“Türkiye’nin Küresel Ölçekte En Az 10 Milli Markası Olmalıdır”
Milli ve yerli üretim son günlerde sıkça konuşulan bir konu. Her sektörde bu iki kavramın nasıl gerçekleşeceği tartışılıyor. Diğer yandan milli marka kavramı da gündemde. Orta Anadolu Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran’a göre küresel rekabet koşullarında milli marka, milli üretimden daha önemli durumda. “Türkiye’nin küresel ölçekte en az 10 milli markası olmalıdır.” diyen Dalgakıran bunun için ülkemizin kendi üretim ve ürün teknolojisine sahip olması gerektiğine işaret ediyor. Dalgakıran, OSTİM Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
1933 yılından bu yana geçerli olan Buy American Kanunu; kamu alımlarında yerli ürün zorunluluğu getiriyor. Bu kanun hakkında sizin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Türkiye’de de buna benzer bir yasal düzenleme için neler yapılmalıdır?
Kamu alımlarında yerli ve yabancı ürün kullanımına ilişkin tartışmalar tüm ülkelerde bulunmaktadır ve ülkeler yerli üreticilerini korumak için çeşitli yöntemler izleyebilmektedir. Bu yöntemlerin dayanakları yasal düzenlemeler, ihale şartnameleri, teknik kısıtlamalar ve gönüllü-ihtiyari tercihler olabilmektedir. ABD’de uygulanan Buy American kanunu kamu ihalelerinde yerli üretimin kullanılmasına yönelik yasal düzenleme dayanaklarına iyi bir örnektir. Ancak bu kanunu Türkiye için uygulama olasılığı çok düşüktür. AB ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde Türkiye’de kamu ihale kanunu AB mevzuatına ve normlarına uygun olarak uygulanmak zorundadır. Bu nedenle kamu ihalelerinde yerli üreticiler için açık ayrıcalıklar getirilememektedir. Buna rağmen başta Başbakanlık genelgesi olmak üzere kamu ihalelerinde yerli üretimin tercih edilmesi ve kullanılmasına ilişkin ayrıcalıklar da hayata geçirilmektedir. Türkiye’de Buy American benzeri bir yapı kanun ile kurulamayacaktır. Ancak Buy American’ın sağladığı avantajlar özellikle ihalede şartnameleri yolu ile kısmen Türkiye için de uygulanabilecektir.
Ülkemizde %51 offset uygulaması Ankara metro ihalesinde hayata geçirildi. Bunun yaygınlaştırılması ve kanunlaştırılması için neler yapılabilir?
Ankara metro ihalesinde uygulanan %51 offset uygulaması ihale şartnamesi ile ayrıcalıklı uygulama yapılmasına yönelik önemli bir uygulama örneğidir. Bu uygulamayı genelleştirecek bir kanun tek başına çıkarılamasa dahi genel ve katma bütçeli yatırım harcamaları ile yerel yönetimlerin yatırım harcamalarında offset uygulamalarını özendirici veya kurala bağlayıcı (zorunlu hale getiren) düzenlemeler getirilebilir (Offset kapsamında yapılacak yurtiçi alımlarda KDV istisnası, ertelemesi, geri ödemesi vb. gibi).
Yerli üretim ve milli üretim arasında fark var mıdır?
Yerli üretim Türkiye içinde yerli ve yabancı veya yerli/yabancı ortaklığı ile yapılan üretim, milli üretim ise sadece yerli sermayenin üretimi gibi algılanmaktadır. Böyle bir farklılık bulunmaktadır. Ancak hangisi daha yararlıdır veya günümüz ekonomik koşullarında “kim yerlidir, kim millidir veya yabancıdır” tanımlamak oldukça karmaşık hale gelmiştir.
Milli marka çabaları hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
Milli marka, günümüz küresel rekabet koşullarında milli üretimden dahi daha önemli hale gelmiştir. Günümüzde markaların yarattığı katma değer milli üretimin yarattığı katma değerden daha yüksek hale gelmiştir. Bu nedenle Türkiye tüm iktisadi faaliyet alanlarında milli markalar yaratmalıdır. Bunun için de kendi üretim ve ürün teknolojisine sahip olabilmelidir. Türkiye’nin küresel ölçekte en az 10 milli markası olmalıdır.
Yerli ve yabancı üreticilerin rekabetinde adalet sağlanması için yapılması gerekenler nelerdir?
Yerli ve yabancı üreticilerin rekabetinde adalet sağlanması için yapılması gerekenler iki gruba ayrılmaktadır. Bunlardan ilki mevzuat ve düzenlemeler alanlarında yapılacak iyileştirmelerdir. İkincisi ve daha önemlisi ise satın alma yapan özel ve kamu kesimindekilerin yerli ürünlere ve üretime karşı oluşan ön yargılarının ve tutumlarının değişmesidir. Bu konuda yerli üretimin kalitesinin, standartlarının, teknolojisinin, ulusal ve uluslararası referanslarının daha iyi tanıtılması ve kamuoyuna da anlatılması gerekmektedir.
Türkiye’nin yerli üreticileri koruması için çıkarılması gereken kanunlar nelerdir?
Türkiye’de sadece yerli üreticileri korumak için bir yasa çıkartılması küresel rekabet koşullarına uygun değildir. Önemli olan yerli üreticilerin rekabet güçlerini arttıracak uygun yatırım ve üretim ortamının sağlanmasıdır.
Adnan Dalgakıran: 1962 Yılında İstanbul’da doğan Adnan Dalgakıran, Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’nden Kimya Mühendisi olarak mezun oldu. Lise yıllarında iken aile şirketi olan Dalgakıran Kompresör’de iş hayatına atılan Adnan Dalgakıran, askerlik sonrası yönetimi devraldığı şirketin bugün 100 ülkeye ihracat yapan ve 5 ülkede kendi şirketleri olan sektörünün dünya üzerindeki önde gelen isimlerinden birisi olmasını sağladı. 3 dönemdir Orta Anadolu Makine İhracatçıları Birliği başkanlığını yürüten Dalgakıran, bu görevi sırasında Türkiye Makine Sanayi Envanter’inin çıkarılmasını sağladı, makine sanayinin rekabet avantajını artıracak OSO (Ortak Satınalma Organizasyonu)‘nu projelendirip uygulamaya aldı. Ayrıca Türk makine kalite işareti olan Turqum Projesi’ni uygulamaya sokan Dalgakıran, yurt içinde makine üreticileri konusunda farkındalığı artırarak en büyük dış ticaret açığını oluşturan makine sektöründeki açık miktarını minimize etmeyi amaçlayan; Makine Tanıtım Grubu’nun oluşmasına öncülük ederek “TIKIR TIKIR“ kampanyasının yaşama geçirdi. Adnan Daldakıran, OAİB Makine İhracatçılar Birliği Başkanlığı görevinin yanı sıra İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyeliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyeliği, TOBB Makine Sektörü Kurulu Üyeliği görevlerini de sürdürüyor.