onarım ve yenileme çalışmaları çok önemlidir, bu gibi ihtiyaçların oluştuğu anda TEMSAN’ı yanınızda bulursunuz ve 24 saat içinde probleminize müdahale edilir. Yurt dışına döviz çıkışını engeller, dış ticaret açığımızı azaltmış olursunuz.
En büyük hedeflerimizden biri sanayileşmek ise HES elektromekanik teçhizatını TEMSAN’dan alarak TEMSAN’la birlikte yerli yan sanayiyi de desteklemiş olursunuz. Bunun aksi yönünde verilecek her karar ve ödenecek her kuruş ülkeyi, yatırımcıyı ve sektörü yabancı firmalara mahkum edecektir. Sonuçta da maalesef yerli çözümü bulunmayan sektördeki finansal kazanımlar yurt içinde değil yurt dışında kalacaktır.
Tamamlanan ve devam eden projeler
TEMSAN bugüne dek 17 büyük HES projesini kamu sektörü için 3 tanesini de özel sektör için tesis etmiş. Bunlardan en büyüğü 192 MW gücündeki Batman HES’tir. Türkiye’nin HES Kurulu gücünün yüzde10’unda TEMSAN’ın imzası vardır.
Benim sizlere esas anlatmak istediğim proje 2012 yılında devreye aldığımız CUNİŞ HES projesidir. CUNİŞ HES, Türkiye’nin yüzde 100 yerli olarak tasarlanmış ve imal edilmiş ilk enerji üretim santralidir. Önceki projelerde gerek türbin ve jeneratör tasarımı olsun, gerekse süpervizör olsun hep bir yabancı partner firma vardır. Ancak CUNİŞ’in Francis tip türbinleri ve Senkron Generatörleri yüzde 100 TEMSAN bünyesinde tasarlanmış ve imal edilmiştir. 2012-2013 yılları arasında 167MW Alpaslan I HES ve 56,4 MW Kılavuzlu HES’i DSİ’ye, 8,82 MW Cuniş HES, 3,6 MW Dumlu HES ve 7 MW Gelinkaya HES’i özel sektöre, 90kW Rize BELHES’i Rize Belediyesine olmak üzere 6 adet santrali daha ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşamaktayız. İki yılda yapılan bu santrallerden sadece Kılavuzlu HES 154 Milyon kWh (getirisi 11,5 milyon $), Alpaslan HES’in 400 Milyon kWh, (getirisi 30 milyon $) üretmiştir.
Ve şu sıralarda çok revaçta olan Türkiye’de 25’in üzerinde çalışan 50’in üzerinde ise tasarımı tamamlanmış 0,5kW ile 500kW arasında Mikro HES projemiz mevcut. Hatta bu santrallerimizden biri Başbakanlık TİKA idaresi vasıtasıyla Avustralya kıtasında bulunan Fiji adalarına kuruldu.
Devam eden projelerimiz ise Manyas HES, İncebel HES, Topçam HES, Çine HES, Yahyabey HES, Kirazdere HES, Buski HES, Kanyon HES, Çarıklı HES’tir.